Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Dile kolay

Rahmetli Âşık Mahsuni’nin Bedenim Müslüman ama kaderim kâfir, adam olmak artık dile kolay mı diye bir eseri vardır. Sözde kolay ama gerçekte kolay olmayan işler için dile kolay deyimi kullanılagelmektedir. Bazı anlarda elinizden gelen gayreti sarfetseniz de yapacağınız bir şey yoktur, sizi aşan çok engel vardır düşüncesine kapılabiliriz. Pek çoğumuz bu gibi durumları yaşamışızdır.

Ancak inatla bir takım engellerin üzerine gidildiğinde başarıya ulaşıldığı da bir gerçektir. Örneğin buğdaysız bir yaşam olur mu hiç diye düşünürken ABD’de bir kardiyoloji uzmanı olan Dr. William Davis pek çok kalp hastalığını buğdayı hastalarıma kestirerek tedavi ettim diyor. Ekmeğin en fazla alınan karbonhidrat olduğu düşünülürse bunu kesmenin hemen hemen imkansız olduğu düşünülür. Hatta karbonhidratı hiç vücudumuza alamayız o zaman gibi bir düşünce de yerleşebilir bizlerde. Ancak baklagiller, muz gibi bazı meyveler, patates de mükemmel ve kolay kolay obezite ve şeker hastalığına yol açmayan karbonhidrat kaynaklarıdır. Başlangıçta zor da gelse bunu başarabilen hastalarının olduğunu ve sağlıklarına kavuştuklarını belirtiyor aynı hekim.

D VİTAMİNİ VE KANSER İLİŞKİSİ

Her geçen gün kıymeti biraz daha anlaşılıyor D vitamininin. Vücudumuzda asayiş ile ilgili hücrelerin etkinliğini arttırarak kontrolsüz bir şekilde hücre çoğalmasını engelliyor. Bu nedenle özellikle meme, prostat ve kalın bağırsak kanserlerinin önlenmesi için D vitami değerlerimizin normal sınırlarda tutulması çok önemli. Güneşli günlerde sadece yarım saat güneşten direkt yararlanma günlük ihtiyaç için yeterli. Karaciğer, et, sakatat, balık ve balık yumurtası, tereyağı, peynir, mantar, tohumlar, yulaf, patates de iyi birer d vitamini kaynağıdır. Süt de bir kaynak olmakla beraber abartıldığı kadar etkin bir kaynak değildir.

TURŞU ZAMANI

Ev yapımı sirke ve turşular iyi birer probiyotik kaynaklarıdır. Günümüzde sık karşılaşılan kanser türlerinden olan kalın bağırsak kanserinin oluşumunu büyük ölçüde engelleyebilen bu besinler sofralarımızdaki yerlerini tekrar almalıdır. 110 trilyon hücreden oluşan vücudumuzun sadece 100 trilyonunun bağırsaklarımızda yaşayan probiyotik hücreler olduğu unutulmamalıdır. Sabah kahvaltıda bir poğaça, öğle yemeğinde ekmek arası et veya türevleri, akşam ise kolay olsun diye bir hazır çorba ve makarna ne sizi besler ne de probiyotiklerinizi. Bu beslenme tarzı çoğu gençlerimize yabancı değil. Haaa kanserlerin de bu derece fazla olması öyle…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X