Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Cahil cesareti

Eskiler der ki; Cahilin cesaretine katlanmak, cahilin cehaletini katlar. Çevrenizi irdelediğinizde gözlemleriniz bu sözün ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkaracaktır diye düşünüyorum. Çünkü araştırmayan, okumayan, kısaca bilmeyenlerin son zamanlarda insan sağlığı ile ilgili o kadar kafa karıştıran yöntemleri var ki insanların sağlığı, umutları ve güvenleri kayboluyor. Çaresizlik içerisinde kalanlar doğruyu anlatacak olan bilim insanlarını da bulmakta güçlük çekiyorlar.

Şeker hastalığı Milattan Önce ikibinli yıllarda bilinmekte idi. Yine Milattan Önce 6. yüzyılda ilk kez bu hastalıkla ilgili olarak basit bir sınıflama geliştirilmiştir. Bu sınıflamaya göre hareketsizlik, şişmanlık ile birlikte görülebilen ve hastaların idarlarının çevresine karıncaların üşüşmesi ile tanımlanan hastalığa şeker hastalığı adını vermişlerdir. İbn-i Sina bu hastalığı ayrıntılı olarak tarif etmiş ve bazı hazırladığı karışımlar ile (acı bakla, çemen otu ve zerdeçal tohumu gibi) tedavi yoluna gitmiştir. 1900’lü yıllarda ise hastalığın pankreastan kaynaklandığı bulunmuş, 1922’de ise insülin bulunarak gerçek anlamda ilk hasta tedavi edilmiştir.

Sonuç olarak kanda şeker düzeyinin artışı ve bu artışın zamanla damar yapısını bozarak ilgili organların beslenmesinin bozulması, sonra da organların bozulması ve çalışmaması ile tarif edebileceğimiz bir hastalıktır şeker hastalığı. Ayaklarda his kusuru en erken belirtilerdendir. Göz bozuklukları, damar sertliğine ait belirtiler, cinsel aktivite bozuklukları, böbrek fonksiyonlarında bozulma belirtileri, beyin dolaşım bozukluklarına ait belirtiler ile kendini gösterebilir. Çok sinsi ilerler. İlk belirtiler ortaya çıkmadan 10-15 yıl öncesinde bile şeker hastalığı yuvasından çıkmış olabilir.

Genellikle açlık kan şekeri ölçümleri ile sende şeker yok dediğimiz insanların bayağı bir kısmı kan şekerinin asıl toklukta yükseldiğini ve bunun tahrip gücünün çok fazla olduğunu bilmeden yaşar giderler belli bir zamana kadar. Bu zaman zarfında darbeler toklukta gelir ve organ hasarları da yavaş yavaş oluşmaya başlar. Bu konuda kişi düzeyinde gerçekleştirilecek bazı akılcı durumlar vardır. Tedbir alınması ve ayrıntılı olarak araştırılması gereken kişiler şunlardır: Hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olanlar, genellikle karbonhidrat (hele kan şekerini ani yükselten beyaz un, şeker, pirinç, makarna, bol meyve, fazla oranlarda bal ve pekmez gibi besinleri çok tüketenler) ağırlıklı beslenenler, seneden seneye kilo almaya devam edenler ve özellikle bu kiloları karın bölgesinde biriktirenler, ailesinde şeker hastalığı yaygın olanlar, bazı zamanlarda bazı ilaçları ve ehil olmayanların önerileri ile kullananlar, gıdayı duygusal durumunu bastırmak için kullananlar, bilinçli beslenenlerden değil ne olursa yerim mantığını taşıyanlardan olanlar.

Kıymetli okurlarım. Şeker hastalığı giderek artıyor. Bursamız da bu konuda ülkemizde hatırı sayılır bir noktada yer almakta. Tedbirinizi alın. Atın ölümü arpadan olsun diyenler atların nasıl öldüğünü görmeyenlerdir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X