Türkiye, ‘Alan Başkanlığı’ uygulamasını önce Kapadokya ve Gelibolu’da geçti. Üçüncü olarak Türkiye’nin turizm cenneti
Uludağ için TBMM’ye bir teklif sunuldu.
AK Parti Bursa milletvekillerinin verdiği teklifle çokbaşlı yönetimin sorunlarını çözemediği Uludağ kanun çıktığında Alan Başkanlığı ile yönetilecek.
Peki, Alan Başkanlığı modeli Uludağ için ne kadar faydalı olacak?
Bu konuyu Kapadokya’daki Alan Başkanlığı’nda görev üstlenmiş bir dostumuza sorduk.
Kapadokya’da geniş bir sahayı kaplayan ve mahalle muhtarından ilçe ve il belediye başkanına kadar herkesle karşı karşıya gelinebilecek bir model devrede olduğunu anlattı.
Uludağ için düşünülen uygulamayı ise, ‘Birden fazla bakanlık yetkilisinin tek masa etrafından toplanması’ olarak tanımladı.
Alan başkanlığının başarılı olabilmesi için ihtiyaç duyulan finansal kaynağın, kadronun, ekipmanın yine Ankara’dan geleceğini dile getiren dostumuz, siyasi kanattan o kaynak verilmezse bunun da çok etkisinin olamayacağını düşünüyor.
Dar kapsamlı uygulama olarak baktığı Alan Başkanlığı’nın Uludağ’da başarılı olabilmesi yine siyasilerin elinde olacak.
Uygulama devreye girdiğinde bağlı bulunduğu ilçe belediyesi ve Büyükşehir yerel hizmetlerden çekilmiş olacak. Arıtmadan kanalizasyona, çöp toplanmasından üstyapıya kadar hemen tüm hizmetler Alan Başkanlığı’nca yürütülecek.
Başına da vali, vali yardımcısı veya kamu görevlisi geçecek.
Bir bakıma atanan kişi Uludağ’da dar kapsamlı bir alan için belediye başkanı gibi yetkilere sahip olacak.
Bugün halen güçlü bakanlıklara rağmen Uludağ’ın çözülememiş sorunları var.
Oteller ve kayak pistleri iç içe.
Bir kısmı yıkılmış olsa da ruhsatsız konaklama tesisleri bulunuyor.
İşin özü, AK Parti Bursa milletvekillerinin sunduğu yasa teklifi uygulamaya geçtiğinde yine Ankara’ya bağımlı bir model ortaya çıkacak gibi.
Eğer Uludağ’a yetecek büyüklükte bir bütçe, kaynak ve kadro olmazsa eski modelin de aranabileceği konuşuluyor.
Bir zamanlar Davos yapılmak istenen Beyaz Cennet şimdilerde düşünülen yönetim modeli ile Bursa’nın yeni tartışma konusu oldu.
Muhalefet cephesinden ve akademik odalardan yükselen itiraza ise siyasi iktidarın kulak vereceğini sanmıyoruz.
Onların Bursa’daki bu itirazı bize göre, Uludağ için düşünülen o modeli daha hızlı devreye alınmasını sağlar.
Millete meydan okudular ama şimdi suspus oldular
Densiz bir üç harfli CEO’su çıktı kürsüden ağzına geleni saydırdı.
Herifin sözlerini dinleyince, 15 Temmuz kalkışması öncesi TUSKON başındaki FETÖCÜ’nün devlete meydan okuduğu o çirkin konuşmalar aklımıza geldi. Mikrofondan devlete meydan okuyan o teröristin şimdi hangi inde olduğu belli değil.
Üç harfli CEO’sunun konuşması da bundan farklı değil.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’den tutun da gazetecilere ve kendileri hakkında fahiş fiyatları ve etiket değiştirmeyi eleştiren herkese ‘bre densizler’ deme gafletinde bulundu.
Sonrasında ise başında bulunduğu dernekten istifa etti.
Marketlerde etiket değiştirmeye yetişemeyen üç harflilere karşı toplumda bir refleks oluştu. Boykot kampanyaları başlatıldı.
Ruhsatsız çalıştırılan kimi zincir marketlerin kapısına ise Ağrı Belediyesi zincir vurdu.
Günlerdir oluşan bu tepkiden tırsan marketlerden ses çıkmıyor. Kimileri yine sembolik ‘gel gel indirimleri’ yapmaya başladı.
Toplum tepki verince, kendilerini bu ülkenin ‘temel taşı’ zannedenler, birden ‘çakıl taşı’ bile olmadıklarını fark ettiler.
Konuşsalar tepkinin boyutunun daha da büyümesinden çekiniyorlar.
Devletin de birtakım tedbirler almaya başladığını görmek sevindirici. Bitmek tükenmek bilmeyen ticari hırslarına karşılık devlet 200’den fazla mağazaya sahip zincir marketleri bakanlık kontrolüne geçirme kararı aldı.
Raftaki etiketleri sık sık değiştirerek Türkiye’de bir iktidar değişimi hayali kuranlar başarılı olamayabilirler.
7 ay sonra sandığa gidecek halk her şeyin farkında.
Gündüzlü bakımevi o ailelere büyük jest
Önceki hafta Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş Bursa’da engelli bireyler ve aileleri için yeni bir gündüzlü bakımevi yapmayı planladıklarını açıkladı.
Evlerinde özel gereksinimli bireylere sahip ailelerde bu açıklamanın büyük bir heyecan uyandırdığını düşünüyoruz.
Yunuseli Mahallesi’nden hayırsever iş insanı Celal Sönmez tarafından yaptırılan Gündüzlü Bakımevi’nin çok faal çalıştığını görmüyoruz.
Bakanlık tarafından işletilen bu merkezin engellilerimiz için daha aktif kullanılması gerekmiyor mu?
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yapacağı bakımevi, engelli bireylere sahip aileleri bir günlüğüne de olsa çocuklarını, yakınlarını buraya bırakabilme fırsatı sunacak.
Bunun vakit kaybetmeden Bursa’daki engelli birey sayısı da dikkate alınarak hızlıca yaşama geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Böyle bir tesisin, bu kentin o ailelerimize ve engellilerimize bir vefa borcu olduğuna inanıyoruz.