Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Kör dünya

Yıl 2004. Bursa Devlet Hastanesi’nde Başhekimlik görevindeyim. Görevliler bir hasta getirdiler yanıma. İşitme ve konuşma engeli vardı ve derdini bana anlatmak istiyordu. O zaman düşündüm ki bu insanlara karşı biz eksiğiz. Hekime geldiklerinde dertlerini nasıl anlatacaklar? Nasıl şifa bulacaklar? Mekânı cennet olsun o zamanki Bursa Duyum Engelliler Dernek Başkanı’nı davet ettik, geldi. Bizlere işitme ve konuşma engellilerin kullandığı özel iletişim sistemini bilen bir tercüman kızımızı emanet etti. Kızımız polikliniklerde hizmet vermeye, bu hastalar dertlerini hekime anlatırken onlara yardımcı olmaya başladı. Yetkililerce bu uygulama daha önce ne özel ne de kamu hastanelerinin hiçbirinde uygulanmamıştı. Bir ilkti ve bana da yılın başhekimi ödülünü kazandırmıştı.

Vücudumuzda bir engelimizin bulunması bizi eksik yapmaz, bunun farkında olmayan ve bu insanları dışlayanları eksik birer birey yapar. Üzülerek söylüyorum, ülkemizde bu konuda bu insanlarımıza karşı yeterli saygı yok. Örnek mi istiyorsunuz. O karanlık dünyalarında onlara yol bulsun diye yapılan kaldırımlara bakın ne kadar araba park etmiş. Yazık ki ne yazık.

Melatonin adlı bir hormonumuz var. Özellikle derin uykumuzda ve hele ortam çok karanlık ise bu hormonun salgılanması artıyor. Beynimizin küçük bir organcığı tarafından salgılanıyor bu hormon. Kışın artıp yazın azalıyor, yaşlandıkça azalıyor. Bu hormon kanserli hücreleri yok edici özelliğe sahip. Öyle ki Nisan 2017’de saygın bir tıp dergisi şöyle yazıyor: Günde 5 saat ve altında uyuyan erkeklerde prostat kanserleri normal uykusunu sürdüren eşdeğer erkeklere göre % 55 daha fazla görülmekte. Bu kişilerde melatonin seviyelerindeki azalma genetik tahribatın tamirinde aksaklıklara yol açarak hücrelerde bozulmalara dolayısıyla hücrelerin kanserleşmesine yol açabiliyor

Görme özürlü bireylerin belki de bir artısı karanlık dünyaları sebebi ile melatonin düzeylerinin fazla olması ve diğer insanlara göre daha az kansere yakalanmalarıdır.

Stres, sigara, alkol, bilgisayar başında geçirilen zamanlar, uykusuz geceler, ışık, ses, aşırı miktarlarda içilen kahve ve başka uyarıcılar, bazı depresyon ve uyku ilaçları, bazı kalp ve tansiyon yakınmaları nedeni ile kullanılan ilaçlar da melatonin hormonunun seviyesinde azalma yapabilirler. Yani uykunuzda iken dışarıda gecenin ikisinde çılgın bir müzik sesi veya bir motorun egzoz gürültüsü o kişiyi mest ederken sizin bedeninizde fırtınalar koparmakta.

Melatonin önümüzdeki yıllarda daha çok işlenir ve daha çok faydaları bulunur diye yürekten inanıyorum. Beslenmesi hazır gıdalar ile olan, hareketten yoksun gençlerimiz bir de geç saatlere kadar ya ders çalışma amacı ile ya da bağımlılık nedeni ile bilgisayarlar karşısında ömrünü geçiriyor. Melatonin yok, vitamin yok, omega-3 yok, çalıştırmak için kas yok. Geleceğimizi emanet ettik oysa.

Siz ne düşünüyorsunuz?

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X