Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Zaman ve mekân

Modern insan ,zamanın ve mekânın anlamını yitirmiş sınıfta kalmıştır. Bir özgürlük tasavvuru yapılacaksa modern toplum tarafından tasarlanan “dünya” algısı insanlığa pek bir şey kazandırmayacaktır. Çünkü insan ahlaki silahlarını terk etmiştir ve hızla yok oluşa doğru gitmektedir.

Ahlak eylemi ortaya koyamaması onun artık “hür” kalmadığının işareti. Modern insanın sahip olduğu konut, giyecek, yiyecek, konfor/haz üzerinden özgürlüğünü yitirdi, ona bolluk olarak görünen şeyler başka alanlarda maruz kaldığı “kıtlık” algısını tanımlamasına engel görünüyor.

Çok eskiye gitmeye gerek. Bundan elli,altmış yıl evvel, günümüze kıyasla  birçok alanda maruz kalınan kıtlık vardı ama mekân kıtlık içinde değildi. Şimdiki zamanda yiyecek olsa da “mekân” kıtlık içindedir.

Kentler tanzim edilmiş ve sahiplenmiş halde. Mekân sahipleri, sosyal toplulukları sınıfsal hizmet tabakalarına ayrıştırıyor. Bunun basit bir “mülkiyet düzenlemesi” ya da sadece hukuka ait “hakların teslimi” meselesi olduğu iddia edilmemeli. Çünkü kentler herkes tarafından alınan vergilerle kurulduğu halde herkesin kullanamadığı “kutsal mekân”lara dönüşmüştür. Mekânın bütünü yalnızca belli bir iktisadi modelin yaşayacağı şekilde tanzim edilmiştir.

Kentte bireyi iktisaden  özgür kılacak ve kendi kendine yeter bir geçimi mümkün kılacak her eylem anında “boğulur”. Bu çerçevede modern dünyada mekân yitirilmiştir. Bununla birlikte çevre de kirletilmiş,diğer canlıların yaşam alanları daraltılmış, hatta diğer canlıların yaşamları tahdit edilmektedir.

İleri sanayi toplumunda mekân dışında zaman da aynı kaderin kurbanıdır. Zaman kıtlıktadır. Eski toplumda, insanın yapma faaliyetini icra ettiği bir boyut algısı vardı. Yani zaman, yaşamayı ve yaşarken yapmayı ifade ediyordu.  Tarlayı sürüyorum, ağaç buduyorum, kazak örüyorum, hamur yoğuruyorum ifadelerinde iş, zamanın zuhurudur ve hissedilir.

Zaman modern dünya tasavvurunda hissedilmez sadece akar gider. “Ne yapıyorsun?” sorusundan “zaman nasıl geçiyor?” sorusuna tahavvül eden cevap arayışı, insanın büyük bir kıtlık içinde olduğunu, büyük bir hapishaneye düştüğünü kanıtlıyor.

Sosyologların “boş zaman” dediği “serbest saat” değer (ahlak- inanç) üreten ve bireyi yenileyen bir algı düzeyi oluşturmaz. Çünkü boş zaman programlayıcıları bu zaman parçasında bireyin özgürleşemeyecekleri  “total meşguliyetlere” (TV, stadyum, şenlik, şehvet, turizm, tüketim) boyun eğmesini başarmışlardır.

Not: Her akşam, TV kanallarında koronavirüs programları çekilmez hale geldi. Hep aynı şeyler konuşuluyor. Sağlık Bakanı’nın 24 saatte yaptığı bilgilendirme yeter. Bundan fazlası ruh sağlığımızı bozuyor.

Ben bir aydır evden dışarı çıkmadım. Bu halden memnunum. Hayat evde güzel. Selam ve muhabbetle.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X