Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Anadolu’da Amerikan Misyon Hastaneleri

Köşe Yazısını Dinle

Batı’nın özne, edimci, aktör ve kısaca fail, Doğu’nun ise içe kapanık, savunmacı, nesne ve meful sıfatlarına büründüğü yaklaşık son beş asırlık süreç, failin meful üzerindeki çok sayıda ve türdeki operasyonuna sahne oldu ve olmaya devam etmektedir.

Bu tablo içersinde Osmanlı devletinin tecrübe ettiği özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda yaşanan savunma dönemi, Fransız, İngiliz, Amerikan, Alman ve Rus kolonyal aktörlerin ülkenin dört bir yanında gerçekleştirdikleri manevralara sahne oldu.

Tıbbi misyonerlik temelindeki Amerikan misyonerlik faaliyetleri bilinmek ve üzerinde düşünülmesi gereken önemi haizdir. Geçmişi iyi bilirsek bugün de karşı karşıya kaldığımız çeşitli isimler altındaki Batı fonlamalarının ne anlama geldiğini çözebiliriz.

Tarih, askeri ya da teknik manada ileri seviyede bulunan devletlerin, diğer bir coğrafya üzerinde ekonomik, siyasi ve kültürel alanlarda nüfuz oluşturma ya da görece zayıf toplumlara ait varlıkların güçlü olan tarafından ele geçirilmesi zeminindeki çok sayıda girişime sahne olmuştur. Bu olgu, yaklaşık son beş asırlık dönemi kapsayan ve 19. yüzyılda ortaya çıkan Sanayi Devrimi ile zirveye ulaşan bir modern çağlar sömürü düzeni yaratmıştır.

Avrupa menşeli (ABD de dahil) medeni toplumlar, Sanayi Devrimi gibi teknolojik gelişmelere paralel olarak, ötekiler karşısında oldukça önemli  bir avantaj sağlamışlardır. Teknik alandaki üstünlüğün aynı zamanda medenilik hususunda da kendilerine doğal bir üstünlük getirdiğini düşünen Avrupalı enteligentsia, dünyanın geri kalan kısmını medenileştirmek üzere, Amerika kıtaları, Afrika ve Asya dahil olmak üzere yeryüzünün bütün sathını kapsayan tarihi bir hamlenin öznesi olmuşlardır. Batı yayılması, temel itibariyle bilim adamları, din adamları, tüccarlar ve konsolosluklardan oluşan bir kadro tarafından gerçekleştirilmiştir. ( George Bernard Shaw)

Katolik, Protestan ve Ortodoks misyonerlik örgütlenmeleri, 19. Yüzyılda, tarihin daha önceki hiçbir döneminde görülmemiş boyutta, dünya çapında misyonerlik faaliyetleri başlatmıştır.  Özel önem atfedilen Anadolu sahasındaki Amerikan misyonerlik faaliyetleri 19. yüzyılda Osmanlı topraklarında daha önce eşi görülmemiş bir boyutta faaliyet başlatmışlardır. 19. yüzyılın ikinci yarısında Anadolu’da çok az sayıda Amerikan vatandaşı bulunmasına rağmen, aynı dönemde Anadolu vilayetlerinin bir çoğunda Amerikan konsolosluğu açılmıştır.

Bord  örgütüne bağlı Amerikalı misyonerler, Osmanlı topraklarına geldikleri tarihten itibaren eğitim, din, yetimhane ve sağlık kuruluşları olmak üzere farklı alanlardan çok sayıda kuruluş aracılığıyla faaliyet sürdürmüştür. Ancak hastanelerde durum oldukça farklıdır. Misyon hastaneleri, gönüllülük veya tercih esasına dayalı olmaksızın sağlık ihtiyacı olan birçok bölge sakini tarafından ziyaret edilmiştir. Örneğin Antep’te bulunan Azatiah Smith Amerikan Hastanesi kuruluşundan kısa bir süre sonra yılda ortalama 50-60 bin hasta bakmaya başlamıştır. Bu rakama, hasta yakınları ve ziyaretçileri de eklendiği zaman hedef  kitlenin büyüklüğü daha net anlaşılabilir.

Amerikan Bord ilk dönemlerdeki ufak çaplı girişimlerin ardından tıbbi alandaki gerçek atılımı 1880 sonrasında gerçekleştirmiştir. Bu çerçevede Antep, Sivas, Talas, Konya, Merzifon, Harput, Van, Mardin, Diyarbakır, Erzurum , Adana, ve Bitlis’te ardı ardına klinik ve hastaneler açılmıştır. İlki 1789 yılında tesis edilen ve sayıları 11’e ulaşan Amerikan Bord’a ait misyon hastanelerinin, 1932 yılına gelindiğinde bir çoğunun süreç içerisinde kapanarak faaliyetlerin yalnızca tek hastaneyle devam ettirdiği yaklaşık yarım asırlık bir döneme odaklanmaktadır.

(Kaynak eser: İdris Yücel- Anadolu’da Amerikan Misyonerliği ve Misyon Hastaneleri (1880- 1934) Türk tarih kurumu.)

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X