İslam dininde kurban Allah’a yaklaşmak ve onun rızasına ermek amacı ile kesilen hayvan demektir. Kutsal Kitabımızda geçen ve İbrahim Peygamber’in oğlu İsmail’i Allah’a teslimiyet adına kurban etmek istemesi, Allah için her şeyinden vazgeçebilecek olması genel bir adanmışlığı anlatır. Kurban Bayramlarında kurban kesimi de bu manâyı taşımaktadır. Kurban Bayramlarında beslenme özellikleri bir şekilde genelin dışına taşarak kişilere zararlı etkiler doğurabileceği için sağlıklı beslenerek nasıl bir bayram geçirmemiz gerektiğini sizlere anlatmaya çalışacağım.
Öncelikle kan şekerini aniden yükselten ve aniden indiren gıdalardan uzak durmalıyız. Söze böyle başladım çünkü can alıcı nokta bu. Makarna, pirinç, beyaz un ve bu undan yapılanlar, şekerli gıdalar dikkat edilmesi gerekenlerdir. Trans yağ içeren her türlü gıda, başta kızartmalar da sıkıntı yaratan gıdalardandır. Kurban Bayramı bizlere vacip kılındığı gibi değerlendirildiğinde sabahtan akşama kadar et yemememiz gerektiği gerçeği de açıkça ortaya çıkar. Normal günlerde olduğu gibi kahvaltımız peynir, doğal kökenli yağ, yumurta, makul miktarlarda kepek oranı yüksek ekmek, bol yeşillik, zeytin ve kilo problemi olmayanlar için kaliteli bir bal veya reçel veya pekmezden oluşmalıdır. Şeker katılmamış çay, kefir, domates suyu, kutulara girmemiş süt veya 1 su bardağı sebze suyu kahvaltımıza eklenebilir.
Öğle yemeği sebze ağırlıklı, akşam yemeği ise hayvansal proteinden zengin olmalıdır. Yoğurt, yeşillik, ev yapımı turşular ek olarak kullanılmalıdır. Karaciğerimizin tuş olmaması için ideal kilodaki erişkinlerin alması gereken günlük şeker miktarı 30 gramı aşmamalıdır (toplam 8 kesme şeker). Bu miktarı meyveden, kaliteli malzeme kullanılmış tatlılardan, bal, reçel, pekmezden alabiliriz ama sadece toplamda 30 gram olması gerektiği unutulmamalıdır. Hayvansal proteinlerle birlikte alınan şeker vücudumuzda istenmeyen bazı bileşiklerin oluşmasına, kolesterolün oksitlenmesine sebep olabilmektedir. Bu da dikkate alınmalıdır. Sıcak zamanlarda idrar rengi açık çıkana kadar su alınmalıdır. Ben tansiyon hastasıyım ve doktor tuzu yasakladı diye tamamen tuzdan uzak durmak da sıkıntılara neden olabilir. Hatta tuzsuzluk da tansiyon yüksekliğine, felçlere neden olabilir. Maalesef tuz kısıtlaması bazı zamanlarda fazla abartılıyor. Bilim insanları beynimizin bir bölgesinde tuz tadı ve motivasyon duyguları ile ilgili süreçlerin iç içe girdiğini ve bu nedenle tuz dengesindeki değişikliklerin davranış ve mizaç bozukluklarına yol açtığını bulmuşlardır. Bugün hemen her sağlık kuruluşunda bir kan tahlili ile vücudunuzdaki tuzun miktarını ölçtürebilmektesiniz.
Normalde olduğu gibi kurban bayramında da lif açısından zengin beslenmemiz gerekir. Günde 25 gram lif tüketenlerde kalp damar sistemi hastalıkları, şeker hastalığı ve kalın bağırsak kanserleri çok daha az görülmektedir. Yeni kesilen hayvan eti zor pişer (ölüm katılığı). Bu nedenle öncelikle ilk gün sakatatların tüketilmesi daha uygundur. Haşlama, buğulama, fırın ve ızgara tercih edilirken kızartmalardan daima uzak durulmalıdır. Mangal yaparken ateş ile etin 15 cm.lik bir mesafede olması, kömürlerin iyice yanmış olması önemlidir. Et ile beraber en uygun olan gıda grubu sebzelerdir. Hazır tatil diyerek günlerimizi hareketsiz geçirmemeliyiz. Çok kolay kilo alabilirsiniz. Kurban bayramı etin bol olduğu dönem de olsa balık yeme imkânını yaratmamız gerekmektedir. Özellkle mera kaynaklı et ve iç organ etleri çok sağlıklıdır. Birçok vitamin ve mineral yanında kısmen omega-3 yağ asitlerini de bu yolla alabiliriz. Ancak balık çok daha iyi bir omega-3 kaynağıdır ve omega-3 devamlı almamız gereken bir yağ asididir. Ülkeme, milletime düşmanlık besleyenlere mevlam fırsat vermesin. Bu aziz milletimin yüzü her daim gülsün. Kardeşlik, sevgi, huzur dolu bir Kurban Bayramı geçirmek dileği ile saygılar sunarım.