Düne Bursaspor taraftarının kazasıyla başladık.

Takımı hiçbir deplasmanda yalnız bırakmayan yeşil beyaz sevdalıları dün de takımlarını desteklemek için yollara düşerken, Eskişehir’de geçirdikleri kaza hepimizi fazlasıyla üzdü.

Allah’tan yaralanmaların dışında daha üzücü bir haber almadık. Kazada yaralanan tüm Bursasporlu taraftarlara geçmiş olsun dileklerimizi iletelim.

Maça gelecek olursak Bursaspor, Adana’da iki farklı görüntü sergiledi.

Yeşil beyazlılar, belki de bu sezon en dirençsiz rakiplerinden birisiyle karşılaştı. Can derdinde olan rakibi karşısında maça rahat başlayan yeşil beyazlılar, yine de kalesine gelen ilk atakta golü yedi.

İlkyarıda daha organize bir görüntü sergileyen Bursaspor’da Burak Altıparmak’ın takımın hücum gücünü artırdığını gördük. Bu devrede Özer Hurmacı’nın istekli, Burak Kapacak, Selçuk Şahin ve Shehu’nun etkili bir oyun sergilediğini söyleyebiliriz. Son dakikada gelen penaltı golü ise keyifleri yerine getirdi.

Ancak ikinci yarıda adeta ne yaptığını bilmeyen bir takım vardı sahada.

Hele hele 53’te Roni’nin attığı gol haftalardır övdüğümüz Çağlar’a yakışmadı. Eşitlikten sonra Bursaspor yine serseri mayın gibiydi. Bu şaşkın görüntü sırasında kalesinde gol görmemesi de yeşil beyazlıların şansıydı.

Evet son dakikada Özer’in golü Bursaspor’a galibiyeti getirdi ancak, böylesine zayıf bir takım karşısındaki özellikle ikinci yarıdaki görüntü yine tat vermedi.

Günün tek sevindirici yanı alınan 3 puan gibi gözükürken, böylesine keyifsiz bir günde Bursasporlu futbolculardan daha iyi bir oyun beklerdik.

Umarız bu galibiyet, yollarda binbir zorluk çeken hatta bu uğurda birçok sıkıntı yaşan taraftarları da mutlu eder.

Aslında dün bir şeyi daha gösterdi. Evet alınan puanlar güzel ama ne galibiyet ne mağlubiyet insan sağlığından önemli değil. İnşallah hiçbir takım taraftarı bir daha böylesine üzücü olaylarla karşılaşmaz.