Hafta içinde yaşanan hareketli günlerin ardından açıkçası Menemen maçına odaklanmakta zorlandık.

Ancak yenilgiye rağmen şunu da söylemek gerekirse değişiklik takıma olumlu yansımış. Teknik adam değişiklikleri her zaman için takımlarda olumlu bir hava estirir elbette…

Menemen maçında alınan sonucu İbrahim Üzülmez’e bağlamak çok da doğru olmaz. Sonuçta tecrübeli teknik adam takımla sadece bir antrenman gördü ve kendisini maçta takımın başında buldu…

Gidenin arkasından konuşmak hoş değil ancak, Yalçın Hoca’yı yakan en büyük etkenlerden birisi takıntılarıydı demek yanlış olmaz sanırım. Haftalarca tüm şehirin neredeyse dilinde tüy bitmesine rağmen bazı oyuncuları görmezden gelmesi sonunu hazırladı gibi…

Bu etkilerin sonrasında Menemen maçında Bursasporlu futbolcular ilkyarıda çok üretken olmasa da özellikle ikinci yarının başında oldukça istekli göründüler. Rakibi karşısında baskı kurduğu bölümde ikinci golü bulsa İzmir’den 3 puanla dönmesi işten bile değildi.

Seleznov da oynadığında takıma ne kadar faydalı olacağını gösterdi… Ukraynalı maçın ilk dakikalarından itibaren rakip savunmayı zorladı, aldığı her topu neredeyse olumlu kullandı… Attığı golle de performansını taçlandırdı. Ancak bu gol de yenilginin önüne geçemedi.

Bu maçta da Çağlar’ın emeklerine yazık oldu. Özellikle ikinci yarının başında kurtardığı pozisyon sonrasında yakalanan fırsatların bir bir kaçması sonrasında yenilen goller yakışmadı. Özellikle yenilen ikinci gol şaka gibiydi.

Her ne kadar takımda gelecek haftalar için bir umut ışığı görsek de Bursaspor bir eşik atlama maçını daha boş geçti.

Üstünde yer alan rakiplerinin puan kaybı yaşadığı haftada ikincilik şansını da kullanamadı yeşil beyazlılar… İkinciliği de rakibine altın tepside sundu…

Ne diyelim bu alışkanlıktan bir türlü kurtulamıyoruz.

Umarım bu kayıplar bir gün telafi edilebilir…