Bu sezon da deplasman kabusu devam eden Bursaspor, İzmir’de de umduğunu bulamadı.
Geçen sezon Süper Lig’de deplasmanda sadece 3 galibiyet alabilen yeşil beyazlılar, geleneği Altay karşısında da bozamadı.
Bu sezon deplasmanda sadece Eskişehirspor’u yenebilen Bursaspor’un, evinde galibiyete hasret Altay karşısında sonuca gitmesini bekliyorduk.
Koşukavak’ın öğrencileri, aynen Adana Demirspor maçında olduğu gibi daha adeta ısınmadan kalesinde golü görünce ne olduğunu anlayamadı.
Rakibi karşısında ilkyarıda orta saha üstünlüğünü kuramayan Bursaspor, topu ileri taşımakta da zorlandı.
Altay’da ise Tatos, Paixao ve Kappel üçlüsü Bursaspor’un fişini çekti.
Özellikle Kappel, yeşil beyazlıların kaptırdığı toplarda süratiyle yürekleri hoplattı.
Bursaspor, karşılaşmada daha fazla topa sahip olmasına karşın üretkenlikten uzaktı.
Rakibi karşısında yediği 2 golle guardı düşen yeşil beyazlılar, geçtiğimiz hafta olduğu gibi yine sahneye çıkan Diarra ile umutlandı.
İlkyarının son dakikasında gelen gol, “acaba mı?” dedirtse de yeşil beyazlılar, ikinci yarıda da beklenen oyununun uzağında kaldı.
Belki bu devrede Latovlevici’nin direkten dönen şutu golle sonuçlansa Bursaspor için umutlar yeniden yeşebilirdi.
Her ne olursa olsun Bursaspor’un son haftalarda sergilediği performans düşündürücü.
Bursaspor, böylesine kötü bir rakip karşısında pozisyon üretmekte zorlanırsa, daha dişli rakipler karşısında işi gerçekten çok zor.
Elbette ki bütün futbolcular, teknik ekip galibiyeti istiyordur, ancak bu maçta Diarra dışında canını dişine takan oyuncu neredeyse yoktu.
3 puan silme cezası kesinleşmemişken, bu maçta alınacak galibiyet gerçekten ilaç gibi gelecekti Bursaspor’a…
Ancak, zirve mücadelesi vereceksen, hem içeride hem dışarıda rakiplerini boğacaksın…
Evinde taraftarının desteğiyle kötü de oynasan kazanıyorsun, ancak deplasmanda da artık kazanmanın zamanı geldi…