Kıymetli okurlarım. Bu dünyada öğrendiklerimizin dışında takdir edersiniz ki pek çok da öğrenmediklerimiz vardır. Size bir pencere kıyısından dışarı bakmanız öğretilir ve onu görürsünüz. Oysa kapının dışına çıktığınızda manzara farklıdır. Etrafınızda dönerek çok daha fazla alanı görebilirsiniz. İnsanoğlu belli bir genetik yapıya göre programlanmış olmasına rağmen tarihsel süreç içerisinde diğer yaratılanlardan farklı olarak genlerinin fonksiyonlarını değiştirmeyi başarmış ender canlılardandır.

En son teknoloji ile donatılmış bir arabanız var ve yola çıktınız. Arabanızı ileride aynı şehre varan bir otoyolda ya da çukur ve tümsekler ile dolu bir tali yolda sürebilirsiniz. Tali yoldan gitmenizi isteyen güdüleriniz bu yolun manzaralarından çok hoşlanacağınızı, radarın, trafik lambalarının olmadığını söylerler. Otoyolda ise kurallara sıkı olarak uymanız gerekecektir. Tali yolu seçerseniz çukurlar, tümsekler, toz toprak arabanızı zedeleyecek ve ilerledikçe yolculuk size ızdırap vermeye başlayacaktır. Otoyolda ise tümsekler, keskin virajlar olmayacak üstelik sizi tehlikelerden koruyacak birçok uyarı levhaları olacaktır.

İnanması güç olsa da aşağıda yazdığım bilgiler yolunuzu açık edecektir.

1-Yüksek tansiyonunuz var. Birçok ilaç kullanıyorsunuz. Aldığınız ilaçlar kan basıncınızı düşürebilir. Ancak kan basıncınızı düşüren ilaçlar birer iyilik meleği de değildirler. Depresyon, karaciğer ve böbrek hasarları, erkeklik gücünde azalma, kan şekerini yükseltme ve daha pek çok yan etkiler gösterebilirler.

Oysa düzenli bir egzersiz programını hayatınıza soktuğunuzda hiçbir ilaç kullanmaya gerek kalmadan da tansiyonunuzu kontrol altına alabiliyorsunuz. Hareketli yaşam bir otobandır. Sevmeyebilirsiniz ama yolculuğunuzu rahat tamamlarsınız

2-Günde 1 saatinizi oturarak geçirdiğinizi kabul edelim. Yılda 365 saatinizi yani 15 gününüzü hareketsiz geçirdiniz demektir. Bu 2 saati bulursa 30 gün, 4 saat ise 60 gün boşa geçmiş demektir. 50 yaşlarına geldiğinizde kalça ağrınız başlar ve doktorunuz protez takmadan olmaz der. Oysa haftada 4 gün 1 veya 1,5 saatini kalça kaslarını kuvvetlendirecek harekete ayıranlar proteze ihtiyaç duymadan yollarını tamamlarlar. Bir de tabii ki protez takılmadan önce doktorunuz kilo vermeniz halinde ameliyat daha rahat geçer diyecektir size. Tekrar başa dönersiniz.

3-Kan şekeriniz yüksek. İlaç kullanıyorsunuz ve ilaç ile şeker miktarınız bir miktar aşağı düşüyor. Ama unutmayın bu düşmeyi bir ilaç yapıyor. Oysa işi vücudunuza havale edin. Kan şekerini ani artıran gıdalardan uzak durun. Vücudunuzda biriken yağları enerji havuzuna sokmayı öğrenin. Bir müddet sonra bakmışsınız ki şekerden eser kalmamış. İnsülin direncine yol açmayan gıdalar bir otobandır. Yolculuğunuzu rahat gerçekleştirirsiniz.

4-Sürekli şişkinlik, hazımsızlık çekiyorsunuz. Karın bölgeniz devamlı şişkin. Bu kadar da yemedim ki der, anlam veremezsiniz. Midenizden ağzınıza ekşi sular gelir, göğsünüz yanar, olmadık zamanlarda dışkılama hissi doğar veya günlerce dışkılayamazsınız. Oysa probiyotikli gıdaları diyetine sokan insanlar bu sıkıntıları kolay kolay yaşamaz. Probiyotikli gıdalar birer otobandır.

Garip gelebilir size. Ama ilaçla yaşama öyle bir alıştık ki onlarsız olmaz sanıyoruz. Oysa Batı’daki bilim insanları artık gıdalar ile hastalarını tedaviye başladılar. Lütfen ciddiye alın.

Bana ne yediğini söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim (Savarin).