Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Afganistan işgalleri

Köşe Yazısını Dinle

Amerika 1965-1975 yılları arasında Vietnam’da tam bir bataklığa saplanmış ve ağır bir başarısızlıkla ve büyük bir güçlükle yakasını Vietnam’dan kurtarmış ise, Sovyetler de aynı şekilde 1979 Aralık ayından 1988 Nisan’ına kadar, yani yaklaşık dokuz yıllık bir macera ile Afganistan bataklığına batmıştır. Bu savaşta Amerika Vietnam’ın intikamını Sovyetler’den Afganistan vasıtasıyla almaya çalışmıştı. Sovyetler Afganistan’ı işgale başlarken yaptıkları hesapların hataları ve yanlışlıklarını Fahir Armaoğlu şu şekilde belirtmiştir:

“Afgan halkının Sovyet kuvvetlerine karşı kitle halinde direniş göstermesi. Savaş süresince, kırsal alanın %70’i daima Afgan direnişçilerinin, Afgan milliyetçilerinin kontrolü altında kalmıştır. Sovyetler, Afganistan’ı işgal ederken Afgan ordusundan da faydalanabileceklerini düşünmüşlerdi. Asker ve subaylar ordudan kaçarak direnişçilere katıldıkları için 100 bin kişilik Afgan ordusu, daha 1980 yılı sonunda 25-30 bin kişiye kadar azalma göstermişti.

Sovyet askerinin Afganistan’ın dağlık arazisini tanımamasına karşılık, milliyetçiler kendi topraklarını karış karış biliyorlardı. Ayrıca bu arazi kara harekatı için hiç uygun değildi. İlk başta Sovyetler işgali 50 bin kişilik bir birlikle gerçekleştirebileceklerini düşünmüşlerdi. Ancak bu sayıyı 150 bin kişiye kadar arttırmalarına rağmen yine başarısız kalmışlardı. Sovyetler kara harekatında başarı sağlayamayınca taktik değiştirdiler ve iki yeni yönteme baş vurdular:

“İnsan yoğun” muharebeler yerine, “silah yoğun” yöntemini uyguladılar. Milliyetçilere karşı asker sayısı ile değil, her türlü silahı yoğun bir şekilde kullanmak suretiyle saldırıları gerçekleştirdiler. 1983 yılından sonra da kara harekâtı yerine, hava bombardımanlarına ağırlık verdiler. Arazinin elverişsiz olması, direnişçi milliyetçilerin kuvvetini gizlemelerine imkân verdiği için hava bombardımanları da etkisiz kalmaya başladı.

Bunun Sovyetler başka yöntemleri de denediler. Öncelikle milliyetçilere yardım ettiklerinden şüphelendikleri köyleri ve yerleşimleri, yani sivil halkı bombaladılar. Birleşmiş Milletlerin bir raporuna göre, bu bombardımanlarda, 1985 yılı Ocak- Eylül döneminde 32.755 sivil öldürülmüş pek çok maddi zarar ve kayıp meydana getirilmiştir. 1985 yılı Mart ayında SSCB Merkezi Komite Başkanlığı’na Mihail Gorbaçov’un gelmesinden sonra Moskova, Afganistan savaşının yürümeyeceğini kabul etmeye başladı. İki yola başvurdu.

İlki 7-10 yaşlarındaki çocukların kitleler halinde ve 10 yıllık bir öğretim için Rusya’ya gönderilmele ridir. Böylece, “müstakbel” bir komünist kadronun hazırlanması planlanmaktaydı. Bunlar Afganistan’ın gelecekteki komünist kadrosunu teşkil edecekti. İkinci yol ise İslam Dininin kullanılması oldu. “Diyanet İşleri Başkanlığı” kuruldu. Bütün okullarda haftada üç saat din dersi kondu. Bazı din adamları, komünist “devri konseyi” üyeliğine kabul edildi. Kabil radyosu haftada bir saat İslami program yayınlamaya başladı. Camilere, Sovyet Rusya taraftarı imamlar yerleştirildi. Fakat tüm bu girişimler Sovyetleri Afganistan bataklığından kurtarmak için yetersiz kaldı.

Sovyetler Afganistan’dan çekilmek zorunda kaldı. Amerika, Sovyetler’in çekilmesinden sonra, Afganistan’a yerleşti. Amerika’nın da Afganistan’da işi zor. Bir gün O da Afganistan’ı terk edecek. Ama geride gözyaşı ve yıkım bırakarak. Ah Afganistan! Kaşgarlı Mahmut ve nicelerinin memleketi Afganistan. Emperyalizme geçit vermeyeceksin inanıyorum.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X