Nail Keçili
Nail Keçili
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Acilen ne yapmak lazım?

Geçen hafta kaldığımız yerden devam ediyorum. Turizmde müsbet ve menfi taraflarımızı sıralamıştım. Bu hafta da nelerin yapılması konusu üzerinde duracağım.

Bu noktada Türk Hava Yolları’nın çok büyük bir sorumluluğu olacaktır. Şöyle ki:

– Dünya televizyonlarında, billboard’larda, Türk medyasının tümünde, dünya gazetelerinde mesajlar Türk Hava Yolları tarafından organize edilmelidir. Zaman zaman havaalanlarımızın işletmecileri de bu taşın altına ellerini koymalıdırlar.

– İlk yapılacak iş; Türkiye’de mekânları, turistik bölgeleri, denizi, güneşi reklamlarla tanıtma işini unutun. (Bu iş için ayrılacak bütçe ciddi bir boyutta olmak kaydıyla minimum 300 milyon dolar.)

– Dünyada her hareketi dünya medyasına intikal eden şarkıcı, sanatçı, siyasetçi, işadamı, ünlü doktor, ünlü mimar gibi meslek dallarındaki kişiler devlet tarafından finanse edilmek kaydıyla Türkiye’ye davet edilmeli, yaz başı mutlaka Türkiye’ye getirilmeli ve burada belli süreler o kişilerin özelliklerine göre (golf hastasıysa Antalya’ya, av hastasıysa avlanma bölgelerimize, deniz hastasıysa Marmaris, Bodrum, Çeşme gibi yörelere, tabiat hastasıysa Karadeniz’e götürülerek bu hadiseyi tercihleri olarak göstererek Türkiye’ye geldik çok keyifliyiz demeleri sağlanacak ve bu bilgiler fotoğraflarla, görüntülerle dünya basınına dağıtılacaktır. Eğer kendi uçaklarıyla geliyorlarsa inişleri, gelişleri ve dönüşleri hangi havaalanına indilerse o havaalanı işletmecileri tarafından dünya medyasına paralı olarak duyuru, ilan görüntüsüyle verilecektir. Eğer Türk Hava Yolları’nı tercih etmişlerse Türk Hava Yolları bu kişileri uçakta sohbet mahiyetinde hareketli ve hareketsiz görüntülerle tespit ederek dünya medyasına paralı ilan olarak verecektir. Ayrıca bütün bu kişilerin Türkiye tatil veya ziyaretleri, gerekirse devlet tarafından finanse edilerek dünya televizyon ve gazetelerinde yayınlanacaktır.

– KESİNLİKLE VE KESİNLİKLE BU TANITIM AMAÇLI AYRILAN BÜTÇE TURİZM BAKANLIĞI TARAFINDAN HARCANMAYACAKTIR. BU BİR REKLAM BÜTÇESİ DEĞİLDİR. BUGÜNE KADAR HARCANMIŞ, YAPILMIŞ VE TURİZM BAKANLIĞI’NIN KONTROLÜNDE YÜRÜTÜLMÜŞ FUAR FAALİYETLERİ, DÜNYAYA DAĞITILAN BROŞÜRLER, İNGİLTERE’DE OTOBÜS ÜSTÜNE KONAN TABELALAR, UÇAN HALILAR ÜZERİNDE İSTANBUL SEMALARINDA DOLAŞAN KIZLAR HİÇBİR İŞE YARAMAMIŞTIR. BU İŞLERİN HİÇBİRİNE BEN VE AJANSLARIM BULAŞMADIK. SADECE BİR DÖNEM RUSYA’DA BİR KAMPANYA YAPTIK, ONUN NETİCESİNİ RUS UÇAĞINI DÜŞÜRÜNCEYE KADAR RUS TURİSTİNİN TÜRKİYE’Yİ NASIL TERCİH ETTİĞİNİ GÖRDÜK.

– Bir anımı da burada hatırlatmak istiyorum. Turizm bakanlığı bakanın emriyle bizden teklif istedi, verdik. Yapacağımız prezantasyonun turizm bakanlığından bir miktar insanın da katılacağı bir grupla Paris’te bir salon yine tarafımızdan kiralanarak bütün masrafların ajansa ait olması kaydıyla yapılmasını istediler. Benim 50 yıllık hayatımda ilk defa duyduğum bir talepti. Konkurdan çekildik, girmedik.

