Anadolu takımlarının birbiri ile oynadıkları maçları yönetirken hepsi UEFA standartlarında ve yürekli hakemlik yapıyorlar. Hatta yeni yeni kural icat etmeler ve zaman zaman da ego tatminine gidecek kadar işi ileri götürebiliyorlar. Ama işin içine İstanbul’un takımları girdi mi, kafalar karışıyor.

Hani “vay bee” dediğimiz UEFA standartları, yürekler, kararlılıklar, futbolculara karşı tutum ve davranışlar, egolar bir anda değişiyor dağılıyor ve kadayıf gibi yumuşayıveriyorlar.

Geçen hafta Bursaspor-Osmanlıspor maçında kural hatası yapmasına rağmen Fırat Aydınus’u bu hafta Galatasaray-Trabzonspor maçına vermek, sözün bittiği yer olsa gerek.

Eğer, siz hakeme böyle prim tanırsanız onlar da sizin, UEFA ve FİFA’nın üstünde seyrederler. Bu maçta olduğu gibi kafasına göre yeni kural uygulaması bile icat ederler.

Maçın 34.dakikasında yere düşen Tolga Ciğerci’nin sırtı ile yer arasındaki topu N’Doye ve Semih kapmak isterken hakemden gelen ilahi bir düdük ile oyun durdu. Oyuncuların “Ne oldu?” şaşkın bakışları arasında hakem iki kolu havada geldi ve hakem atışı ile oyunu başlattı. Hakem atışının yapılış şekli ise  incelenmeye değer ayrı bir skandal, ayrı bir ders konusu. Yahu basketbolda bile paylaşılamayan topta hava atışı kalktı. Bu neyin kafası neyin uygulaması Fırat kardeşim?

Söylenenlere bakarsak, sezon başında tüm hakemler fiziksel teste tabi tutulurken, kişiye özel nerede koştuğu, hatta koşup koşmadığı bilinmeyenlere ayrıcalıklı uygulamalar yaparsanız, bu da hakemler arasında konuşuluyorsa, az bile yapıyorlar derim.

Haaa… Öyle başa böyle tıraş derseniz de saygı duyarım.

Kayarak yapılan müdahaleler, penaltılar, elle oynamalar, sarı ve kırmızı kartlar, el-kol ve dirseklerin yasak kullanımları, itirazlarda hakemlerin tutum ve davranışları vs… Eğitimlerde defalarca pozisyonlar hakemlere gösteriliyor ve anlatılıyor. Ama aynı hakemler yönettikleri UEFA ve FİFA maçlarında dikkatle uygularken liglerde ise kafalarına göre takılıyorlar. Bazen de takım, renk, isim farkı yaratabiliyorlar. Ama hakemleri yönetenler maalesef fark yaratamıyorlar!

Şimdi; bu hafta Fırat Aydınus’u o uydurduğu hakem atışından, Barış Şimşek’i Beşiktaş’ın ilk golü öncesinde (Önünü Tolgay kapatıyor göremiyor olmasına rağmen fal açıp devam ettirdiği) Tosic-Charles pozisyonundan ve 24 saat sonra Konya-Fenerbahçe maçında Skrtel-Rangelov pozisyonundan dolayı Federasyonda eğitime alıp neden hakem atışı, neden benzer pozisyonda farklı iki karar çıktı diye hem hakemleri hem kendilerini sorgulamıyorlar.

Hakemler açısından sıkıntılı geçen hafta da Alanya-Bursaspor maçını neredeyse sıfır hata ile yöneten, önceki dönemlerde Bursa ile yıldızı bir türlü barışmayan Hüseyin Göçek’i bu maçtaki başarılı performansından dolayı kutlarım.