Kıymetli okurlarım. Son günlerde dünyanın saygın bazı tıp dergilerinde çıkan ve sizlere yararlı olacağına inandığım bazı bilgileri burada paylaşıyorum. Sağlıklı ve huzurlu ömürler diliyorum.

1-ABD’DE DEMİR EKSİKLİĞİ KANSIZLIĞI NEDEN ARTIYOR: Bunun sebebinin tamamen hem insanların hem de demir kaynağımız olan hayvanların demirden fakir gıdalar ile beslenmesi olduğu belirtiliyor. Demir eksikliğine bağlı gelişen kansılıkta genellikle ilk bulgular solukluk, çabuk yorulma, ara ara gelen çarpıntılar, saç ve tırnak yapılarında bozukluk şeklindedir. Tanısı ve tedavisi son derece kolay gerçekleşir. Bir çok sebebi olmasına karşın (mide bağırsak rahatsızlıkları da bu konuda başta gelen nedenlerdendir) son yıllarda ABD’de yapılan çalışmalar olayın temelinde beslenme hatalarının yattığını göstermiştir. ABD Tarım Bakanlığı özellikle sağlıklı kırmızı etlerin az yenilmesine bağlı olarak erişkin kadınlarda son yıllarda demir alımında % 8, erkelerde ise % 6 azalma olduğunu belirtiyor. Bunun yanında son yıllarda tüketilen sebzelerin içinde de demir miktarının az olduğu saptanmıştır.

Demir vücudumuza hem hayvansal kaynaklardan hem de bitkisel kaynaklardan alınmaktadır. Dengeli bir beslenme tarzı ile vücudumuza giren demir miktarını arttırmamız mümkündür. Bazı gıdaların demir emilimine farklı etkileri bulunmaktadır. Örneğin C vitamini açısından zengin olan gıdalar (patates, yeşillikler, narenciyeler gibi) demir çeren gıdalar ile birlikte alındığında demir emilimi artarken tahıllarda ve fasulye gruplarında bulunan fitat adlı maddeler demir emilimini azaltabilirler. Bu nedenle bu gruplar arasında bir denge oluşturarak beslenme gerçekleştirilmelidir. Yıllarca hastalarım şahittir ki et türü gıdaları alırken ekmek yerine yapın bir çoban salata ve 1 kaşık salatayı bir parça ekmek yerine tüketin derim. Akşam yemeklerinde bunu uygulayan hiç bir hastamda şimdiye kadar şişkinlik yakınmalarına rastlamadım. Bu konuda önerim şudur. Ultra işlenmiş gıdalardan ve pakete girmiş gıdalardan uzak durmaya gayret edin.

2-ŞEKER HASTALIĞI VE SU KAYBI (DEHİRATASYON): Şeker hastalığınızı iyi yönetirseniz kolay kolay bir takım komplikasyonlar ile karşılaşmazsınız. Aksi halde ise körlük, böbrek yetmezliği, hipertansiyon, kalp damar hastalığı ve inme gibi bir takım sonuçlar sizi eninde sonunda bulur. Bunlar ile birlikte şeker hastalığı ve dehidratasyon el ele gidebilir. Ağız kuruması ve susuzluk hissi şeker hastalığının ilk belirtilerinden de olsa ilerideki zamanlarda yavaş yavaş vücut iyice susuz kalmaya ve diğer belirtiler de çıkmaya başlar.

İnsülinin olmaması veya varsa bile yeterli kullanılamaması (insülin direnci) kanda şekerin artmasına neden olur. Böbrekler bu şekeri ancak fazla idrar üreterek atmaya çalışır. Bu da zamanla yerine yeterli sıvı konulmadığında kronik dehidratasyona neden olur. Kuru bir cilt ve kızarmış bir yüz dehidratasyonun belirtilerinden olabilir ve bu dikkatinizi çekmelidir.

Eğer şeker hastası iseniz ve şekeriniz pek de düzgün seyretmiyorsa belirli aralıklar ile susamayı beklemeden su içmelisiniz. Bu sizi dehidratasyondan koruyacaktır. ABD’nin ünlü endokrinoloji uzmanlarından Prof Dr. Michelle Griffith e göre diyabetli kadınların günde en az 1.6 litre, erkeklerin ise 2 litre su içmeleri gerekmektedir. Suyunuza limon katmanız etkinliği daha da arttırabilir ve lezzet katar. Bununla beraber alkol, enerji içecekleri, asitli ve şekerli içecekleri, meyve sularını asla su niyetine düşünmemelisiniz.