İngiliz Merkez Eski Başkanı Josiah Stamp ( 1880- 1941) şu tespiti yapıyor:

“Dünyanın sahibi bankerlerdir. Dünyayı ellerinden alsanız, onların eline yoktan para yaratma hakkını bıraktığınız sürece bir kalem oynatmayla basacakları parayla dünyayı sizden geri alırlar… Eğer bankaların kölesi olmak ve bu köleliğin de bedelini kendiniz ödemek istiyorsanız, öyleyse bankaların para basmalarına izin verin.”

Banker, ekonomist, Federal Reserve Başkanı ( 1934- 1948 dönemi) Mariner S. Ecdes ( 1890- 1974) şöyle diyor: “ Eğer bizim para sistemimiz içinde borç verme yoksa, para da olmaz. İşte bizim sistemimiz bu.”

Dünyada para sisteminin nasıl çalıştığını anlamadan ekonomik sistemin nasıl işlediğini, toplumun hangi mekanizma içinde soyulduğunu anlamak mümkün değildir. Amerika’nın kurucu babalarından olup, ABD’nin ikinci başkanı ( 1797 – 1801) olan John Adams, daha ABD başkanı olmadan evvel ileride kendi yerine üçüncü ABD başkanı olacak olan Thomas Jefferson’a 25 Ağustos 1787’de yazdığı mektupta şöyle diyordu:

“Amerika’daki bütün bu karmaşıklık, kafa karışıklığı ve sıkıntılar, ne bizim anayasamızın eksikliğinden, ne devletin federal yapısından ne de bizim büyük onur peşinde koşmamızdan kaynaklanıyor. Esas neden paranın doğasının, kendi sisteminin ve para işleyişi hakkındaki derin bilgisizliktir.” Bu durum bu gün için de geçerlidir.

Sistem şöyle çalışıyor: Bir’ X’ bankasına 10 bin dolar yatırıldığını farz edelim. Bankaya yatan bu paranın % 10’u munzam karşılığı olarak merkez bankasına gönderilir. Bu on bin doların borç olarak başka bir kişiye verildiğini düşünelim. Bu para değişik ellerden yine bankaya gelir banka yine yüzde on munzamı merkez bankasına yatırmak durumundadır. Yani ilk yatırılan para birkaç kere sirküle edilirse erir gider. Yirmi bir kere sirküle edilen on bin dolar bin dolara inmiş ama 80 bin dolar olarak işlem görmüştür. Bu para aslında yoktur. Bunun arkasındaki para yalnız dokuz bin dolardır. Bu da gerçekte karşılığı olmadan merkez bankasında havadan basılan paradır.

Bütün dünyada, ABD’de Federal Reserve hariç, merkez bankaları artık büyük miktarda bir para basmamaktadır. Piyasalarda para arzının tamamına yakını, artık bankalar tarafından kredi vererek oluşturulmaktadır. Bu paranın da çok az kısmı kâğıt para olarak piyasadadır. Mesela piyasada sirkülasyonda olan Amerikan Doları’nın çok azı kâğıt paradır, geri kalanı bilgisayarlarda elektronik para olarak işlem görür, transfer edilir. Bu tip paraya fiyat para denir. Bu para altın, gümüş vs. gibi değerli maden karşılığı olmayan, hükümet emriyle basılan karşılıksız paradır.

Günümüzde hemen hemen bütün paralar fiyat “serbest” yani karşılıksız paradır. Fiyat para sistemi bütün dünyada finansal gaspa, soyguna aracılık eder. Bütün ülkelerin borcu bilinir ama, ABD’nin borcunu kimse bilmez.