İlhan Ateş
İlhan Ateş
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Net anlatım

Köşe Yazısını Dinle

Diyelim ki önünüzde “Oku baban gibi aptal olma” diye bir cümle var. On kişiye “Bu cümle için ne dersiniz, ne anlıyorsunuz, bir sorun görüyor musunuz?” gibi sorular sorulsa farklı yanıtlar çıkması şaşırtıcı olmaz. Bir ikisi “Cümlede bir sorun yok” derken biri “Cümlede bir virgül olmalı bence” diyebilir. Bir başkası “Evet, virgül hemen oku sözcüğünden sonra olmalı”, bir diğeri “Virgül gibi sözcüğünden sonra da olur” gibi farklı şeyler söyleyebilirler. Yani “Oku, baban gibi aptal olma” ve “Oku baban gibi, aptal olma” cümlelerinde tek fark virgülün yerinin değişmesi. Birinci cümlede babanın aptal biri olduğu anlaşılıyor, ikincideyse babanın aptal olmadığı aksine akıllı olduğu anlaşılıyor ve çocuğun ikinci cümledeki baba gibi olması isteniyor. Virgül olmasaydı o cümleyi yazanın bu iki babadan hangisini kastettiğini anlamayacaktık…

Noktalama işaretleri yazılı metinlerde anlam kaymasını önler, doğru anlamayı sağlar. Virgülsüz, noktasız, soru ve inceltme işaretsiz yazılı cümleler yukardaki gibi değişik anlamlar içerebilir. Örneğin Van’ın Bahçesaray ilçesinde dükkân açan bir arkadaşınıza mesaj yazıyorsunuz, “Kar durumu nasıl?” diye soruyorsunuz. O da “Her zamanki gibi kar çok, iki metre” diye yanıt veriyor. Oysa sizin bilmek istediğiniz kar değil kâr. İyi para kazanıp kazanmadığı. Konuşurken de noktalama işaretlerine uygun olarak virgülde kısa, noktada uzun duraklamalar yapılır, son sözcükte sesi biraz yükseltmek soru işareti yerine geçer. Örneğin monoton bir ses tonuyla hiç duraksamadan konuşan biri dinleyeni sıkar ve dedikleri de çoğunlukla anlaşılmaz. Öyleleriyle de genelde kimse konuşmak istemez. Kısaca gerek yazıda gerekse de konuşmada kurallara uygun davranan birinin yazısını okumak veya konuşmasını dinlemek kolayca anlaşılır. Aksi durumda mesaj iletimi zor ve sıkıcı olur…

Bitlis Lisesi’nden Muhteşem Zülfikar adlı bir öğrencim bir yıl önce Facebook’ta “Anekdot” ve “Açlık Grevi” başlıklı iki yazı paylaştı. İlkinde 471, ikincisinde 518 sözcük vardı ama yazılarda hiç paragraf ve noktalama işaretleri yoktu. Muhteşem’i tanımasam o yazıları okumazdım. Uzun yazıları dikkatle okudum. İçerik olarak yazılar gayet güzeldi ama tek bir cümleden ibaret o bir sayfalık uzun yazıları herkes okuyamazdı. Ona mesaj yazdım “Körlük, Görmek ve Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş adlı kitaplarını okuduğum Portekizli yazar Jose Saramago’ya mı özendin Muhteşem? O hiç olmazsa büyük harf, nokta ve virgül kullanıyor. Sen de hiç olmazsa onları kullansan?” dedim. Hak verdi dediklerime, nitekim sonraki yazılarında bunun işaretlerini gördüm…

Nobel ödüllü Jose Saramago gibi Avusturyalı yazar Thomas Bernhard da kendine özgü yazım kurallarını uygulayan bir yazardır. O noktalama işaretleri kullanır ama iki üç kitabı hariç on iki kitabında hiç paragraf ve bölüm yoktur. Ortalama 225 sayfa uzunluğundaki kitapları bir anlatıdır. Birinci cümlede anlatmaya başlar, paragraf ve bölümler olmadan son cümleye ulaşır. Bir başka özelliği de kitaplarında Avusturya’yı, Viyana’yı, Avusturya insanını ve değişik meslek gruplarından insanları kıyasıya eleştirir ama ilginçtir ödül üstüne ödül alır, hiçbir takibata uğramaz. Thomas Bernhard’dan ilk planda okunacak üç kitap Odun Kesmek, Eski Ustalar, Düzeltme olabilir…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X