Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Bir varmış bir yokmuş

 

Bana bir masal anlat denildiğinde genellikle masala böyle başlanır. İster çocuk olun ister büyük, yaşamınızın her anında size masallar anlatılabilir. Bazılarında uyursunuz, bazılarından ders alırsınız, bazılarını tekrar tekrar dinlemek istersiniz ama genellikle de masal başladı mı sonuna varmadan uyursunuz…

Toprak canlıdır bilirmisiniz? Doğal ortamındaki toprağın 1 gramında 600 milyon mikroorganizma yaşar. Bitki kökündeki bu mikroorganizmalar hem kendini besler hem de topraktan hazırladıkları bazı besin parçacıklarını bitkilere vererek onların da büyümesini, sebze veya meyve olarak ürün vermesini sağlar. Kimyasal bazı maddeler (suni gübre, ilaçlar, bazı tohumlar gibi) daha fazla ürün almak için kullanıldığı zaman topraktaki bu mikroorganizmaların da ortamı bozulur, sayısı azalır ve giderek toprak cansızlaşır ve ölür. Doğal ortamındaki topraktan ise ürünü belki az alırsınız ama yediğinizde hücrelerinizin pasını gideren beslenme maddelerini almış olursunuz.

Sadece toprak mı? Nerede doğal yemek kaplarımız, kaya tuzlarımız, omega-3 zengini gıdalarımız, rafine edilmeden aldığımız yağlarımız, şekerlerimiz, unlarımız, doğal beslenerek soframıza getirttiğimiz et ve yumurtalarımız? Nerede doğal içeceklerimiz, probiyotik deposu yoğurt, peynir, turşu, salça, salamuralarımız, katkısız, liften zengin gıdalarımız? Bunların yerlerine hayatımıza neler girdi şu son yıllarda hiç düşündünüzmü?

Hadi ben duygusal yazdım ve sizler de bu devirde bunlar da neymiş dediniz. Bakın Mayo Klinik 2004 yılında nasıl bir duyuru yapıyor. Doğallıktan uzak gıdalar (batı tarzı beslenme ürünleri) ile beslenirsek binlerce yıldır genlerimizin alışık olmadığı gıdaları almış oluruz. Genlerimiz buna adapte olamaz ve hücresel kontrol sisteminde anarşi başlar. Vücut yoldan çıkar. Kanserler, obezite, şeker hastalığı, kronik bazı hastalıklar, Kalp damar hastalıkları, felçler, depresyon, kemik erimeleri, astım, allerjiler, kronik yorgunluk sendromu gelir sizi bulur. Bu tarihten 5 yıl sonra 2009’da Dr. Elisabeth Blackburn Telomeraz denilen hücre içi bir maddeyi buldu ve Nobel Tıp Ödülü aldı. Telomeraz, yıpranan genlerimizi tamir ediyordu. Spor, doğal beslenme ve sağlıklı çevre şartları telomeraz aktivitesini mükemmel ölçüde artırıyor ve hücreler daha uzun yaşıyordu.

Bilim affetmez, doğruyu bulur. İşte size 2 gerçek. Genellikle masallara düşkün olmamız ve masallarla büyütülmemizden dolayı gerçekleri görmekte, algılamakta zorlanabiliriz. Her masalın bir sonu vardır. Masalla uykuya dalıp sabah gerçekleri görmek mümkün olduğu için hiçbir zaman geç kaldık demeden yaşantımıza çekidüzen vermeliyiz. Neden mi? Ömrümüzün istepnesi yok ve lastik patladı mı istediğiniz kadar hava basın, az bir yol aldığınızda hava yine inecek ve delik giderek daha da büyüyecektir. Ya şarampole yuvarlanırsınz, yada olduğunuz yerde kalır yol alamaz sınız.

Gözyaşının bile görevi varmış. Ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış (Mevlana). Her zaman sağlık içinde gülmeniz dileklerimle…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X