Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Yunus Emre

Köşe Yazısını Dinle

Geride bıraktığımız 2021 yılı Yunus Emre’yi anma yılı ilan edildi. Anadolu’ya bela ve musibetlerin çöktüğü bir dönemdir Yunus’un yaşadığı yıllar. Bu dönemi anlamdan Yunus’u anlamak mümkün değil. Selçuklu Devleti’nin dağılmaya başladığı, Anadolu’nun Moğol akın ve yağmalarıyla birlikte iç kavga ve çekişmelerin tavan yaptığı 13. Asır ortalarından l4. Asrın ilk çeyreği tam bir karanlık dönemdir.

Osmanlı Beyliği’nin filizlenmeye başladığı 14.Asrın ilk çeyreğinde Orta Anadolu havzasında doğup yaşamış bir Türkmen kocası şair ve erendir Yunus. Yunus’un yaşadığı yıllar, Anadolu Türklüğü Moğol akın ve yağmaları yanı sıra iç kavga, siyasi otorite zayıflığı, kıtlık ve kuraklıklarla perişan olduğu yıllar.

Ayrıca çeşitli mezhep ve inançların Bâtıni ve mütezili görüşlerin de yoğun bir şekilde yayılmaya başladığı bir zamandır. Böylesi karanlık bir dönemde, Mevlana Celaleddin Rumi, Hacı Bektaş-ı Veli, Ahi Evran-ı veli, Ahmet Fakih gibi ilim ve irfan kutuplarıyla birlikte Yunus Emre, Allah sevgisini, aşk ve güzel ahlakla ilgili düşünceleriyle her tür batıl inanca karşı gerçek İslam tasavvufunu işleyerek Müslüman- Türk birliğinin oluşmasında çok önemli vazifeler ifa etmiştir.

Abdülbaki Gölpınarlı, Yunus Emre kitabında: Yunus Emre, böyle bir devirde Orta Anadolu’da yetişmiş, kendisini tasavvufa vermiş; doğuda mezhep ayrımları hüküm sürer, kanlı hadiselere yol açarken, iltizam ve müsadere mevki kavgalarını körükler halkı ezerken, Batı’da derebeylik yayılır, sınıflar sınırlanır, topraksız halk esir olur toprakla beraber satılır, haçlı seferleri cennete yol açar, cennet kanla ve parayla edinilirken o,tasavvufun derin ve içli hoşgörüsüyle:

Yetmiş iki millete bir göz ile bakmayan/ Şer’in evliyasıysa hakıykatte asidir.

Yetmiş iki millete kurban ol âşık isen/  Ta âşıklar safında imam olasın sâdık.

Bir çeşmeden akan su acı tatlı olmaya/Edepdir bana yermek bir lüleden sızarım.

Yetmiş iki millete suçum budur hak dedim/ Korku hıyanettedir ya ben niçin kızarım. Demiş herkesi kucaklamış.

Kuru idik yaş olduk, kanatlandık kuş olduk/ Birbirimize eş olduk, uçtuk elhamdü lillah Varlığımız illere şol safâ gönüllere / Halka Taptuk ma’nisin saçtık elhamdü lillah. Söleriyle inancını dile getirmiş, gönlündeki Hak ve halk sevgisini halka aşılamıştır.

Onun şiirlerinde yer yer rastladığımız beyitler, devrini canlandıracak kudrettedir. Söz gelimi; Erenler yoludur meşe meşe kolaydır kolmaşa/ Meşe olan yerde beşe harami çok Anteri var,beytinde  ormanların eşkıya yatağı olduğunu, Dosttur bizi okuyan üstümüzde şakıyan/ Şimd’üç buçuk okuyan derin danışman olur Danışmanın cahili onamaz dervişleri/ Derviş ile danışman yavlak üleşgen olur. Bir nicenin gönlüne şeytanlar dolup durur/ Erenler semâ’ına onlar erişgen olur. Beyitlerinde cahil hocaları, hoca- derviş savaşını belirtir.

Açıklama. Meşe, Farsça “ bişe” den bozma ve orman manasındadır; Türkçede meşelik de denir. Kolmaş, yavan,herzevekil adam.Beşe, ulu ve reis demektir. Harâmi, haram yiyen, yol kesici eşkıya, hırsız demektir. Anter, Hz. Ali’nin savaştığı söylenen güçlü bir kişidir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X