Kıymetli okurlarım. Sizlere yararlı olma adına güncel bilgilerden bir derleme yaptım. Konular genellikle pek çok hastanın veya sağlığına önem verenlerin merak ettiği konuları içermektedir. Yardımcı olmayı umar, sağlıklı günler dilerim.

1-SEDEF HASTALIĞINDA UYDURMA BİLGİLER: Sedef hastalığı dünyada yöreden yöreye % 0.14 ile % 2 arasında bir sıklıkta görülebilmektedir. Daha önceleri de benzer yazılara rastlamış olabilirsiniz. Her ne kadar konu dermatolojiyi ilgilendirse de yazımın başında da belirttiğim gibi güncellenmiş bilgiler ile sedef hastalığındaki yanlış inanışları sizlere aktaracağım.

a-Sedef hastalığı bulaşıcıdır: Hayır bu hastalık immun sistemin kişiye verdiği bir zarardır. Yüzme havuzlarından, dokunmakla, yiyecek ve içecekler ile, temas, öpme vb durumlar ile bulaşmaz.

b-Sedef hastasının lezyonları kurudur. Hayır bu kuruluk ayda 4-5 gündür. Kalan günler ağrılı ve kanamalı geçebilir.

c-Sedef hastalığı kötü hijyen nedeni iledir. Hayır. Sedef hastasının kötü hijyene sahip olması şart değildir. Çok temiz kişilerde de olabilmektedir.

d-Sedef hastalığının tedavisi yoktur. Hayır. Bugün ilgili uzmanlar bu hastalığı farklı metodlar kullanarak son derece başarılı bir şekilde tedavi edebilmektedirler.

e-Sedef hastalığı sadece cildi etkiler. Hayır. Hastalıkta eklemler de etkilenebilmektedir. Ayrıca bu  kişilerde ciddi psikoljik sıkıntılar da gelişebilmektedir.

f-Sedef hastalığı sadece erişkinleri tutar. Hayır bebek ve çocuklarda da nadir görülmesine karşılık sedef gençlik yıllarında başlar, erişkinlikte artış gösterip ömür boyu sürebilir.

2-KAFEİNİ BIRAKTIKTAN SONRA NELER OLUŞABİLİR: Kafein dünyanın en çok tüketilen psikoaktif maddesidir. Yani merkezi sinir sistemini uyararak yorgunluğu azaltırken uyanıklık durumunu arttırır. Vücut kafeini bırakırsa 12-24 saat sonra yoksunluk belirtileri görülmeye başlar. Kafein yoksunluğu tıbbi bir tanımdır ve kafein bağımlısı olan herkesi etkileyebilir. Başağrısı kafein bırakılmasından sonra belki de en sık görülen durumdur. Kafein beyine giden damarlarda daralmaya neden olmaktadır. Bunun aksini savunan bilim insanları bazı ağrı kesici ilaçlara kafein eklenmesinin hem migren hem de diğer kökenli başağrılarının azalmasını örnek gösterseler de kafeinin kesilmesi mutlak başağrısına neden olmaktadır.

Kafeini bıraktıktan sonra görülen diğer bir belirti tükenmişlik halidir. Kafein beyinde uyuşukluk hissi veren bazı algılayıcıları bloke ettiği için bırakılması halinde yorgunluk hissi oluşur. Kafeinin enerji verme süresi 4-6 saat arası olduğu için kişiler bu süreyi arttırabilme adına daha bu maddeyi içeren içecekleri tüketirler. Kafein alımı kalp hızını ve kan basıncını bir miktar arttırır. Ne yazık ki kafeini kesmek de aynı belirtilere neden olabilir ve kişiyi kaygılı, stresli bir hale sokar. Hele kişi bunu şekerli olarak tüketiyorsa kan şekerinin ani düşmesi olayı daha da sıkıntılı hale sokabilir.

Kafein adrenalin, noradrenalin ve dopamin düzeyini arttırır ve konsantrasyon düzeyi de bu yolla artar. Kafeinin bırakılması konsantrasyon yeteneğinde düşmeye neden olur. Bir diğer etki ise kafeinin bozuk ruh halinde iyileşme yapabildiğidir. Bu nedenle kafein yokluğu depresyon benzeri belirtilere neden olabilir. Bunların haricinde kafeini bırakmak ellerde titreme, sinirlilik hali ve enerji düzeylerinin düşmesi belirtilerine de yol açabilmektedir.

TEŞEKKÜRLER YILDIRIM BELEDİYESİ

Cehalet ile mücadele iyi bir toplumun oluşturulmasında ilk basamaktır. Bu konuda çocuk ve gençlere örnek olan, 24 saat açık olup bu evlatlarımıza okuma ve internet hizmeti sunan eğitim yuvalarını sessiz sedasız oluşturan başta başkanımız olmak üzere  tüm çalışanlara ülkesini, milletini seven bir birey olarak kalpten teşekkür ediyorum.

Başkaları için kendinizi unutun. O zaman sizi de hatırlayacaklar çıkacaktır (F.Dostoyevski).