Bu maç için ne söylesen boş…
İki maç kazansan Süper Lig’desin… Hatta dünkü maçta galibiyeti bırak, gollü beraberlik bile alsan yetecek ama yine yapamadık…
Zaten biz ne zaman bir kader maçına çıksak hep bir hüsran yaşıyoruz.
Dün de farklı olmadı.
2010’dan sonra her geçen gün geriye giden hayallerimiz dün yine dibe vurdu…
Ligde yaşanan şanssızlıklara, hatalara rağmen tüm camia herşeyi sineye çekmiş… Zorlu maç öncesinde belki de birçok kulübe nasip olmayacak görüntüler yaşanmış, taraftar takıma inancını göstermiş, camia tamamen birleşmişti. Ama nafile… İlk maçta ağzımıza çalınan bir parmak bal… Bu maçın ilkyarısındaki istekli görüntü bizi umutlandırdı ancak neye yarar?
Bursaspor’un beklediğimin aksine oyuna iyi başlamasının…
Serdar ve Traore öncülüğünde sergilenen istekli bir görüntünün neye faydası var?..
Hepsi yalan oldu…
İlk devrede rakibin en etkili silahları Volkan, Erkan ve Dibba’yı durdurmayı başaran Bursaspor, ikinci yarıda yediği golle hemen kırılgan yapısına büründü…
Herşey tam istediğimiz gibi giderken hesaba katmadığımız penaltı kararı herşeyi alt üst etti.
Zaten ligin en fazla penaltı kulananan ekibine bu maçta da penaltı verilmeseydi şaşırırdık.
Yenilen golden hemen sonra İrfan Hoca’dan hemen bir hamle beklerdim aslında. Sonuçta maçın uzama ihtimali de kalmamıştı… Hemen reaksiyon göstermeniz gerekiyordu… Ancak tecrübeli teknik adam da sıcaktan etkilendi sanırım…
Takım, her geçen dakika oyunun kontrolünü kaybetmeye başlayınca evsahibi etkisini iyice artırdı…
İlkyarıda kalesinde neredeyse tehlike görmeyen takım yediği golle dağıldı.
Bizim takım hamle yapacak derken, Adana Demirspor’un 3 oyuncu değişikliği ve ardından rakibin savunma oyuncusu Rassoul’un 70 metrelik deparıyla attığı gol hayallerimizi tamamen suya düşürdü.
Bize de güzel bir kapak oldu.
Bu saatten sonra söylenecek hiçbir şeyin anlamı yok… Artık kına yakabilirsiniz… Yine koca bir şehrin hayalleriyle oynadınız.
ünkü maçta rakip takımdaki gençleri ve tecrübelileri gördükten sonra bizimkilere ne söylenebilir ki…
Bursaspor’u düşünmeyen bence Adana’da kalabilirdi. Bursa’ya dönmelerinin de anlamı yoktu.