UEFA Hakem Konvansiyonu’na, 2006’dan bu yana üye olan ülke hakemliğimizde, Bülent Yıldırım’ın Bursaspor-Beşiktaş maçına atanmasının çağdaş ve kurumsal hiçbir kritere uymadığını, aksine kriter depremi yarattığını detayları ile maç öncesi belirtmiştim.

Ligin ilkyarısındaki maçta hakem skandalı ne yaşandıysa, kes kopyala yapıştır aynısı pazartesi gece tekrar yaşandı.

İstikrar süper, rezalet diz boyu! Böyle bir atama yapan hakem yöneticileri, ya bu işi hiç bilmiyorlar ya da bizim bilmediğimiz çok şey (!) biliyorlar.

Ne, atamayı yapan MHK Başkanı Yusuf Namoğlu, ne de maçı yöneten Bülent Yıldırım pazartesi gece olanları izah edemezler. İzah etmeye kalksalar da ikna edemezler…

Quaresma’nın ihraç olmaması başlı başına bir skandaldır. İhraç etmeye maalesef Bülent Yıldırım yüreği yetmedi! Hele ki, sarı gördükten sonra alkış olayında 1. nolu yardımcı ve 4.hakemin ikazlarına rağmen arkasını dönüp görmezden gelmesi sözün bittiği yer olsa gerek! Kaldı ki, sarı kart verdiği pozisyon direk kırmızı olmalıydı. Sanki maçı yönetmeye değil de idare etmeye gelmiş. Çok acı ve üzücü bir durum!

Beni bağışlasınlar ama böyle hakemlik olmaz. Zaten yaşın gereği işin sonuna gelmişsin. Sahada koşmak yerine yürüyor, pozisyonların içinde, topun önünde kalıyor, futbolcuların koşu yollarını tıkıyorsun. Eğer böyle hakemlik yapacaksan hakemliği bırak Bülent Yıldırım kardeşim. Biz de seni anılarımızda iyi insan olarak hatırlayalım.

Maç öncesi, “Tek lüksün var o da maçı adam gibi yönetip başarılı olmak. Seni ilk alkışlayan da ben olacağım” demiştim. Ama olmadı Bülent Yıldırım olmadı…

Bursaspor’un yediği ilk gol öncesi, Cenk Tosun, Bilal’den topu faulle alıyor. Lakin pozisyon kaleye 55 metre mesafede sonra Beşiktaş, 7 pas yapıyor ve gol oluyor. Cenk’in faulünden sonra 6. pas da Şamil, Beşiktaşlı Tolgay’a faul yapıyor, top Aboubakar’ın önüne gelince oyun devam ediyor. Diyeceğim o ki, kaleye 55 metre mesafe ve 7 pastan sonra gelen gole, golden önce faul vardı bu gol iptal edilmeliydi diyemeyiz. Bunu ben değil UEFA’da böyle diyor. Haaa pozisyona 5 metre mesafedeki bir hakem, nasıl bu açık faulü vermez? Bu kalitesiz ve çok kötü bir hakemlik derseniz buna şapka çıkarır ve doğru derim. Yani bu siyah-beyaz bir hata değil ama insanın içine sindirmekte zorlandığı üzücü ve hakemin puanını ciddi şekilde düşürecek bir hata.

2018 Dünya Kupası elemelerinde grubumuzda oynanan İzlanda-Finlandiya maçında Norveçli hakem Oddvar Moen son dakikalarda verdiği tartışmalı İzlanda’nın 3. golü sonrasında Finlandiyalı oyuncu tarafından ense bölgesinden formasından çekilmiş, kırmızı kart çıkarması gerekirken sarı kart ile olayı  geçiştirmişti. Maç UEFA’da ses getirmişti.Ülke hakemliğimizi eğiten UEFA eğitmeni İtalyan Roberto Rosetti, “Bizim UEFA olarak bu şekil hata yapan hakemlerle yolumuza devam etmemiz mümkün değil” diyerek Türk hakemlerinin dikkatini çekmişti. MHK Başkanı Yusuf Namoğlu da aynı düşünceyi televizyonlarda tekrarlayarak desteklemişti. Eeee sayın MHK Başkanı, bu yönetimi gördükten  sonra Bülent Yıldırım ile yolunuza devam edecek misiniz yoksa haftaya başarı(!) primi olarak tekrar maç mı vereceksiniz?

Futbolumuzda ne marka değeri ne seyir zevki ne de kalite bıraktınız. Kör göze parmak sokarcasına böyle atama yapan ve çağdaşlıktan uzak yönetim biçimi sergileyen MHK’ya ve hakemlere bakalım kim veya kimler ne zaman “Dur” diyecek?