Sayın Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olduğu zaman bendeniz de Bedrettin Dalan’ın tanıtımından sorumlu olarak muhtelif televizyon programlarında karşılaşıyorduk. Üçüncü rakip de Demirel ailesinin damadı İlhan Kesici’ydi.

 

***

 

Tayyip Bey kazandı çünkü rahmetli Özal’la Dalan çatışmışlardı. Ve yıpranmış bir aday olarak seçimlere girmişti Dalan. Kesici dostumdur, efendi insandır. O günkü şartlarda zayıf bir adaydı. Tayyip Erdoğan’ı biz fazla tanımazken meğerse aranan kişi oymuş. Çok başarılı bir Anakent Belediye Başkanlığı dönemi oldu İstanbul’da. İstanbul’u kurtardı mı diye sorarsanız.. Evet, İstanbul’u o kurtardı. O koca İstanbul’da su yoktu, elektrik yoktu. Yollar berbat bir haldeydi, trafik de neredeyse bugünkü kadar tıkanıktı. Bugünkü belediye başkanlarıyla mukayese edilmeyecek bir başarıyla İstanbul’u İstanbul yaptı. Bugünkü gençlerimiz Tayyip’ten önceki İstanbul’u bilmezler. Gerçekten bir rezaletti. İktidara geldiği zaman kabiliyetsizliğiyle ünlenmiş CHP’li başkanlar nasıl bugün belediyelerinde başarısızlar ise o dönemde de öyleydi.

 

***

 

CHP’nin başarısızlıklarından bahsederken son örnek Muğla Anakent Belediyesi ve Marmaris Belediyesi. Her ikisi de CHP’li. Her ikisinin de görüntüleri aklı başında insanlar. Hatta sohbetleri de tatlı. Fakat iki belediye başkanı birbiriyle kavgalı. O onun gelirlerine saldırıyor. Küçük olanı da geliri gitmesin diye çareler arayıp yırtınıyor. Marmaris’in Armutalan bölgesi ki İstanbul’un Bebeği diyelim. Tam bir aydır su problemi yaşamakta. Belediyenin ifadesine göre bir yerden su kaçağı varmış. Kazmadıkları yer bırakmadılar ve yine kendi ifadelerine göre su kaçağını bulamadılar. Bu sefer de motoru değiştireceğiz sipariş ettik bir aydır da o sürüyor. Suyu verdiler, yarı hava geliyor, yarı su. Gelen hava su saatlerini deli gibi döndürerek tam tabiriyle hava satarak anormal su paraları geliyor. Gelecek belediye seçimlerinde bu kadar yıllık siyasi propagandacı olarak tecrübe edinmiş olmam sebebiyle ne Muğla’da ne Marmaris’te Halk Partisi adayları kazanmayacaklardır. Tabii AK Parti yanlış bir aday koymazsa. Ben onunla bununla uğraşmak, yöreyi düzeltmek göreviyle buralara kaçmadım. Birazcık insan gibi yaşamak ve ahlakı kıt şerefsizlerden uzak durmak amacıyla yalnız yaşamak gayretiyle kaçtım.

 

***

 

20 yıl evvel 2000 senesinde koalisyon hükümeti döneminde de FetÖ dedikleri terörist grup zaten devredeymiş. İstanbul yetkili imamı dedikleri Ahmet Kaya Hoca şöhretli olduğum dönemlerde bana çok yaklaşarak Marmaris’ten komşum Kenan Evren’le Fetthullah Gülen’i tanıştırmam için neredeyse yalvarıyordu. Bugün bir iyi niyet anlayışı içerisinde hükümet kuvvetleri bir sağa bir sola koşturarak bir sürü Fethullahçı dedikleri muhtelif mesleklerdeki insanları içeri tıkıyorlar. Bunların asıl altyapılarını kuvvetlendiren siyasilere geçmişten bu yana Fetö’yü neden desteklediklerini, nasıl desteklediklerini ve bu kadar çok menfaat düşkünü hastalıklara neden kapıldıklarını sormak lazım.