1970’li yıllardayız, Cenajans’ın aslan gibi bir yönetici takımı var. Ali İpekçi, Selim Egeli, Atilla Öğüt ve bendeniz. Cenajans o tarihlerde gerçek bir tam hizmet ajansı. Dekorasyon ve inşaat yapıyoruz. Matbaa işlerimiz ayrı bir departman halinde çok süratli gidiyor. Türkiye’deki büyük firmaların duvar takdimleri bizim kontrolümüzde. Atatürk Havaalanı’na konulması kararlaştırılmış büyük tabela işleri ayrı bir şirketimiz, Censan tarafından yapılıyor. Türkiye’nin en baba şirketlerinden Boronkay, Atlı zincir, Eti bisküvileri, Aksu, Öğretmenler Bankası bizim hizmet verdiğimiz kuruluşlardan bazıları. Türkiye’deki ilk halkla ilişkiler şirketini kurmuşuz. İlgi, tanıtım ve çevre ilişkileri anonim şirketi. The Middle East Turkey dergisini yayınlıyoruz. Bu dergiye sadece Suudi Arabistan ülkesi aylık 30.000 adet dergiyle abone. Böylece Türkiye’nin en çok satan dergisinin sahibiyiz. Türk Havayolları’na THY Magazin adıyla şimdiki ismi Skylife’ı çıkarttık. Bizim tarafımızdan hazırlanan bu dergi o tarihte THY’nin daire başkanı Uçal Dalgıç’ın bir eseridir. Ve 1. köprü temeli Süleyman Demirel tarafından atılmış, devreye giriyor. Bütün organizasyon Cenajans ve şirketleri tarafından yapılmış. O tarihlerde Türk Havayolları’ndan Cenajans’ın kaç takdir aldığını hatırlamıyorum ama çok dünya ödülünü Türk Havayolları’na getirmişizdir. O tarihlerde Türkiye’de doğru iş yapan işinin ehli insanları görevlendirmek gibi bir âdet vardı.
İkinci köprü yanılmıyorsam Türk şirketimiz ENKA ile ortağı Japonlar tarafından yapıldı. Bu büyük hadiseyi de gerçekleştiren Turgut Özal’dı. O tarihlerde Turgut Bey’in tanıtım başdanışmanlığı sorumluluğunu taşıyordum. Şimdi 3. köprünün bağlantılarının bitirilmesi dolayısıyla televizyonlarda yayınlanan köprü haberlerinin içinde 2. köprünün açılışı dolayısıyla Turgut Özal’ın kullandığı siyah bir Mercedes geçiyor. O arabanın içinde ben de oturuyorum. Hani Semra Hanım’a hitaben “Koy bir kaset, neşemizi bulalım” dediği gün. Hatıralar hem güzel hem çok acı. Son 15 yıldır en acılarını yaşıyorum….
Turgut Bey’i bir gün Harbiye Orduevi’nde gazete patronlarıyla buluşturdum. Bu buluşmayı bir gün geç yapsaydık medya patronları gazetelerini çıkaramıyorlardı. Nedense o günü ve benim medya patronlarına yaptığım o büyük desteği Aydın Doğan hatırlamıyor. İnanılmaz ama oluyor işte. Medya patronları Harbiye Orduevi’nden güle oynaya çıkıp gittiler. Rahmetli Özal kolumdan tutup balkona çıkardı. Sarayburnu’na doğru işaret parmağıyla elini uzatıp “Nail şuradan karşıya 3. köprüyü yapsak İstanbul’un siluetini bozar mıyız?” diye sordu. Kendisi bir başbakandan, reisi cumhurdan daha ziyade bizim için büyük bir hocaydı, büyük bir ağabeydi. “Efendim” dedim, “Hem silueti mahvederiz hem de şehrin hareketini iyice oraya tıkarız.”
“Doğru söylüyorsun, ben de bu fikirdeyim” dedi. Zannediyorum ki bugünkü ismiyle dönemin ulaştırma bakanını bağlattı: “ 3. köprüyü Kadıköy Sarayburnu arasına yapmayı unutun. 3. köprü için yer Beykoz’un ilerisi. Oraya yeraltından tünel projesini geliştirin.”
Kısa bir süre önce 3. köprü Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kumandasındaki ekiple yapıldı ve bitti. Temmuz sonrası da halkın kullanımına sunulacak.
Yaşım itibarıyla kafam yerinde, sağlığım çok şükür iyi. Tecrübem çok, bu ülkeyi bugünlere getiren Adnan Menderes, Süleyman Demirel, tartışmasız Turgut Özal ve yine şüphesiz Recep Tayyip Erdoğan’dan Allah razı olsun. Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimizi Cumhurbaşkanımızın çok daha büyük yerlere getirmeye, İslam dünyasının lideri olmaya Allah destek versin.
Bu üç boğazı süsleyen gerdanlıkların ne kadar önemli olduğunu anlamak için özel bir duygu sahibi olmak lazımdır. Türkiye’nin içinde bulunduğu ve komşularının birbirini yediği teröristlerin fink attığı sınırlarımızdaki huzurun gelmesini dilerken bu dönemde bu üçüncü köprünün bitirilip devreye sokulması, dünyanın en itibarlı havaalanına pek yakında kavuşacak olmamız da ayrı bir başarının örneğidir. Sayın Cumhurbaşkanımızdan bir küçük arzda da bulunmak herhalde bu kadar yıl dedesiyle, babasıyla, kendisiyle ülkeye hizmet etmiş Nail Keçili’nin hakkıdır:
“TURİZME BİZZAT EL KOYUNUZ. BU ÜLKENİN EN BÜYÜK GELİRLERİNDEN BİRİ TURİZM GELİRLERİDİR. BU KONUDAKİ KRİTİK DÖNEMDE BİZZAT EL KOYMAMANIZ HALİNDE HEPİMİZİN ÜZÜLECEĞİ NETİCELERE DOĞRU GİDİYORUZ. SİZE NASIL RAPORLAR VERİLİYOR BİLMİYORUM AMA İLERİDE YAZMAYI DÜŞÜNDÜĞÜM KİTABIMDA ÇOK YER ALACAĞI İÇİN VE DENİZCİLERİN EX KOMODORU OLDUĞUM İÇİN TÜM GÜNEY SAHİLLERİMİZDE BUGÜNKÜ VE YARINKİ TURİZMİMİZİN HALLERİNİ ADETA GÖRÜYORUM. ARZ EDERİM.”