Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Birinci çinko

Köşe Yazısını Dinle

Kıymetli okurlarım. Tombala oynayanlar bilirler. Tombala kartı üzerindeki bir satır tamamen kapatıldığında 1.çinko, ikinci satır tamamen kapatıldığında 2.çinko, tüm satırlar dolduğunda ise tombala gerçekleşmiş olur. Ben burada başka bir çinkodan bahsedeceğim. Bu çinkoyu vücutlarında bulunduranlar her zaman tombalayı gerçekleştirmiş olurlar. Son bilgiler ışığında anlatayım.

Çinko bir metaldir. Mavi gri renktedir ve bir çok kullanım alanı vardır. İnsan vücudunda bulunan bazı enzimler (işlev gören protein) işlem yapabilmek için çinkoya ihtiyaç duyar. Büyüme ve gelişme, cinsel fonksiyonları sürdürülebilmesi ve üreme, protein ve genetik materyallerin yapılması, bağışıklık sisteminin etkili görev yapması, dokuları tamiri, sinir hücrelerinin etkin şekilde işlev görmesi için bu enzimlere dolayısı ile de çinkoya ihtiyaç vardır. Bu enzimlerin sayısı yaklaşık 300 civarındadır. Çinko depo edilemediği için günlük alınması gereken bir elementtir. Erişkin erkeklerde günlük ihtiyaç 11 miligram, kadınlarda ise 8 miligramdır. Hamile kadınlarda ihtiyaç erkeklerdeki kadardır. Eğer anne bebeğini emziriyorsa bu ihtiyaç günlük 12 miligrama çıkar. Özellikle çocuklar, yaşlılar, gebeler ve emziren annelerde eksikliğine sık rastlanılabilir. Baktığım sayısız hastada çinko eksikliğinin en önemli nedeninin düzensiz ve yetersiz beslenmeden kaynaklandığını söyleyebilirim.

Çinko eksikliğini basit bir laboratuvar tetkiki ile ortaya çıkarmak mümkündür. Ancak kişi kendisinde çinko eksikliği olup olmadığını şu belirtilerin görülmesi ile kabaca anlayabilir ve sonra bunu teyit ettirebilir: Sık sık gripal enfeksiyonlara yakalanma, yaraların geç iyileşmesi, saç dökülmesi, kolay kolay çözülmeyen ödemler, kısırlık (erkek ve kadında), tekrarlayan düşükler, iştahsızlık, kuru ve pul pul dökülen cilt, sivilce artışı.

Son yıllarda prostat sağlığı ve çinko arasında belirgin bir ilişki olduğundan sıkça bahsediliyor. Beslenme konusuna bugüne kadar en iyi yaklaşan kitaplardan olan dünyaca meşhur Toprak, Çimen ve Kanser (Soil, Grass and Cancer) adlı kitapta çinko ve prostat ilişkisine dair çok güzel bilgiler var. Prostat dokusu kandakinden 100 kat daha fazla çinko içermektedir. Ancak prostat dokusu büyüdükçe içindeki çinko miktarı da azalmaktadır. Çinko prostatın büyümesine yol açan 5-alfa redüktaz denilen enzimi doğal yollar ile azaltabilmektedir. Burada şu nokta o kadar önem taşımaktadır ki buna bazen biz hekimler de ölçüp biçmeyi tam değerlendiremeden set koyabiliyoruz. Özellikle 50 yaşından sonra kolesterol ve damar sertliği korkusu ile yeterli et tüketmediğimiz için ciddi bir çinko kaynağından mahrum olmaktayız. Oysa işlenmemiş, mera kaynaklı soframız gelen et harika bir çinko kaynağı olup prostatı koruyucu etki gösterebilmektedir. Eti size yasaklayan öneriler sizlere tam tahılları, bitki bazlı yemekleri yemenizi önerirler. Peki sonuç ne olur? Bol fitik asit alırsınız ki bu da vücudun çinko alımını büyük oranda düşürür.

Çinkonun en önemli kaynakları arasında mera kaynaklı kırmızı et gelmektedir. Bunun dışında yumurta, peynirler, süt, deniz ürünleri (özellikle istiridye ve midye) ve bitter çikolata da hatırı sayılır oranda çinko içerirler.  100 gram gıdayı ele aldığımızda yer fıstığı 3.8 miligram çinko içerir. Kırmızı mercimek 3.6 miligram çinko içerir. Baklada 3.9 miligram, keten tohumunda 3.95 miligram, börülcede 4.13 miligram, bamyada 4.62 gram, cevizde 5.02 miligram, susamda 5.13 miligram, ayçiçeğinde 8.11 gram (pijamalı ay çiçeği), tahinde 9.2 miligram, kabak çekirdeğinde 10.35 miligram çinko bulunur.

Sebze grubundan bir diğer çinko kaynağı ise pırasadır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X