Böylesine zor, acılı günlerde ne futbol izlemek ne de yorum yapmak ne kadar doğru bilemiyorum…
Zaten izlediğimizden keyif almak mümkün değildi de sahadakiler de ne yaptığını bilmez bir görüntüde olunca iyice tatlar kaçtı açıkçası…
Mücadelede ilk 10 dakika dışında zaten Bursaspor adına anlatılabilecek pek bir şey de yoktu…
Yeşil beyazlı ekipte Çağlar, Shehu ve ayakta kalabildiği anlarda Seleznov dışında görevini layıkıyla yapabilen bir isim yoktu diyebiliriz…
Bu maçta Teknik Direktör İbrahim Üzülmez de sahada uyuyan oyuncularına ayak uydurdu… Dördüncü hakemle didişmekten ne zamanında değişiklik yapabildi ne de saha içine gerekli uyaraları…
Maçın hakemini söylemiyorum bile… Gerçi hakemlik yaptığı da tartışılır…
Bu olumsuzluklar ışığında zaten farklı bir sonuç beklemek de hata olurdu…
Maça istekli başlayan Bursaspor, takımın en istikrarlı ve galibiyeti isteyen oyuncusu Shehu’yla ilk dakikalarda rakip fileleri havalandırınca “Galiba bu kez rahat bir maç izleyebileceğiz” dedik ama nafile…
Golden sonra yavaş yavaş oyunu soğutmaya başlayan yeşil beyazlılar, adeta rakibin ekmeğine de yağ sürdü.
İlerleyen bölümde Bursasporlu futbolcular golü düşünmeyince, bu kez de hakem girdi devreye… Yahu Allah aşkına biri izah etsin… Seleznov’un pozisyonunda yüze darbe de varken nasıl çift vuruş verebilir bir insan anlam veremiyorum. Hani derler ya “Penaltı da penaltı gibi olacak” diye… Seleznov’unki penaltının ağa babasıydı da onu görmeye ve çalmaya yetecek yürek yoktu sanırım Erkan Özdamar’da… İlkyarıda Seleznov’a yapılan bir başka pozisyonda da hakem uyumayı tercih etti. Bence bundan sonra Bursaspor’un maçlarını klasman hakemleri değil aday hakemler yönetsin. Madem Bursaspor deneme tahtası, aday hakemler Süper Lig şampiyonu olmuş bir takımın maçında tecrübe kazansınlar…
Bir de işin öbür tarafı var elbette. Hakem hatalı kararlar verdi de futbolcular çok mu istedi kazanmayı… Başta da saydığım isimlerin dışında sahada adeta sadece formaları vardı o da galibiyet için yeterli olmadı. İbrahim Hoca’nın bu maç öncesinde bazı isimleri kızağa çekmesi anlaşılan tam olarak anlaşılmamış.
Yavaş yavaş uzaklaşıyoruz zirveden. Allah sonumuzu hayretsin…