Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Turan Coğrafyasında Balkan Albanya’sı (Arnavutluk) -1-

Köşe Yazısını Dinle

Yazının başlığı, Prof. Dr. Hilmi Özden Hoca’nın kaleme aldığı makalenin adıdır. Makaleyi okuduğumda çok şaşırdım. İstedim ki Hoca’nın makaleye verdiği ismi değiştirmeden ve yazdıklarını okuyucuya aynen aktarmak. Üç, dört köşe yazısı ile maksat hasıl olur diye düşünüyorum.

ÖZET: Turan Coğrafyası; Etrüsk, Pelasg, Kimmer, İskit, Hun, Alan, Alban, Avar, Bulgar, Kuman, Kıpçak, Peçenek, Oğuz ve diğer Türk kavimlerinin kültürel ve medeni damgasını taşımaktadır. Arnavutların tarihi incelendiğinde, Turan tarihi dışında olmadığı onunla şekillendiği görülecektir.

Bazı müellifler aksini söylese de, Balkan Albanyası, Kafkas Albanyası ile birlikte ele alınması gereken coğrafi ve tarihi bir kimlik taşımaktadır. Osmanlı’dan asırlar önce Türk boylarının ikamet ettiği Balkanlar, Osmanlının gelişi ile Türklük rengini daha da kuvvetlendirmiştir. Fakat bu renk günümüzde bile aidiyet şuuru açısından gerekli kıvama gelememiştir. Bu hususta Turanlı tarihçilere ve dilcilere büyük görevler düşmektedir.

Anahtar kelimeler: Balkanlar, Albanlar, Arnavutlar.

Giriş: Ahsen Batur, Kazanlı Türk Tarihçisi Mirfatih Zekiyev’in “Türklerin ve Tatarların Tarihi” kitabının tanıtımında:

“Yıllardır Batılı tarihçilerin ve özellikle Hint- Avrupa teorisini savunanların yazdıkları mesnetsiz şeyler beynimize öylesine perçinlendi ki, bunlara karşı ileri sürülen tezleri işitmek dahi istemiyoruz. Batılılar dillerini çözemedikleri, tarihlerini derinlemesine inceleyemedikleri tüm Doğu Avrupa, Kafkas ve Orta Asya halklarını İrani, Pers (ve Latin, Grek- HÖ) asıllı göstererek işin içinden kolayca sıyrılmakta, ama karşı görüşe de tahammül edememektedirler. Onların asıl dertleri, bir halkın aslını ve dilini Türk’ten başka bir yere bağlamaktır” demektedir.

Gerçekten Türkiye tarihçileri ve birçok Türk kökenli tarihçi Batılı meslektaşlarının etkisinde kalarak, onların söylediğinin dışına çoğu kez çıkamamaktadırlar. Son asırda Pelasgların, Etrüsklerin, İskitlerin, Kimmerlerin Türklüklerinden Avrupalı tarihçiler bahsettikten sonra Türk tarihçileri de yazılarında bunu ifade edebilmektedir.

Adile Ayda’nın Türk tarihinde etraflı bir şekilde bilinen ve kabul gören Hunlar için kullandığı şu cümle de bizler için son derece çarpıcıdır.

“Deguignes gibi dürüst Batılı tarihçilerin etkisi ile Hunlar Türk tarihçiler tarafından atalığa kabul edildiler.”

Kadim Balkan Albanyası’nın Tarihi: Albanların (Arnavutların) Türklükle olan kadim ilişkisi Osmanlı Türklerinin Balkanları fethinden asırlar öncesine uzanmaktadır. Tarihçiler genellikle Albanların (Arnavutların) kökenini İlliryalılara dayandırmaktadır. “Çoğu etnolog ve dilbilimcinin kanısına göre ise, İliryalılar, yarımadanın güney kısmında yerleşik olan ve sınırları İtalya ve Trakya’ya kadar uzanan Helen öncesi Tyrrhenopelasgia halkının çekirdeğini oluşturmaktadır.” Tyrrhenopelasgia ifadesi ise Tyrrhen ve Pelasg’lardan oluşmaktadır.

Günümüzde bir Türk kavmi olduğu anlaşılan Etrüsklerin kendilerine “Rasena” demelerine rağmen Romalılar onları “Tusci” ya da “Etrusci”, Grekler ise “Tyrhennes” diye adlandırıyorlar. Bu arada Tyrrhen sözcüğü Yunanca’da Turrhnoi şeklinde yazılır ve h’nin eskiden “a” sesi verdiğini hesaba katarak Turan adı ile bir ilişki düşünebiliriz.

Adile Ayda, “Türklerin İlk Ataları” adlı eserinde Pelasg ve Etrüsk kavimleri üzerine şunları yazar: Eski Çağa ait iki Türk veya Proto-Türk devleti olan Pelasg devleti ile Etrüsk devletidir. Her iki devlet tarih öncesi ile tarihin başlangıcı arasında yaşamış güçlü devletlerdir. Pelasg devleti MÖ 3000 civarında, bugünkü Yunanistan’ın toprağı üzerinde kurulmuştur. Etrüsk devletine gelince, bu devleti MÖ aşağı yukarı 1300 ile 1000 arasında İtalya’da birkaç dalga halinde göç eden Proto-Türkler kurmuşlardır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X