Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Turan Coğrafyasında Balkan Albanyası (Arnavutluk) -2-

Köşe Yazısını Dinle

Tarih öncesi dönemde birer geniş ve güçlü devlet oldukları birçok delillerden anlaşılan bu iki devleti ( Pelasg – Etrüsk)tarihin şafağında sitelere, devletçiklere bölünmüş olarak görmekteyiz. Batılı tarihçiler Pelasglara karşı niçin alerji duyarlar? Hint- Avrupa şovenizminden dolayı olsa gerek.

Çünkü Pelasgların Hint- Avrupalı olmadıkları anlaşılmıştır. 1885 yılında Limni adasının bir köyünde bulunmuş bir dikili taşın üzerindeki yazıt tespit etmiştir ki, Pelasg dili Hint- Avrupalı dillerden değildir. Bu dil Hint- Avrupalı diller gibi “ flexionnel”, yani bükülen değil, “ agglutinant” yani bitişken bir dildir.

Bugün Batılı tarihçilerin çoğu Yunanistan’ın tarihini yazarken, Yunanistan’a Yunanlılardan 1000 yıl önce gelip yerleşmiş ve orada hakimiyet sürmüş olan Pelasglardan söz etmezler.

Homeros, İlyada adlı eserinin birçok yerinde Pelasglardan, daima olumlu olarak söz eder. Herodot ise, meşhur eserinin hemen hemen dörtte birini Pelasglara ayırmıştır. Eski Yunanlı yazarlar eserlerinde hep Pelasglarla Etrüskleri birbirleriyle karıştırmışlar, bu iki milleti kardeş millet, hatta aynı millet saymışlardır.

Adile Ayda araştırmasına şu ifadelerle devam eder:” Yunanlı yazarların Pelasglarla Etrüskleri aynı millet saymakta haklı olduklarını gösteren delil de yine biraz önce sözünü ettiğim, Limni adasında bulunmuş, MÖ.VII. yüzyıla ait dikili taştır. O dönemde Limni adası Pelasgların egemenliği altındaydı. Çünkü adanın ancak M.Ö. 510 yılında Yunanlıların eline geçtiği bilinmektedir.

Bütün Etrüskologlara göre, Limni’de bulunan dikili taşın üzerindeki yazıtın dili ile Etrüskçe arasında çok büyük benzerlik vardır. Aradaki fark bir lehçe farkı niteliğindedir. Pelasg dilinin bir Türk veya Proto- Türk dili olduğuna ise, kesin ve reddedilmez bir delil vardır. Latin yazarlarından Varron, eserlerinden birinde, Pelasgların küçük dağlara TEPE dediklerini söyler. Bu bilgiyi İsaac Taylor’un “ Etruscan researches” adlı eserinde bulmaktayız. Etrüsk devleti sitelere bölünmeden önce o kadar güçlü bir devletmiş ki, Fenikelilerle birleşerek, uzun zaman Yunanlılara Akdeniz’de nefes aldırmamışlardır.

Adile Ayda, Etrüskler hakkında söylediklerini “1985” yılında yayınlamış olduğu Fransızca kitabında da özetlemiştir. Bu kitabın adı “ Les Etrusgues etaient de Turcs Preuves”dir. Yani : Etrüskler Türk idiler.

Etrüsklerin Proto- Türk olduklarına kesin delillerden biri hem Etrüsklerde, hem eski Türklerde kurtla ilgili efsanelerin bulunmasıdır. Bu münasebetle: Roma kurdu denilen meşhur antik heykel hiç de Roma kurdu değildir. Bugün Roma’nın Konservatörler Müzesinde bulunan bu heykel Romalılar tarafından savaş ganimeti olarak bir Etrüsk şehrinden Roma’ya getirilmiştir. Heykeli yapan Etrüsk heykeltıraşın adı bile bilinmektedir.

Tarihte Türk Devletleri sayılırkaen, Proto- Türkler tarafından Yunanistan’da kurulmuş Pelasg Devleti de, İtalya’da kurulmuş Etrüsk Devleti de sayılmalıdır.

Bu, Türk tarihinin geriye doğru sınırlarını genişletecek, geçmişimizi zenginleştirecektir.

Devam edecek.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X