Altan Kutucu
Altan Kutucu

Sporun ruhu…

Son yıllarda ülkemizde spor anlayışı sadece para ve başarı kazanmak üzerine kurulmuş durumda. Artık ülkemiz spor platformunda kimsenin kimseye saygı duyması söz konusu değilFutbol içinde tutku, heyecan, hırs, kin, nefret ve daha birçok duyguyu barındıran dünyanın en önemli sporu, basketbol ise hemen ardından geliyor. Her geçen gün hızla endüstriyelleşen bu iki lokomotif spor artık bir his, duygu oyunu olmaktan çıktı. Rakibini küçümsemek, onun başarısına gölge düşürmek, rakibin sahadaki mücadelesini görmemek sıradan şeyler halini aldı.

Şampiyonluk hedefi için öncelikle rakibi alkışlamayı öğrenmelisiniz. Bir kupa kaldırdığınızda taraftarınız ne derse desin tüm ekibinizle birlikte ikincilik ödülünü alan rakibinizi alkışlamalısınız. Bu spor kültürünü oluşturmak için tüm spor yönetimleri ve kulüp yöneticileri aynı şekilde hareket etmelidir. Birlikte bu spor kültürünü oluşturmak için hareket etmezseniz, her yıl başka takımları finallerde izlemeye devam edersiniz.

Sporun ruhu en basit haliyle kazananın kaybedeni kutlamasıdır. Öncelikle nasıl olursa olsun, kim olursa olsun şampiyon tebrik edilmelidir. Kazandığın vakit, kaybedeni incitmeyecek sevinme olgunluğunu göstermek gerekir. Başarıların büyüklüğü yendiğin rakiplerin büyüklüğü ile orantılıdır. Şampiyon sahada her zaman en fazla isteyen, en fazla koşan, durmadan çalışan, sürekli mücadele edendir. Spor sadece kazanmak veya kaybetmek değildir. Çalışmak, azim ile başarmaktır. Sürekli çalışarak sonunda büyük başarılara ulaşmaktır. Sahada rakibine uzatacağın bir eldir. Maçtan sonra rakibin ağlarken onları teselli etmektir. Rakibinin marka değerine saygı göstermektir. Kimsenin kusurunu yüzüne vurmamaktır. Karşındaki kişinin başarısını isteyerek gerçekçi bir şekilde onu eleştirerek gelişmektir. Spor ruhu kendisiyle alay edenlere inat çok çalışarak başarıya ulaşmaktır. Sporun felsefesi dürüstlük, samimiyet, çok çalışarak kendini geliştirmek, sürekli öğrenmek, büyüdükçe mütevazılığı kaybetmemek olmalıdır. Spor bir takım oyunudur. Sporda asla geçmiş yoktur. Sporda sürekli eğitim ve gelişim vardır. Sporun içinde kulüpçülük olmaz. Kulüpçülük yapan sporun ruhunu bilmeyen kişidir. Kulüpçülük yapan kişiler büyük başarılardan farkında olmadan uzaklaşır. Önce rakibin marka değeri yükselecek, sonra rakip ile birlikte kendi kulübün marka değerini yükseltmeye çalışmak gerekir. Rakibin büyümeden senin büyümen asla mümkün değildir.

Sporun ruhunu anlamadıktan sonra ne yaparsanız yapın final oynayan takımların arasına giremezsiniz. Bunu özümseyen taraftarlar şartlar ne olursa olsun takımının yanındadır. Çünkü onlar kulüp sevgisini başarı ve maç sonuçlarına bağlamamışlardır. Onlar bu anlayışta oldukları zaman büyülü bir spor ruhu sahaya inmektedir. Kaybetmek halinde bile başarı için her zaman mücadele edilmektedir. Şampiyonluk isteyen camialar, teknik direktörler, sporcular, kulüp çalışanları, taraftarlar şartlar ne olursa olsun centilmence bir spor duruşu oluşturmalıdır. Rakip ne kadar sporun dışarına çıkarsa çıksın bu duruşu göstermeli ve asla geri adım atmamalıdırlar.

Tekrar görüşmek üzere…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X