Nail Keçili
Nail Keçili
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Özeleştiri yapılabilmeli

Bando çalarken hüngür hüngür ağlardım. Kocaman adam oldum, dedem büyük bir asker olarak İstiklal mahkemelerine ilgisizce monte edildi ve asıldı. Babam 27 Mayıs’ın gerçek kurbanlarından olarak batırıldı, duman edildi ve intihar etti. Ben yine asker önümden geçerken saygıyla ayağa kalkmaya devam ettim. Birkaç yıl evvel İstanbul Ortaköy’deki Avrupa Birliği binasının bahçesinde İstanbul Büyükşehir mehter takımı konser verdi. Belimin sakatlığına rağmen ayakta durarak hüngür hüngür ağlayarak mehter takımının konserini başından sonuna kadar izledim. 24 aylık askerlik hayatımda komando eğitimi gördüm. Yaralandım, Ankara’ya tayin edildim. Ordu bana çok ama çok ciddi görevler verdi. Hepsini başarıyla uyguladım. 24 ayın neticesinde gizli bir teşkilatın korumasından sorumlu komutan olarak teşkilat komutanımız albay beni çağırdı ve “terhis olma zamanın geldi, ancak yerine adam bulmadan seni bırakamam” dedi. Hayatım boyunca keyifle saklayacağım ve askerlikteki başarılarım sebebiyle aldığım takdir beratını yüzlerce ödülümün en üstünde saklıyordum. Ta ki ne zamana kadar? 15 Temmuz 2016’ya kadar.

15 Temmuz 2016 tarihi akşamından bu yana televizyonun başından kalkmıyorum. Gece yarısı yatağıma girerken ve de kısa süreli uykumda bile televizyonum açık. Özel değer verdiğim, kalpten bağlı olduğum Cumhurbaşkanımıza suikast yapmaya kalkan komando kıyafetindeki teröristleri yaşıma, gücüme bakmadan püskürtmeye çalışmak üzere saldırı yerine ilk koşanlardanım. Eski bir komando olarak kendi kendime yakalanmamış olan bakiye teröristlerin bulunabilecekleri yerleri “gps”ten ders çalışarak kendime göre araştırıyorum. Ben Sayın Cumhurbaşkanımıza özel zaafı olan milliyetçi bir adamım, kendisinin Türkiye için ne kadar önemli ve değerli olduğunun da bilincindeyim. 3-5 tane itin ona ve Türkiye’ye verecekleri zararı kabullenmemiz mümkün değildir. Halk olarak da bu sevginin dozu dahil olmak üzere bu ülkenin sahibi olduğunu bu terörist itlere açık ve net şekilde ispat ettik. Etmeye de devam ediyoruz.

Darbe teşebbüsü gününden bu yana içimdeki Türk ordusuna olan sevgiyi arıyorum, kesinlikle bulamıyorum. Instagram’da iyi bir sosyal medya takipçisi olarak önüme gelen komando askerlerimizin resimlerini “likelamak” dahi içimden geçmiyor. Rütbeli askerlerimizin omuzlarındaki yıldızları parlatmış olduğum günleri esefle hatırlıyorum. Bu resmi kıyafetli teröristlerin ülkeye verdikleri zararın yanı sıra Türklüğün doğduğu gün iftiharla kabul ettiğimiz ordumuzun bugüne kadar gelen şanını zedelediler. Bu şanın zedelenmesinde ne yazık ki istihbarat zayıflığının, yüksek rütbeli subaylarımızın tavrının mutlaka rolü vardır. 20-30 terörist komando Cumhurbaşkanımızı katletmeye Marmaris’e geliyorlar. Emniyet teşkilatımızın mütevazı kadrosu canını feda etme pahasına onlara karşı çıkmaya çalışıyor. Ben de komando olarak 24 ay süreyle askerlik yapmış bir vatan çocuğu olarak bir komandonun 20 insana eşit olduğunu iyi bilirim. Bu ölüm makinalarına karşı çıkan gariban polis evlatlarımız büyük bir başarıyla bir şehit vererek birkaç yaralıyla arkadan gelen takviye özel polis kuvvetleriyle bu terörist komandoları kaçırmışlardır. Dağlara kaçan komandoların bir miktarı benim kanaatime göre bir strateji içerisinde kendilerini yakalatmışlardır. 11 kişi ortada yoktur. 400 komando ve özel kuvvetler mensubu 11 adet terörist komandoyu günlerdir aramaktadırlar. İşte size bir komandonun 20 kişiye bedel olduğunun ispatı. Hâlâ yakalanmamışlardır. Bunlar tam teçhizatları ile 20-30 mil yüzerek yol kateden makinalardır. Marmaris-Rodos 26 mil, Simi Bozburun’dan 10 mil, Kos Bodrum’dan 8 mil ve diğer daha küçük yakınlı uzaklı Yunan adaları. Yunan hükumeti daha evvel oraya sığınmak isteyen 8 resmi teröristi büyük bir ihtimalle geri vermemek için elinden geleni yapacaktır. Diğer sığınacaklara da aynı tavır içinde olacaktır. Bu iğrenç işin arkasında Amerika’nın, CIA ya da CIA’in içinde bir gücün olduğu kesindir. Türkiye’ye ilk benim mesleğim reklamcılıktaki yabancı ortağı getiren kişilerdenim. En yüksek değerle hisse sattığım için yabancı sermaye daire başkanlığından İbrahim Bey’in elinden ödül almıştım. 2000 senesinde koalisyon hükümeti döneminde Türkiye’yi soyup ceplerini dolduran siyasiler yine Amerikalıların desteğiyle Türkiye’de bankalar operasyonunu yaparak devlet bankalarından çaldıkları paraları özel bankaların sahiplerine yüklediler, halka da bunu çok güzel yedirerek bu 30.000 kişi civarında işsiz ortada kalan genç bankacılarla Türkiye’yi ciddi bir sıkıntıya soktular, kendilerini de muhteşem bir biçimde akladılar, Allah’tan daha fazlası için ömürleri vefa etmedi. Amerika’nın bu tavırları nedeniyle terörist Hoca’yı Türkiye’ye iade etmesinin de çok zor olacağı kanaatindeyim. Siz kendi yetiştirdiğiniz, kendi değiştirdiğiniz köpeğinizi başkasına hediye eder misiniz?

Bu terörist örgütün Türkiye’ye verdiği zarar hiçbir şekilde ölçülemez. Ancak ne yazıktır ki şanlı ordumuz dediğimiz askerimize önünde bandosuyla resmi geçitlerde birçok vatan evladı alkışlayacağına sırtını dönecektir. Geri kalmış çağ dışı ülkeler hariç kendi vatandaşını tankla, tüfekle, silahla yok eden başka bir ülke ordusunun olduğu kanaatinde değilim.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X