Birçoğumuz bilgi ile enformasyonu aynı kefeye koyarız. Hiç de öyle değil.” Enformasyon: Toplumsal bir ihtiyaç mı?”,” Enformatik cehalet ve gazeteler”, “ Enformatik cehalet ve dergiler” başlıklı yazılar, ilk olarak 1985 yılında yayın hayatına atılan İlim ve Sanat dergisinin ilk sayısında yayımlanmış.
Bilgiyle enformasyonun aynı şey olmadığını vurgulayan bu yazıların yayınlandığı tarihte, Encounter dergisinde de Daniel Bell’in bir yazısı yayınlanıyor.
Bell,” Gutenberg ve bilgisayar, enformasyon, bilgi ve diğer ayırımlar” başlıklı bu yazısında, bilgi ile enformasyon arasındaki farkı temellendirmeye çalışırken tartışmayı, ilk bakışta konuyla pek ilgisi yokmuş gibi görünen bir soruyla başlatıyor: “ Kitabı neden savunalım?”
Ve hemen ekliyor: Eğer kitabı antikacıların kendi antikalarını savundukları gibi savunmaya kalkışırsak, beyhude bir işe soyunmuş oluruz. Kitabı, kültürün kurucu öğelerinden biri evet; hem de biçim olarak, kurucu öğelerinden biri olduğu için savunmamız gerekir. İnsandan kitabı kaldırırsanız geriye ne kalır ki?
Bell’e göre kitabın beş önemli özelliği var: En başta kullanışlı bir araç ; bizim için gerekli olan bilgileri en uygun biçimde bir araya getirir ve kullanıma sunar.
İkincisi kitap, bir öğrenme, bilgi kazanma, bir üsluptur. Ancak bunu söylerken, enformasyonla bilgi arasında farkı da gözden uzak tutmamak lazım.
Üçüncüsü kitap, eğlendirici, keyif verici, muhayyileyi tahrik edici bir araç- metindir. Burada vurgu dile kayıyor: Dilde yer alan sesler, renkler, vurgular, dilin dalgalanışları… bütün bu oyunlar, okuyucu olarak bizi derinden kavrayan özellikler.
Dördüncüsü, kitabın bizzat kendisi de estetik bir nesne; bir zenaat konusu. Kullanılan harf karakterleri , kullanılan kağıdın niteliği, cild, v.b. bütün bunlar o kitabı tasarlayan ve meydana getiren kişilerin estetik kaygıları, idealleri hakkında bir fikir veren şeylerdir.
Beşincisi kitap, toplanabilen bir şeydir; insandaki aç gözlülüğe prim veren bir tarafı vardır.
Teknolojideki gelişmeler karşısında, kitabın bu özelliklerinden hangileri tehdit altındadır ?
Dikkat edilirse sayılan bu özelliklerden bazıları kitabın kullanım değerine, bazıları da değişim değerine tekabül etmektedir. Kitap ticaretiyle uğraşanların büyük bölümü, profesyonel kitap koleksiyoncuları, daha çok kitabın değişim değeriyle uğraşırlar. Bu gün değilse yarın kazanacağı paradır. Özellikle koleksiyoncular bunu gözetir.
Bell’e göre enformasyon demek, haber demek; istatistikler, raporlar, vergi cetvelleri, mahkeme kararları demek…
Her ne olursa olsun kitabın yeri çok başkadır. Elli yıl sonrasını bilmem.