Artık bebekler de biliyor ki obezite giderek artmakta. Genetik yapımıza uygun beslenmiyoruz, hareket etmiyoruz ve ne yazık ki obezitenin özellikle karın yağlarının artışını bizler hâlâ bir görüntü bozukluğu olarak algılıyoruz. Tütünden, alkolden, trafik kazalarından, terörden çok daha fazla can aldığına inandığım bu hastalık sadece nefesimizi tıkayıp, kalbimizi zorlamakla kalmıyor ki. Depresyondan tutun kanserlere, eklem hastalıklarından tutun da sindirim sistemi hastalıklarına kadar her yere zehrini saçıyor obezite.
Kısa bir zaman önce Erzurum’dan Bursa’ya kendi arabam ile geliyordum. Daha önce pek rastlamadığım trafik işaretlerinden aralıklı olarak ama bol bol gördüm Erzincan Sivas yolu üzerinde. Üzerinde inek fotoğrafı olanını çok görmüşsünüzdür. Geyik fotoğrafı olanını da görmüşsünüzdür. Brezilya’da maymun, Avustralya’da kanguru çıkabilir gibi trafik levhaları var ve şoförlere dikkat etmesi gerektiğini belirtir. Ülkemizde de bu tip tabelalar gerekli yerlerde var ve eğer dikkat edilirse kesinlikle hayat kurtarıcıdır. Erzincan-Sivas arasında da domuz çıkabilir uyarısı olan pek çok tabela vardı. Allah korusun süratli bir şekilde yüzlerce kilo ağırlığında ve sert yapılı bu hayvana çarpmak ölümle sonlanan kazalara sebep olabilir. Emeği geçenlere, uyaranlara teşekkürler.
İyi bir şoför düşünün. Trafikte sağlıklı bir sürüş ve can güvenliği için gerekli olan kurallara uyan bir şoför olsun bu. Kolay kolay kaza yapmaz. Karşıdan gelebilecek tehlikelere karşı da uyanık olduğu için pek çok tehlikeden kendisini kurtarır. Gösterge panelinde 240 km/saat hız yazabilir. Lastikleri sıfır olabilir, frenleri sağlam olabilir. Bakımını muntazam yaptırmış olabilir. Ama 240 km hızla giderken önüne çıkan bir köpeğe çarptığı zaman ne olacağını bilir. Bir kasiste başına ne gelebileceğini bilir. Yoldaki bir çivinin bile ona ne yapabileceğini bilir.
Gelelim sözün özüne. Bedenimiz de belirli kurallar dahilinde işleyişini sürdürür. Kalbimizin çarpması, hormonlarımızın üretilmesi, erkek veya kadın üreme hücrelerinin yapılması, damarların temizlenmesi, mikroplarla mücadele yeteneği olan madde ve hücrelerin yapılması ve daha yüzlerce fonksiyon vücudumuzda ancak belirli kurallar dahilinde gerçekleşir. En somut örneğini vereyim. Ülkemizde erkeklerin yarıya yakın bir kısmı yeterli sperm sayısına sahip değil. Üreme çağındaki kızlarımızda da tüp bebek merkezlerine akın var. Bilim insanları 25 yıl sonra ülkemizde normal yollar ile çocuk sahibi olanların oranının % 10’un altında olacağını söylüyor. Diğer taraftan alerjik ve otistik doğan çocukların sayılarına bir bakın. Bu hastalıkların artışının ne zaman başladığına bakın şunu çok açık göreceksiniz. Ne zaman vücudumuzun binlerce yıldır alışık olduğu gıdalardan vazgeçerek ne içerdiği belli olmayan gıdalara başladığımız zaman.
Bu dünyada her şey belirli kurallar doğrultusunda işler, vücutlarımız da. Kuralları bozduğunuzda başınıza geleceklere de hazırlanmanız gerekir. Özetini 5 kelimede anlatmış Hz. Ali: Eğri ok doğru yol almaz. Var mı ötesi.