Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Şeker hastalığı ile ilgili kısa notlar

Köşe Yazısını Dinle

Kıymetli okurlarım…

Dünyanın bir çok ülkesinde olduğu gibi ülkemizde de şeker hastalığına yakalananların sayısı (Tip 2 şeker hastalığından bahsedeceğiz) giderek artmaktadır. Gıdaların kalitesinde bozulmalar, zamansız ve gelişigüzel atıştırmalar, hareketli yaşam tarzından uzaklaşmak ve bu durumların bilincinde olmamak bu hastalığın ortaya çıkmasında en büyük nedenleri oluşturmaktadır. Kontrol edilmeyen şeker hastalığı ise kan damarları ve sinir liflerini etkileyerek organların beslenmesini bozmakta ve sonuçta bizleri sıkıntılar içerisinde ölüme götürmektedir. Oysa çok dikkatli bir şekilde bu hastalığa yaklaşırsak sağlıklı ve mutlu bir ömür sürmemiz hiç de sizlere hayâl gelmesin.

Milattan 500 yıl kadar önce Hindistan Bölgesi’nde şeker kamışından şeker elde edilip bozulmadan, kristalize edilip yerli halk tarafından kullanılmıştır. Hindistan seferi yapan batılılar şeker kamışından yapılan şekeri ilk gördüklerinde buna arı olmadan bal yapan kamış adını vermişlerdir. Batıda asıl kullanımı şeker pancarından şeker elde etme yolu ile 1700 lü yıllarda başlamış ve özellikle İngiltere’de çılgınca bir tüketim gıdası haline gelmiştir. Bu yıllarda yıllık kişi başına şeker tüketimi 3 kilolarda iken 1950 li yıllarda 54, yakın zamanda ise 80 kilolara kadar ulaşmıştır. Bugün ABD’de kişi başı şekerli meşrubat tüketimi 100 litreden fazladır. Yine bu insanlar 15 kilogramdan fazla tatlandırıcı madde ve 30 kilogramdan fazla unlu mamül tüketmektedirler. Haliyle bu durumda vücutlarımız da bu beslenmenin karşılığını isyan ederek göstermektedirler.

Şeker hastalığını bir çoğumuz şekeri kesersek çözebiliriz zannetmektedir. Oysa bugün hızlı bir şekilde kanımıza karışan glisemik indeksi yüksek gıdalar kan şekerimizin artışlarına yol açabilir (Glisemik indeks listeleri internet ortamında çok sayıda mevcuttur). Hızla emilen şekerler hareket eksikliği nedeni ile başta karaciğer ve kaslar olmak üzere vücudumuzda yağa dönüşmekte, oluşan obezite tablosu da kısır bir döngü ile bizleri daha da hasta etmektedir. Şeker hastalığı ile ilgili yazılacak çok şey vardır. Ancak ben zaman zaman yazacağım gibi bugün bu hastalık ile bağlantılı bir kaç bilgi aktarmak istiyorum.

Şeker hastalığı sonucu harabiyete uğrayan damar ve sinirler cildimizin de beslenmesini bozar. Diyabetik nöropati dediğimiz bir durum gerçekleşir ve dışarıdan gelecek bazı baskı ve minik darbeleri, ısı değişikliklerini hissedemeyecek hale gelebiliriz. Bu durum da ilgili vücut kısımlarında yaralara hatta ülserlere yol açabilir. Vücudumuzu mikroplara karşı koruyan beyaz kan hücrelerimiz de bu yeteneklerini kaybederler. Cildimizde bakterilere ve mantarlara bağlı enfeksiyonlar gelişebilir.

Gözden kaçan bir durum diyabetik dermopati dediğimiz bir cilt hasarıdır. Genellikle diyabete  bağlı dermopati kaval kemiği üzerinde görülen açık kahverengi, pullu lekelenmelerdirler. Bu durum özellikle kemik üzerindeki ince derinin yeterince beslenemediği anlamına gelir ve diyabetiklerin %55 kadarında bu durum bulunabilir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda halen şeker hastası olduğunuzu bilemeyebilirsiniz ve bu görüntü sizi uyarıcı olabilir. Diyabetik dermopatinin kendisi çok büyük sıkıntılara yol açmaz. Ancak bu durum ciddi ciddi bir nöropatinin, bir göz hasarının ve böbreklerin bozulmaya başlamasının bir işareti olacağı için kişinin çok dikkatli olmasını gerektirir.

Diyabetin başka bir dikkat çeken belirtisi de terleme ile ilgili olandır. Bu hastalarda vücudun sıcaklığı kontrol etme yeteneği bozulabilir. Gece terlemeleri, serin ortamlarda terleme ve yemek yerken terleme, ısı kaynağı karşısında terleme, stres anında terleme, egzersiz yapmadan terleme en sık görülen ısı kontrol bozukluklarındandır. Bu durum hem bazı diyabet ilaçlarına, hem enfeksiyonlara hem de gelişen otonom nöropati dediğimiz kontrol işlevi olan sinirlerin tahribatına bağlı olabilir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X