Bursaspor, kendisi için belki de kader sınavlarından birisi olan bir maçtan galibiyetle ayrıldı.

Yıllardır olduğu gibi bu sezon da kendisi için eşik atlama maçlarında bir türlü istediği sonuçları alamayan yeşil beyazlıların üst gruptan kopmama adına Keçiörengücü mücadelesi oldukça önemliydi. Ligdeki son 2 maçından 1 puanla ayrılarak ayağına kadar gelen fırsatları bir bir iten yeşil beyazlılar, bu kez bu şansı kullandı.

Böylece hem evindeki yenilmezlik serisini sürdürdü hem de zirve yarışında rakiplerine “beni unutmayın” mesajı verdi.

Maçın ilkyarısında yine taraftarını mutlu edemeyen Bursaspor, hastalık haline gelen yan pas-geri pas alışkanlığıyla hem stada gelenleri hem de televizyon başındakilere saç baş yoldurttu.

Ancak önce taraftarın isyanı ardından Diarra’nın takım arkadaşlarını ileri çıkarmak için adeta rakip sahaya kamp kurması oyuna biraz hareket gelmesini sağladı.

Bu hareketlilik de golü getirdi.

Hafta arasında sol kanatta kendisini daha rahat hissetiğini söyleyen Burak Kapacak’ın kendisini rahat hissettiği bölgeden alıp, daha verimli olduğunu gördüğümüz kanada taşıdığı topla yaptığı ortada Bursaspor üstünlük golünü buldu. Bence Burak sen kendini rahat hissettiğin bölgede değil, daha iyi olduğunu sağ kanattan ayrılma…

İkinci yarının başında daha çok hücumu düşünen, top rakipteyken de baskı yapan bir Bursaspor vardı sahada…

Bu dakikalarda Burak’ın kaçırdığı net pozisyon ise hem genç oyuncu hem de yeşil beyazlı ekip için üzücüydü.

İlerleyen bölümde ise yine sahasına kapanan Bursaspor izledik… Yeşil beyazlılar, son dakikalarda farkı da açabilirdi kalesinde golü de görebilirdi…

Futbol yine tat vermedi ancak, sonuç için kocaman bir “ohh” çektik.

Ayrıca bu maçta da kaleci Çağlar Akbaba’ya ayrı bir parantez açmak lazım…

Başarılı file bekçisi hem maçın başında hem de son dakikalarda çıkardığı net fırsatlarla takımın 3 puan almasında büyük pay sahibi oldu…