Bursa ekonomisinin çatı ve koordinatör kuruluşu yeni döneme resmen merhaba dedi.

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tazelenen meclisi ve yönetim organlarıyla kent ekonomisi için yola çıkmış durumda.

Geçen hafta kullanılan oylarla seçilen 134 meclis üyesinden 56’sı önceki mecliste de görev almıştı.

Yani BTSO meclisinde 78 yeni isim görev alacak bu dönemde!

Hayli yenilenmiş olan meclisin ilk görevi ise dün yönetim organlarını seçmek oldu.

Ve kullanılan oylarla BTSO’nun yeni dönem başkanı, yönetim kurulu üyeleri, TOBB delegeleri, disiplin kurulu üyeleri ile meclis başkanı, başkanlık divanı ve ihtisas komisyonları belirlendi.

 Neticede meclis başkanlığı koltuğuna Ali Uğur otururken İbrahim Burkay yönetim kurulunda ikinci başkanlık dönemine resmen başlamış oldu.

Başkan Burkay’ın yönetim kurulu da tazelendi.

Başkan yardımcıları İsmail Kuş, Cüneyt Şener yeni dönemde de Burkay’ın ekibinde yer alırken 5 yeni isim de yönetime dahil oldu!

Neticede oluşan ve dün icazet alan yeni yönetim kurulunun diğer asil üyeleri ise Hasan Gürses, İbrahim, Gülmez, Aytuğ Onur, Irmak Aslan, Osman Nemli, Alparslan Şenocak, Haşim Kılıç ve Muhsin Koçaslan olarak sıralandı.

Değişik kesimleri temsil eden hayli genç ve dinamik bir kadro oluşmuş görünüyor!

BTSO Disiplin Kurulu da gençlerin ağırlıyla oluşurken 23 kişilik TOBB delege listesi çeşitli sektör ve SİAD’ları Ankara’ya taşıyan bir manzarayla karşımıza çıktı.

Cünent Şener, Faik Çelik, Hüseyin Durmaz, Alaettin Dağlı, Ali Uğur, Mustafa Gürses, İsmail Kuş, Baran Çelik, Hasan Gürses, Mustafa Esgin, Musfata Taşdelen bu renkli listede öne çıkan isimlerden bazıları.

Kısacası BTSO’nun yönetim mekanizması kan tazeleyerek yeni döneme resmen başlamış durumda!

Peki 4 yıllık yeni icraat döneminde öncelikleri ne olmalı?   

           

İnsan ve bilgi odaklı büyüme

 

Öncelikle insana yatırımın daha stratejik projelerle gündemde öne çıkması şart.

Çünkü günümüzün de geleceğin de en büyük sermayesi insan!

Bilgiye ve analize ağırlık veren bir tür “think tank” yapılanmasının sadece Bursa adına değil Türkiye için de üretimde bulunması büyük önem taşıyor.

Fikirlerin para ettiği bir dönemde BTSO’nun da kalifiye analizlerle geleceğe ışık tutması vizyonunu çok daha verimli hale getirebilir.

Tabii ki gerçek anlamda bir marka kent olabilmek için Bursa’nın uluslararası çapta markalar çıkarması için kollar sıvanmalı!

Kentlerin yarıştığı küresel ekonomide rekabet gücümüz artıracak yenilikçi projelerin çoğalması gerekiyor.

Ve geçen dönem tohumu atılan ve yeşerme sürecinde olan projelerin de bir an önce kent ekonomisine katma değer sağlar hale gelmesi şart.

En başta da TEKNOSAB’ın fabrikalarıyla görünür hale gelip çekim merkezi oluşturması gerekiyor!

 

Endüstri 4.0 Bursa’nın genlerine işlemeli

 

Yerliliğin cari açık azaltmada üst seviyeye çıktığı bir döneme girilmeli.

Yani Bursa dış ticaretin kalesi olarak çıtayı daha da yükseltmeli.

Bu anlamda BTSO yönetiminin bir diğer önemli görevi de sanayide sektör ayırımı yapmaksızın Endüstri 4.0’ı Bursa’nın genlerine işlemek!

Diğer tarafta uzay, havacılık ve savunma sanayinde daha somut sonuçları görme zamanımız geldi çattı.

Elbette dünyayı ticarette ayağımıza getiren çalışmaların turizmde de öne çıkması Bursa adına önem taşımakta.

Sözün özü; BTSO, Bursa’yı ekonomik açıdan Türkiye’de kendinden daha fazla söz ettiren ve küresel rekabet gücü istikrarlı biçimde yükselen bir kent haline getirmelidir.