İhsan Aydın
İhsan Aydın

Okurumuzdan trafik önerileri

Kentin trafik sorununu çözmeye dönük adımlar, projeler, planlar var elbette.

Ama hergün sıkıntıyı yaşayan kent sakinleri de kendilerince çözüm üretiyorlar.

Fakat, bütün uyugulamaları Belediye ve Emniyet Trafik yapıyor.

Ancak vatandaş da sıkıntının nedenlerini her gün gözlüyor, sorunun aşılması için sorumlu kurumlara çözümler sunuyor.

Dün Bursalı Mustafa Işıksoy isimli bir hemşerimizden şehrin trafik sorununa ilişkin öneriler içeren bir elektronik posta aldık.

Buradan okur görüşlerine de zaman zaman yer veriyoruz.

Okurumuz Işıksoy Ankara, İzmir, İstanbul üçgenindeki Bursa’nın 10 yıla kalmadan halen 3 milyon olan nüfusunun 7-8 milyona çıkacağını ileri sürerek, sorunun daha da acıklı hale geleceğini vurguluyor.

Işıksoy, “Sevelim sevmeyelim; Büyükşehir Belediyesi birçok proje geliştirmeye çalışıyor elbette, ancak kentin bu büyüme hızının zamanında algılanmaması, içlerinde yararlı çözümler olan projelerin geç kalınmasına ve o meşum trafiğin de dalga dalga Bursa’yı boğmasına neden oldu” diyor.

Sorumluluğun sadece belediyelere yıkılamayacağını, bunların dışında Valilik, Emniyet Müdürlüğü ve Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’nde bulunduğunu hatırlatıyor.

Okurumuz, yeni göreve başlayan Emniyet Müdürü Osman Ak’a da benzer önerilerde bulunduğunun altını çiziyor.

Işıksoy, işi gereği dünyanın büyük kentlerinden NewYork, Londra, Berlin, Moskova ile Uzakdoğu kentlerinde trafik ve asayiş konusunda üniformalı polislerin caddelerde görünür olmalarının önemli olduğuna dikkat çekiyor.  

Işıksoy şöyle devam ediyor:

“Hemen bütün kentlerimizde olduğu gibi; Bursa’da da ne trafik ne de asayiş polisleri kentin hemen hiçbir yerinde yoklar, görünmüyorlar. Mobese kameraları önemlidir ama işte onlar da önleyici değil, işlenilen suçların tespitine, yani yine sorun oluştuktan sonra işe yarıyorlar.”

Okurumuz, New York’’un Manhattan adasındaki caddelerde dolaşan atlı iri yarı polislerin varlığını da buna örnek olarak gösteriyor.

Işıksoy trafik polislerinin kente inmesini, özellikle sabah-akşam saatlerinde önemli arterlerde ve kavşaklarda olmalarını, motosikletli ekiplerin sayısının arttırılmasını istiyor.

Işıksoy, Altıparmak’ın başıboşluğundan, Çekirge Meydanı’nın kaosundan, eski Santral Garaj’daki minübüslerin Ankara Yolu’nu kilitleyen varlığından, pik saatlerde tüm büyük ticari araçların her yerde fink attığından ve canı isteyenin istediği yere park etmesinden de yakınıyor.

Okur kentin trafik sorununu iyi gözlemiş.

Çözümlerine de kafa yormuş.

Şehrin trafiğini kilitleyen Çekirge ve Muradiye Devlet hastanelerinin bulunduğu bölgeden taşınmasını da öneriyor.

Işıksoy, Muradiye Devlet Hastanase’nin tarihi yapısının ise restore edilerek kız yurdu olarak kullanılmak üzere Kredi ve Yurtlar Kurumu’na devrini, Çekirge Devlet Hastanesi’nin de eklentilerinin yıkılarak semt ilkokuluna ve parka dönüştürülmesini   kaydediyor.

Muradiye Devlet Hastanesi’nin Çakırhamam, Çatalfırın, Şehreküstü, Kent Meydanı, Altıparmak’ı, Çekirge Hastanesi’nin de Acemler, Dikkaldırım, Çekirge ve Doğumevi caddelerini etkilediğini belirtiyor.

Işıksoy, “Bunlar burada kaldığı sürece, bunlardan kaynaklanan trafiğin çözümü yok. İkisi için de ne metro çözümü var ne traleybüs ne de ipekböceği” diyor. 

Orduevi’nin Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiğini ve altındaki Bey Sarayı’nın ortaya çıkarılmasından sonra bu bölgenin Tarihi Bursa (Old City) olarak kalmasını teklif eden Mustafa Işıksoy, kendisinin de mezun olduğu Tophane Endüstri Meslek Lisesi’nin de taşınarak, binanın beton kısımlarının yıkılıp sergi, konser ve sanat yapılarına dönüştürülmesini teklif ediyor.

Hep uzman görüşü yazacak değiliz.

Böyle önerilere de sütunlarımızda yer veriyoruz.

Bizden iletmesi.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X