Bizim siyasilerimiz, işadamlarımız, bakkalımız, çakkalımız, subayımız, bürokratımız, doktorumuz, mimarımız, her türlü meslek sahibi zevat her işi bildiğini iddia ederek kendi bilgi sınırları içerisindeki hususların ve işlerin tamamen dışına çıkarak her işi yaparlar. Mimar sanayici olur, doktor süpermarket işletir. İşin berbat yanı siyasiler de, hele çok sınırlı çevresi olanlar ülkenin kanunlarında hatta yeni gelecek anayasasında bile çevre adamlarını tercih edebilirler. Bürokrasimizin sıkıntıları benim çocukluğumdan beri devam eder. Hangi hükümet gelirse gelsin bürokrasiyi ehlileştirmek, çağdaşlaştırmak mümkün değildir. Bu sabah kütüphanemdeki kitapları karıştırır internette de ciddi şekilde araştırma yaparken dünyadaki başarılı danışmanları tetkik ettim. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız gerçekten çok takdir edilecek şekilde dünyayı dolaşmaktalar. Türkiye’nin dış ticaretinin açılması, daha fazla tanınması için ellerinden geleni yapıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımız arada bir rahmetli Özal’ın yaptığı gibi seyahatlerine tamamen görgülerinin artması ve dünya ülkelerindeki kendi meslekleriyle ilgili, insanların nasıl ve neler yaptıklarını yerinde görmeleri için toplasalar belediye başkanlarını, trafikten sorumlu emniyet müdürlerini, eğitimcileri ve gezilerine götürseler, fena mı olur? Söylediğim bir danışman tavsiyesidir.
Danışman tecrübesiyle, eğitimiyle, bilgisiyle, kendi sınırları içerisindeki bilgilerini hatmetmiş kişidir. Türkiye’de iki kişi bu hususta başarılıdır. Biri rahmetli Turgut Özal, diğeri de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıyken Sayın Tayyip Erdoğan. Nitekim Turgut Bey’in de Tayyip Bey’in de siyasi hayatta yükselmelerine müteakip başarılı danışmanları da yükselmiş başbakan yardımcılığı, bakanlık yapmışlardır. Yapmaktadırlar. Ancak ülkemizde bir alışkanlık haline gelmiş olan siyasilerimizde de, iş dünyamızda da isimleri muhtelif meselelerle duyulmuş, gerçekten hiçbir icraatları olmayan üstelik kabiliyetsiz, para ve itibar hırsına bürünmüş tipleri maalesef görmekteyiz. Bugün siyasi büyüklerimizin, bakanlarımızın, müsteşarlarımızın, başkanlarımızın danışman adı altında devletten maaş alan adamların yerlerine gerçekten danışmanlık yapabilecek kapasitedeki kişilerin seçilmesi halinde hem akıntıya kürek çekilmeyecektir, hem büyük bir tasarrufa gidilecektir hem de Türkiye’nin itibarı emin olunuz ki çok daha başarılı işlerle zirvede anılacaktır.