Bursaspor yine bir klasiği gerçekleştirdi.

Bir sıçrama haftasını daha boş geçti.

Deplasman maçları yeşil beyazlılar için zor geçiyor biliyoruz ama rakibin durumu göz önünde bulundurulunca “acaba mı?” demeden geçemedik…

Ama Bursasporlu futbolcular bizi yine yanıltmadı…

İlkyarıda her iki ekibin de yavan futbolunu izleyince zaten en başında “Maçın hakkı beraberlik” demekten alamadık kendimizi.

İkinci yarının başındaki gol umutlandırsa da sonrası yine kâbus oldu Bursaspor için…

Bursaspor, ilkyarıda topa daha fazla sahip olsa da üretkenlikten uzaktı.

Yeşil beyazlılar, ne doğru düzgün kanatları kullanabildi ne de düzgün bir pas organizasyonu yapabildi… Pas organizasyonu demişken, yarı sahayı geçerken yaptıklarından bahsetmiyorum. Çünkü maşallah Bursasporlu futbolcular, yarı sahayı geçene kadar pas yüzdelerini oldukça artırıyorlar…

Orta sahanın üretkenlikten uzak futbolu da hücum gücünü iyice azalttı yeşil beyazlıların…

Kanatların etkisizliği, orta sahanın zayıf görüntüsü sonrasında topla buluşamayan Kubilay’ın adını neredeyse hiç duyamadık.

İlkyarıda Bursaspor’un etkisiz görüntüsünün yanı sıra Boluspor’un da hücumda etkisiz kalması yavan futbolu ateşledi.

İkinci yarının başında ise Recep Aydın’ın attığı gol için “ilaç gibi geldi” dedik ama bu gol daha çok Boluspor’u uyandırdı. Gerçi Aykut’un kaçırdığı net fırsat golle sonuçlansa rakibin direnci iyice kırılacaktı ama kaçan bu gol Boluspor’a hayat verdi. Üst üste rakip ataklar sonrasında bunalan Bursaspor’da Yalçın Hoca’nın orta sahayı diriltmek adına yaptığı Recep-Emirhan değişikliği sonrasında ise yeşil beyazlılar, rakibinin baskısını biraz olsun kırdı ama Timsah, yine de hücuma çıkmakta zorlandı. Seleznov hamlesi de Bursaspor’a yaramadı.

Bu arada Yalçın Hoca’nın son maçlarda sonradan oyuna giren futbolcuları not kâğıdıyla sahaya sürme hamlesi bu maçta da işe yaramadı. Sahadaki tüm futbolcuları dolaşan kâğıttakı yazıları futbolcular okumakta zorluk çekiyor sanırım. Çünkü şu ana kadar yapılan bu hamle sonrasında takımın oyununda pek bir değişiklik göremiyoruz.

Böylesine yavan futbolda ilkyarıda Burak Kapacak’ın, ikinci yarıda ise Aykut’un kaçırdığı net fırsatların ardından son dakikalarda yenilen gol için ise ancak şu söylenebilir sanırım: “Atamayana atarlar.”

Madem ki pozisyon üretmekte zorlanıyorsun, yakaladığın fırsatları da değerlendireceksin…

Son bir söz de takımın tecrübelilerine… Önce Selçuk Şahin, geçtiğimiz hafta Özer Hurmacı, dünkü maçta ise Iasmin Latovlevici… Takımın en tecrübeli üç isminin sınırda olduğunu bile bile gördükleri sarı kartlar ve cezalı duruma düşmeleri inanılacak gibi değil… Pozisyon icabı görülen kartlara kimsenin diyeceği bir şey yok ancak böylesine basit hatalar yapılmasına anlam veremiyorum… Özellikle de hafta içinde Sportif Direktör Selçuk Erdoğan’ın bu kartlar konusunda futbolcuların uyarıldığı açıklamasını yapmasının ardından…