Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Kabirdekilerin pişmanlığı

Köşe Yazısını Dinle

İmam-ı Gazali’nin çok güzel bir sözü vardır. Der ki, kabirdekilerin pişman olduğu şeyler için dünyadakiler birbirini yiyorlar. Düşündüğünüzde ne kadar anlamlı bir söz olduğu ortaya çıkıyor. Hekimlik hayatım boyunca yoğun bakımlarda çok çalıştım, çok hasta gördüm. Şuuru açık olan ve öleceğim korkusu yaşayan insanlarda kabire girmeden bile bu pişmanlık çok belirginleşiyor.

Kıymetli okurlarım. Hayat başladığı gibi bir zaman gelip sona erecek. Tıpkı Yunus Emre’nin dediği gibi; Ana rahminden indik pazara, bir kefen aldık döndük mezara. Önemli olan yaşarken sağlıklı ve huzurlu yaşamak. Bunun için çok mal, mülk, para yetmiyor. İspirli ve çok varlıklı dede yoğun bakıma düşünce ziyaretine gelenler maşallah turp gibisin demiş. Bizim dede de şu cevabı vermiş. Oğul malın var yiyemezsin, atın var binemezsin, paran var sayamazsın, bu nasıl iyilik.

2025 Yılı’nda Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Obezite ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar dünyanın bir numaralı sağlık problemi olacak diyor. 2025 ‘e bile kalmadan bu gerçekleşti diye düşünüyorum. Düşünebiliyor musunuz, kanser dokusu ile fazla yağ dokusunun ne farkı var. Birinin adı çıkmış ama diğeri gizliden götürüyor. İnsülin direnci, karaciğer yağlanması, kan yağlarında bozulmalar, damar yapısının tahribatı ile kalp, beyin başta olmak üzere bir çok dokuda hasar sonucu kalp krizleri, yüksek tansiyon, inmeler hep obezitenin maarifetleri. Hele hele bir belâ var ki buna yakalandığınızda sonuçta yoğun bakımın yoluna en az bir kere gidiyorsunuz. Bu şeker hastalığıdır. Vücudunuzun en ufak kılcal damarından tutunda en büyük damarlarına kadar sizi etkiliyor. Şöyle düşünün; Ağır vasıta taşıtlarının geçmesinin yasak olduğu sıfır bir asfalt var. Ufak taşıtlar yıllarca bu yoldan geçse dahi yol pırıl pırıl kalıyor. Ancak mermer yüklü, tomruk yüklü büyük kamyonlar bu yolu kullanmaya başladığında zamanla yol bozuluyor. Biz hekimler genellikle bozulan asfalta ancak yamalar yapabiliyoruz ama hiçbir zaman o sıfır asfaltı sizlere sunamıyoruz. Onun için önemli olan yolu yıllarca iyi kullanabilmekte.

Kıymetli okurlarım. Obeziteyi hele genç yaşlarda halen bir görüntü bozukluğu gibi görüyoruz. Bu baştan yenilgiyi doğuran en önemli faktördür. Meslek yaşantımda artık 12-13 lü yaşlarda bile karaciğer yağlanmasına, insülin direncine rastlamaktayım. Bu çocuklar ve gençler önlem almadıkları zaman kesinlikle ileri yaşlara sağlıklı bir şekilde gelemeyecekler. Bunu gördüğü için DSÖ yakın zamandaki tehlikeden söz ederek bizleri uyarıyor. Bir çok kaynaktan okumuş, dinlemiş, izlemiş olabilirsiniz ancak ben size insülin direnci nedir ve neler buna yol açar, önemli başlıklar halinde aktarayım.

İnsülin normal düzeylerde salgılandığında vücudumuzun bir çok bedensel işleyişi için gerekli olan bir hormondur. Hücrelerimizin insüline karşı duyarsız kaldığı, adeta isyan ettiği duruma insülin direnci diyoruz. En geniş katılımlı çalışmaların yapıldığı ABD’de obez hastaların % 80 inde bu durum görülebilmektedir. Aşırı yemek yeme, kanda serbest yağ asitlerinin bol olması (özellikle karın içi organlar ve çevrelerinde yağ birikimi ile sonlanır), yüksek fruktoz kullanımı (meyvelerde de boldur), vücutta enflamasyon yani oksidatif stres dediğimiz durum (kabaca vücudu hor kullanma, içeriden ve dışarıdan bol toksik madde yüklenmesi), hareketsizlik, sağlıksız bağırsak florası gibi bir çok neden insülin direncine neden olabilir.

Hiç dikkat ettiniz mi? Bu direnci yapan tüm nedenleri aslında ortadan kaldırabiliriz gayret edersek. O zaman Gazali doğru söylemiş değilmi?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X