Bu hastalık hakkında en güncel bilgileri sizlerle paylaşmak istiyorum bu haftaki yazımda. Diyabetik nöropati şeker hastalığına bağlı olarak gelişen sinir hasarı demektir. Yavaş yavaş ortaya çıkar. Olayı hızlandıran en önemli etken ise yüksek seyreden, kontrolsüz kan şekeri düzeyleridir. Net bir tedavisi olmasa dahi bazı önlemler alarak olayı yavaşlatmak, daha da çıkabilecek komplikasyonları (hasarları) önlemek mümkündür. Hem tip 1 hem de tip 2 şeker hastalığında nöropati görülebilir.

Şeker hastası iseniz, el ve ayaklarınızda uyuşma, karıncalaşma, yanma, ağrı veya güçsüzlük hissederseniz bu büyük bir olasılıkla diyabetik nöropatiyi işaret eder ve ciddiye alarak mutlaka hekiminize başvurmanız gereklidir. Bu durum daha da şiddetli hale geldiğinde enfeksiyonlara karşı kuvvetle yatkın olabilir ve özellikle de ayaklarda tedavisi zor olabilen yaralar, ülserleşmeler ile karşılaşabilirsiniz. Bu durum iyileşme olmadığında o bölgenin ameliyat ile alınmasına kadar gidebilir.

Diyabetik nöropatide genellikle el ve ayaklardan bahsedilirse de vücudun iç organlarına giden sinirlerde de tahribatlar oluşabilir. Diyabetik nöropati 4 kısımda ele alınır.

1-Periferik nöropati: Yukarıda bahsettiğimiz genellikle el ayak ve cilt sinirleri tahribatını kapsar.

2-Otonom nöropati: İsteğimiz dışında çalışan organlarımıza giden sinirlerin tahribatı söz konusudur. Ter bezleri, sindirim sistemi organları, üreme ve boşaltım sistemi organları, kalp damar sistemine ait organlar bu gruba girer.

3-Proksimal nöropati: Daha nadirdir ve genellikle 50 yaş üstü erkeler için karakteristiktir. Genellikle kalçaları ve uylukları etkiler. Ani ve şiddetli ağrılar ile kendisini gösterir. Bacaklarınızda kuvvet kaybı oluşur ve ayağa kalkmakta zorlanırsınız.

4-Fokal nöropati: Buna mononöropati de denilir. Belirli bir sinir bölgesini tutar. Bilekteki sinir sıkışması en sık görülen örneklerindendir.

Diyabetik nöropatide en sık rastlanılan belirtiler aşağıda sıralanmıştır:

-Dokunma hissinin, hassasiyetinin kaybı

-Yürürken koordiansyon bozukluğu

-El ve ayaklarda his kaybı, uyuşma, ağrı

-Özellikle geceleri ayaklarda yanma hissi

-Kas zayıflığı ve buna bağlı olarak gelişen güçsüzlük

-Mide bulantısı, şişkinlik, hazımsızlık, gaz birikmesi, bulantı, kusma, ishal veya kabızlık durumları

-Ayağa kalktığınızda baş dönmesi

-Aşırı artmış veya azalmış terleme halleri

-Mesanenin tam boşalamaması, idrar yapmada yakınmalar

-Vajinal kuruluk ve erkeklerde cinsel güç kaybı

-Düşük kan şekerinin eskiden algılanabilirken artık algılanamaması

-Kalp hızında artış

-Çift görme.

Bu hastalıkta tanı ve tedavi ayrı ve geniş bir konu olduğu için en güncel bilgiler ile bir zaman sonra bunu da yazacağım. Ancak şimdiden söyleyebileceğim en iyi önlem kan şeker düzeylerinizi normal aralıklarda tutmaya gayret etmeniz olacaktır.