Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

En büyük savaş

İlk emri oku olan bir Yaradanımız var. ‘’İlim Çin’de dahi olsa arayınız, çünkü ilim her Müslümana farzdır’’ diyen bir Peygamberimiz var ama okumuyoruz, bilime gereken önemi vermiyoruz. Cehalet ile yeterince savaşamıyoruz. Batılılar bilimde geldikleri noktayı her ne kadar Eski Yunan Medeniyeti’nden miras deseler de pek çok kaynak milattan sonra 1400’lü yıllara kadar İslam kültürünün ne derece bilimden (tarım ve madencilikte de aynı) zengin olduğunu açıkça göstermektedir. Milattan Sonra 1000’li yıllarda İslam hâkimiyetinde olan İspanya’nın Toledo kentinde 70 kütüphane vardı. Bu kent önce Paris Üniversitesi’nin sonra da diğer Avrupa üniversitelerinin kurulmasına öncülük etmiştir. Bundan sonra ne olduysa bilimde Avrupa’nın gerilerine düştük. Okumuyoruz…

Bilim diyor ki, gebe bir kadın yediklerine içtiklerine dikkat edecek. Gebelikte 24. haftalar civarı ortaya çıkması muhtemel bir insülin direnci durumu vardır. Hele bu dönemlerde glisemik indeksi yüksek olan gıdaları almamalı, fizik aktivite yanında omega-3 başta olmak üzere doğal yağları, doğal proteinleri, doğal karbonhidratları, yeterli sıvı ve mineralleri alarak bebeğini en iyi şekilde karnında beslemelidir. Bu esnada bazı bilmiş cahil büyükler canın mantı mı istedi ye kızım, çocuğunda şu kusur olur, bu kusur olur diye atışa hazır olan gebeye kaba tabiri ile gaz verirler.

Oysa gebelikte yükselen insülin ve şeker miktarı bebeğin doğumunda ve ilerideki yaşamında sağlık yönünden çok olumsuz neticeler doğuracaktır. Düşük doğum ağırlıklı bebek, kalp hastası bebek, anomalili bebek, diyabetik bebek, alerjik bebek ve ileride hipertansif, obez, diyabetik birer birey olarak hayata başlayacak olan bebek. İşte bilim de cehalet de insan hayatını etkileyerek ya asfaltta ya da çukur yolda sizi yolculuğa çıkartmaktadır.

 

ÇOCUK KATİLİ Mİ OLUYORUZ?

 

İngilizleri son yıllarda büyük bir telaş almış durumda haklı olarak. Çocukluk çağından itibaren başlayan obezite ileride milyonlarca şeker hastası bireyin oluşturduğu bir toplum oluşturacak korkusu. İngiltere’de bir çocuğun açık havada geçirdiği zaman ortalama yarım saat. Oysa cezaevinde yatan bir mahkûm bundan çok daha fazla açık havada zaman geçiriyor. B2 ve B12 vitamini, D vitamini, Koenzim Q 10 bu çocuklarda çok düşük. Hele D vitamini düşüklüğü obeziteden kansere kadar pek çok hastalığın oluşmasına öncülük edebiliyor.

Ülkemizde de benzer durum söz konusu. Oyun denilince bir nesilde saklambaç, yakan top, koşma, zıplama ve akşam ezanında eve gelme tanımlamaları hâkim iken şimdilerde teknolojinin sunduğu tablet ve PC’lerde, kapalı bir ortamda oynanan oyunlar oyundan sayılmakta. Hatta bazı veliler teknolojinin sunduğu bu oyunlardan başkasını oyundan bile saymıyor.

MP3 player da şu an rahmetli Neşet Ertaş çalıyor: Kendim ettim kendim buldum, gül gibi sarardım soldum. Eyvaaaah.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X