Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Ekim 2020 bilgileri

Kıymetli okurlarım. Merak ettiğiniz konular ile ilgili en son bilimsel makalelerden derlemeler yaparak sizleri bilgilendirmeye çalışacağım. Sağlıklı ve huzurlu ömürler diliyorum.

1-MİGREN VE COVID-19: SARS-CoV-2 virüsünün neden olduğu Covid-19 çeşitli belirtilere sahip bir hastalıktır. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre tanı almış 55 bin Covid-19 vakasının % 13.6 sında baş ağrısının da olduğunu bulundu. Orta veya şiddetli olan bu baş  ağrılarının bazı hallerde migren atağına benzediği görüldü. Migren özel bir baş ağrısı türüdür. Bulantı ve kusmanın yanında, ışık ve seslere duyarlık artışı ile birlikte kafa içinde nabız atışını andıran ve zonklama tarzında bir ağrı ile karakterizedir. Covid-19 daki ağrı enfeksiyon düzeldiği zaman düzelir ve ağrı kesicilere daha kolay cevap verir. Klasik migren gibi tek taraflı değil iki taraflıdır. Bu nedenle bu enfeksiyon hastalığı esnasında görülen ağrılar migren ağrılarına benzese de klasik migren değildirler. Ağrı muhtemelen burun içi dokuda bulunan sinir uçlarının enfeksiyon etkeninin oluşturduğu enflamasyonundan kaynaklanmaktadır.

2-KEFİR KEMİK YOĞUNLUĞUNU ARTTIRIYOR: Son çalışmalar laktoz intoleransı olup da süt içemeyenlerin yardımına kefirin koştuğunu ve bu entoleransın azaldığını gösteriyor. Yine kefir ile ilgili olarak yapılan çalışmalardan biri de kemik sistemini ilgilendiriyor. 6 ay boyunca günde 200 ml kefir içen kemik erimeli hastalarda 6. Ayın sonunda kemik dansitesinin belirgin derecede arttığı gözlemlenmiştir.

3-LAHANA TURŞUSU YARARLARI: Yıllarca hastalarıma yararını anlattım. Mide yakınmaları olan hastalarıma bile kontrollü olarak ancak evde ve tamamen doğal maddeler kullanılarak yapılan lahana turşusunu hep önerdim. Son zamanlarda çıkan bir bilimsel makale lahana turşusunun yararlarına yenilerini eklemiş. Bol miktarda lif, C ve K vitamini içeren bu turşu aynı zamanda bol oranda lutein ve zeaksantin içermekte. Bu 2 madde göz sağlığı için çok önemli. Bazı çalışmalar meme kanseri ile savaşta lahananın çok önemli etkileri olduğunu belirtmektedirler. Etkinin maksimum olması için bu turşuyu hazırlarken lahanaların pastörizasyon işleminden geçmemesi gerektiği belirtilmektedir.

4-ARALIKLI AÇLIK KİLO VERDİRİYORMU? Son zamanlarda dikkatleri çeken bu beslenme tarzı ile ilgili yeni makaleler genellikle olumlu sonuçlar alındığını bildiriyor. Düzenli bir şekilde sürdürülen kısa süreli oruçlar, uzun süreli oruçlar aralarda çok az veya hiç yemek yenilmeyen dönemler halinde sürdürülen bir yemek şeklidir. Bu beslenme şeklinin kilo vermede, kalp damar sistemi hastalıklarından korunmada, kanda tehlikeli boyutlara gelen toksik maddelerin azaltılmasını sağlamada faydaları olduğu kanıtlanmıştır. 16/8 yöntemi, 5/2 yöntemi, ye dur ye yöntemi, bir gün ye bir gün aç kal yöntemi gibi farklı uygulamaları vardır.

Bu metodlardan en çok uygulanılanı 16/8 yöntemidir. Yiyecekleri 8 saatlik bir dönemde yiyor ve 16 saat yemiyorsunuz. Özellikle hipertansif hastalarda yararlı olduğu belirtilen bu metod en sık uygulanandır. Bu konuda 2016 yılında yapılan bir çalışma özellikle erkeklerde 16/8 metodunun kas kitlesini koruyarak yağlardan kaybı sağladığını göstermiştir (ilgilenenler için kaynak:  HYPERLINK “https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5064803/” J Transl Med. 2016; 14: 290.Published online 2016 Oct 13. doi:  HYPERLINK “https://dx.doi.org/10.1186%2Fs12967-016-1044-0” \t “pmc_ext” 10.1186/s12967-016-1044-0 ). Ancak şu unutulmamalıdır; Bahsedilen yeme döneminde, yani 8 saatlik periyodda abur cuburlardan kaçınmak gereklidir.

Diğer ilgi çeken metod ye dur ye metodudur. 1 hafta içinde ardışık olmayan 2 gün yemek yememeyi önerir. Daha sonraları fazla yemek yemeye yol açabildiği için bu metod tartışmalıdır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X