Koronavirüs salgının önlemek için alınan tedbirlere rağmen vaka sayılarının artışı ne yazık ki, hız kesmiyor.

Son dönemde pandemi nedeniyle kırsal yerleşimler daha cazip hale geldi.

İzne çıkarılan ve okulların eğitime ara vermesi nedeniyle de çocuklarıyla birlikte kırsala kaçan yurttaşların beraberinde burada yaşayan yaşlı nüfusu da riske attıkları bir gerçek.

Bu yüzden, kırsaldaki mahalle muhtarlarının hemşehrilerine sürekli olarak ‘Köye gelmeyin, şehirde kalmaya devam edin’ çağrılarını artırdıklarını görüyoruz.

En son Keles ilçemize bağlı Yazıbaşı Mahallesi’nde tespit edilen pozitif vakalar nedeniyle yerleşimin karantina bölgesi ilan edilmesi kırsaldaki endişeyi daha da artırdı.

Keles’e yakın yerleşimlerde bu endişe daha da artmışa benziyor.

Lokal karantina bölgeleri arttıkça kırsaldaki endişenin boyutu da büyüyecek görünüyor.

Kimi kırsal bölgelerde diğer illerle bağlantı sağlayan ara yolların da muhtarlıklarca toprak ve moloz dökülmek suretiyle kapatıldığı görülüyor.

Kırsalda yaşayan nüfus ortalaması 60-65’lerde olunca burada yaşayan nüfusun kentten köye gelenlerden endişe etmelerini de çok doğal.

Kırsaldaki yaşlı nüfusun Bursa’daki çocuklarını arayarak, bir müddet daha köye gelmeyin çağrıları yaptığı da konuşuluyor.

Ancak köylerin yükünü çoktan tuttuğu da bir gerçek.

Daha evvel de bu sütunlardan aktarmıştık.

Bursa’nın kırsalın sanki bayram günleri gibi kalabalık görüntülere sahne oluyor.

Vakaların illere ve ilçelere göre dağılımları açıklanmaya başlamasıyla birlikte kırsala yönelimin daha da arttığı görülüyor.

 

Stokçu ve fırsatçının hevesi kursakta kaldı

 

Türkiye’nin koronavirüsle mücadelede izlediği yol Avrupa ülkeleri ve ekonomik anlamda bizden daha güçlü devletleri de imrendiriyor.

Hem iç piyasadaki ihtiyacı karşılayıp hem de kendinden yardım talep eden ülkelere tıbbi malzeme ve ekipman desteği yapan Türkiye bu tutumuyla dünyada takdir topluyor.

En son 65 yaş altı ve 20 yaş üstü yurttaşları için haftalık 5 adet maskeyi PTT kargo ile ücretsiz evlere kadar gönderme kararı alan ve 65 yaş üstü yurttaşlara da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gönderilen hijyen paketleri stokçularla fırsatçıların heveslerini kursakta bıraktı.

Depolarını maskelerle dolduran fırsatçılar şimdi kara kara düşünüyor.

10 kuruşluk tıbbi maskeyi 5 liraya kadar satma cesareti gösterenler çok kazanayım derken stokladıkları malları ellerinde patladı.

Şimdi bunları nasıl eriteceklerin düşünmeye başladılar.

Onlar için yapılabilecek en güzel hareket, depoları açıp halka bedava dağıtma olabilir.

Çünkü kimse devletten üstün değildir.

Devlet işte böyle yaptığı hamlelerle bütün hesapları altüst edebilir.

 

Caddeüstü otopark çalışanları izne çıkarıldı 

 

BURULAŞ’ın caddeüstü otoparkları salgın öncesine kadar aktif çalışıyordu.

MHP’li eski meclis üyesi Cemil Aydın da salgın nedeniyle caddeüstü otoparklarının bu dönem ücretsiz olmasını ve çalışanların da mağdur edilmeden izne çıkarılmalarını öneriyordu.

O öneri BURULAŞ yönetiminde kabul görmüş ki, sokakta salgın riskiyle karşı karşıya olan otopark görevlilerinin artık hafta başından bu yana çalışmadıklarını öğrendik.

Büyükşehir Belediyesi’nin çoğu biriminde salgın nedeniyle hizmet verilmiyor. Otopark çalışanlarının da bu kararla korumaya alınmış olmaları sevindirici.

Öte yandan, önceki gün BURULAŞ Genel Müdürü Mehmet Kürşat Çapar ile şirketin salgından nasıl etkilendiğini konuşmuştuk.

Yolcu sayılarındaki anormal düşüş, gelirlerdeki azalma ve giderlerin sabit kalması nedeniyle zorlanan şirketin Genel Müdürü Çapar’ın duygusal açıklamalar yaptığını fark ettik.

Çapar, şirketin içinde bulunduğu ekonomik tabloyu özetlerken duygularını frenleyememiş.