Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

İnsülin direnci ve karaciğer yağlanması

Köşe Yazısını Dinle

Kıymetli okurlarım. Bu iki patolojik durum genellikle adından çok söz ettirmeyen ancak perde gerisinde bekleyip ne zaman ne yapacağı belli olmayan ciddi sağlık sorunlarındandır. İnsülin direnci ile sayısız makale yazdım. Eğer başta karaciğer sonra da diğer hücreleriniz yağlanmaya başlar ise insülin bu hücrelere şekeri sokmakta zorlanır. Beş milyon yıllık akıl ve alışkanlık ile vücudumuz bunun karşısında sen misin hücreye şekeri almayan, ben daha çok insülin salgılayayım da gör dercesine insülin düzeyini arttırır. Bundan sonrası adeta bir yangındır. Fazla insülin hücreleri yağlar, yakar kavurur. Beraberinde salgılanan bir takım proteinler ise kanserlerden tutun da damar bozukluklarına kadar bir çok hasara yol açmaya başlar. Bunlardan en çok bilineni genç kızlarımızda ortaya çıkan polikistik over (yumurtalık) durumudur. Yani hücreler kontrolden çıkarak adeta bağımsız hareket etmeye başlarlar.

İnsülin direnci bugün çok iyi bilinen 60 kadar hastalık ile ilişkilendirilmektedir. Sizlere garip gelse de  bu hastalıklardan bazılarını sıralayalım: Tip 2 şeker hastalığı, hipertansiyon,  koroner kalp hastalıkları, felçler, konsantrasyon bozuklukları, hiperaktivite veya hipoaktivite, bazı kanserler (meme, prostat, yumurtalık, mide, kalın bağırsak, safra kesesi başta olmak üzere), romatizmal hastalıklar, egzema, akneler, diş çürükleri, safra kesesi taşları, ciltte yaşlanma, allerjik durumlar, katarakt, bazı kronik bağırsak hastalıkları, kısırlık, erken doğum, düşükler, baş ağrıları, Alzheimer tipi bunama, multipl sekleroz.

Gelelim bizim obeziteye nasıl baktığımıza. Kişi hangi yaşta olursa olsun fit görünmek ister ve bu onun en doğal hakkıdır. Ancak obezite için bakın Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ne diyor: Obezite vücutta yağ artışı ile karakterize kronik bir hastalıktır. Bizler halen bu işi görüntü bozukluğu olarak değerlendirdikçe sıkıntılarımız katlanarak artacaktır. Karaciğer bilinen 450 görev üstlenir. Vücudumuzun en büyük organlarındandır. Görevleri arasında pıhtılaşmada rol oynayan proteinler dahil bir çok protein ve enzim üretmek, vitamin ve mineral depolamak, vücudumuza yabancı, toksik olan maddeleri temizlemek, metabolik faaliyetleri yürütmek ve daha bunlar gibi bir çoğu vardır. Karaciğer hücreleri yağlandıkça bu görevlerde de aksamalar olacağı aşikârdır. Alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması birçok obez kişide görülmektedir. Eğer dikkat edilmez ve bu olay kronik hale gelirse ileride karaciğer fibrozisi dediğimiz ve halk arasında iyi bilinen siroz adlı hastalık gelişir ki bu durum geri dönüşü olmayan bir durumdur yani karaciğerin iflâsıdır. Bugün ABD’de karaciğer nakillerinin en önemli nedeni obezite ve buna bağlı olarak gelişen karaciğer yağlanması kaynaklı sirozlardır.

Kıymetli okurlarım. Bana obezite nedeni ile başvuran ve bunun bir hastalık olduğunun bilincinde olan hastalarımda maalesef genellikle insülin direnci ve karaciğer yağlanmasına çok sık rastlıyorum. Kişi hekimin önerisi ve kendi gayretleri ile bu durumlardan kısa bir süre içerisinde kurtulabilmektedir. Ancak hekimleri duygusuz bir birey olarak görmeyin. Moralimi bozan ve o günümün mutsuz geçmesinin sebepleri neler biliyormusunuz? Yıllarca o diyet bu diyet ile uğraşıp da başarılı olamamış hastalarda yakaladığım başta tiroid, meme,  prostat kanserlerinin o insanlarda yaşama sevincini nasıl bitirdiğini görmek.

Obezite deyip geçmeyin. Obezite gerçek bir beladır ve gerçeklerin eninde sonunda ortaya çıktığı da yıllardır bilinen bir gerçektir.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X