Bursa bu tabloyu 2004 yılından hatırlıyor. Nilüfer’de belediye meclis çoğunluğunu AK Parti’ye, belediye başkanlığını Mustafa Bozbey’e veren ilçe sakinleri, meclisin denetim yetkisini CHP’ye bırakmamış, bu görev AK Parti’ye vermişti.
Şimdi benzer bir tablo ile bu kez Büyükşehir Belediyesi karşı karşıya.
Yani, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer’den sonra Büyükşehir Meclisi’nde de 2004’ün tekrarını yaşayacak. Meclis çoğunluğunu elinde bulunduran AK Parti başkanlık divanından, ihtisas komisyonlarına kadar her şeyde söz sahibi olacak.
Bu da, Başkan Bozbey’in rahat hareket etmesini, kendince önemli gördüğü ve istediği kararların çıkmasını zorlaştıracaktır.
AK Partili üyeler Bozbey’i engelleme amaçlı bu kozunu kullanırlar mı?
Bunu sanmıyoruz.
Çünkü Bursalılar kendilerine meclisi denetleme yetkisi vermiş. Fakat, kent yararına bulmadıkları kararların çıkmasını ferenleyebileceklerdir.
Bir bakıma, Başkan Bozbey, 20 yıl sonra 2004’ü bu kez Büyükşehir’de yaşayacak.
5 yıl boyunca meclis ve başkanlık arasında bir uyum sağlanabilirse, bundan kazançlı çıkan Bursa ve Bursalılar olacaktır.
Aksi halde, geçmişte olduğu gibi Başkan, ‘engelliyorlar’ bahanesinin arkasına sığınarak AK Parti’yi halka şikayet edecek, AK Parti de başkanı başarısız ilan edecek, şehrin önceliğine ve yararına görmedikleri proje ve kararların çıkmasına izin vermediklerini açıklamak durumunda kalacaktır.
Biz AK Parti ve CHP meclis gurupları arasındaki uyumun Bursa için daha doğru olacağına inanıyoruz.
Karşılıklı diyalog ve Bursa için birliktelikten hemşerilerimiz kazançılı çıkacaklardır.
Önceki dönem İstanbul’da böylesi bir tablo ile CHP’li Ekrem İmamoğlu karşı karşıya idi. Şimdi aynısını bu kez Mustafa Bozbey’in yaşaması bekleniyor.
Halk böyle uygun görmüş.
Demokrasiye inanıyorsak çıkan sonuca da saygı duymak gerek.
Sevgi seliyle mazbatasını aldı
AK Parti şimdi kafayı vuruyor mu bilmiyoruz? ‘O sene bu sene’ diyerek kentin güneyindeki ilçelerin ve onun Bursa’daki STK’sı DAĞDER’in talebine kulak tıkayan AK Parti bunun faturasını ağır biçimde ödedi. Listeyen göstermelik konan meclis üyesi adayları da kendilerini kurtaramadı.
Osmangazi kazanılmış olsa, AK Parti belki Büyükşehir’i de kaybetmeyebilirdi.
Osmangazi’de hemşerilerinin ve partililerinin büyük destek gören CHP’li Belediye Başkanı Erkan Aydın dün mazbatasını BUSKİ’de teslim aldı. Aydın’ın mazbata aldığı tören adeta sevgi seline dönüştü.
Biz gidemedik ama fotoğrafları büyüğümüz İsmail Öztat çekip gönderdi.
Görüntüler CHP’nin Aydın ile Osmangazi’de 3. kez ısrarının ne kadar doğru olduğunun da işaretiydi. Hemşerileri kadar partisinin kurmayları, vekilleri, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ile ailesi de kendisini yalnız bırakmamış.
Şimdi Başkan Aydın’ı zorlu bir süreç bekliyor. Önce doğru ve liyakatlı isimlerle kadrolarını oluşturmalı. Sonrası ise Osmangazi’nin bugüne dek hiç dokunulmamış semtlerine, insanlarına hizmet etme vakti.
Aydın’a çıktığı yolda biz de bir hemşerisi olarak başarı diliyoruz.
Kapıları sökmek
Yerel yöneticiliğin olmazsa olmazı, kapınıza gelenin sizi kolayca bulabilmesi, derdini anlatabilmesi ve sorununa bahane değil, çözüm üretilmesidir.
Türlü engeller, bariyerler, dijital kartlar, güvenlik soruşturmaları, sorgulamalar, referans sormalar vb. gibi önlemlerle makam katlarını kendinize ulaşılmaz kıldığınızda, 5 yılın çabuk geçtiğini ve ulaşamayanların da oralardan bir gün sizi uzaklaştırma haklarını kullanacaklarını görürsünüz.
Gemlik’in CHP’li Belediye Başkanı Şükrü Deviren dün mazbatayı alıp göreve başlarken, ilk iş olarak makam odasının kapısını bizzat kendisi sökmüş.
Bu bir yoğurt yiyiş biçimidir.
Kimileri açık kapıyla vatandaşın işini çözdüğünü sanar, kimileri kapalı da olsa vatandaşın dertlerine çare ve çözüm üretir.
Buna benzer bir uygulamayı DSP’li Ramazan Altunöz’ün Yıldırım Belediyesi’nde yaptığını hatırlıyoruz. Hatta, kapı sökme anını o dönem belediye muhabiri olarak bizzat haberleştirmiş, okurlarımıza aktarmıştık.
Lafın özü, kapıyı söküp depoya kaldırmak ‘şov’dan ibaret kalmamalı. 5 yıl boyunca gerçekten kapısız makam odasında, saygı kuralları çerçevesinde yurttaş size kolayca ulaşabilmeli, derdini size anlatabilmeli.
Başkan Deviren’in de yola çıkarken bu niyetle hareket ettiğine inanıyoruz.
AK Parti o başkanı devir teslimde neden istemedi?
31 Mart yerel seçimlerinde AK Parti’nin sancılı bir aday belirleme döneminden geçtiğini sık sık yazmıştık. Süreç çok uzadı, aday belirleme yöntemlerinin kendilerine bugünkü tabloyu ortaya çıkarabileceği tahmin edilmişti. Adaylar açıklandığında ise kimi ilçelerde kızılca kıyametler koptu, ilk kez bu kararlara tepki gösterip istifa eden ilçeler oldu.
Kestel ve Büyükorhan ilçe belediye başkanları aday yapılmadığı için AK Parti’den istifa edip Yeniden Refah Partisi’nden aday oldular. Orada da kaybettiler.
İşte o isimlerden Büyükorhan’ın eski belediye başkanı Ahmet Korkmaz’ın eski partisince ilçedeki devir telim törenine katılması istenmemiş.
AK Parti’den Belediye Başkanı seçilen Kamil Turhan koltuğa otururken, YRP’ye geçen eski başkandan değil sade bir seromoni ile koltuğu devraldı.
Arayıp sorduk.
AK Parti yöneticileri, ikinci kez aday yapılmadığı için baş kaldırıp, YRP’ye geçen eski başkanı kendilerine ve liderlerine yanlış yaptığı gerekçesiyle törende istememişler.