– Turizmde Türkiye’nin bu yıl muhalefetimizin de teşvikiyle yediği darbeyi bugün alınmış olan tedbirlerle aşmamız mümkün değildir. Anlayamadığım ve ilginç bulduğum bir gelişme muhtelif turizm derneklerinin başında olan zevat “yırttık, bitti sıkıntılar, turizm kurtuldu” gibi ifadelerle büyüklerimize yağ çekmektedirler. Bu yanlış yağ çekme standardını bir Türk vatandaşı olarak kınıyorum.

-Bugün Türkiye’de birçok insanın Batı’da çok yakından tanıdıkları ve sözlerini kıramayacakları ünlüler vardır. Bu insanların dünyadaki bu ünlüleri ayrılmış olan bütçeni sponsorluğunda Türkiye’ye davet etmeleri ve onların organize ettikleri anlayış içerisinde Türkiye’de zaman geçirmeleri doğru olacaktır. Bu kişilerin aklıma gelenlerini burada değerlendirmek istedim.

– Çevresi en geniş olan Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Berlusconi’yi üç beş günlüğüne tatilini Türkiye’de geçirmesi için davet etmesi ve getirmesi bu organizasyonun ilki olabilir. Acilen ve hemen… Berlusconi’nin ağzından çıkacak “bu sene tatilimi Türkiye’den başlatmak istedim” demesi turizm için çok büyük bir adımdır.

– Türker İnanoğlu Yunanlı meslektaşlarını ülkemize getirebilir. Ömer Karacan dünya çapında ünlülerin dostudur. Taşkent kardeşler STFA’nın sahipleri dünya üzerinde önemli insanlarla ilişkileri vardır. Atıl Kutoğlu ünlü modacıları ve mankenleri Türkiye’ye getirebilir. Metin Fadıllıoğlu ve eşi. Tabanlıoğlu çifti. Işık Biren Paşa’nın kızı. Kardeşimiz Monaco’yu Türkiye’ye taşıyabilecek güçtedir. İnan Kıraç, Rahmi Koç Fiat’ın sahiplerini tekneleriyle Türkiye’ye getirtebilirler. Ünlü büyük yat tersanelerimizin sahipleri temsil ettikleri yabancı tersanelerin patronlarını Türkiye’ye getirebilirler. Osman Karadeniz ve Orhan Karadeniz kardeşler dünya üzerindeki doktorundan devlet başkanına kadar yabancıları Marmaris’te Yalancıboğaz’daki evlerinde ağırlamaktadırlar. Bu boyutu bu sefer Türkiye için farklı değerlendirmeleri sağlanabilir. Gözde Dizdar dünyadaki pozisyonu itibarıyla Endonezya Cumhurbaşkanını, Filipinler Cumhurbaşkanını ve başkanları Türkiye’ye getirebilecek şöhrettedir.

Bu isimlerden istifade edilmesini asil büyüklerimize arz ederim. Bu bir memleket meselesidir. Ben Nail Keçili olarak uzun yıllar Marmaris’teki evimde, teknemde isimlerini vermekte mahsur gördüğüm yabancı devlet büyüklerini, ressamları, ses sanatçılarını, müzisyenleri, artisleri, prensleri ve prensesleri, işadamlarını ağırladım.

Bir anıyla bu yazımı sonlandırıyorum:

Dünyanın en büyük içeceklerinden birinin Amerikalı patronu ve yine eşi olan Almanya’nın en büyük alkollü içeceklerinden birinin sahibi, 3 günlüğüne geldikleri Marmaris’teki evimde 15 gün kaldılar. Hanımefendi evin mimarisini çok beğendi ve Amerika’dan fotoğrafçılarını göndererek resimlerini çektiler evin. Tam 6 ay sonra benden müsaadeli olarak benim evimin aynısını Long Island’daki yazlık mekânlarına yapmışlar. Şimdi dünyada iki aynı eş ev var biri Marmaris’te diğeri Long Island’da.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X