Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Ne dersen de vitamini

Güneş girmeyen eve doktor girer sözünü çoğumuz biliriz. Büyüklerimiz yeteri kadar güneşten yararlanamayan kişilerin daha sağlıksız, sürekli hastalıklı bir hal içinde olduklarını gözlemleyerek bu sözü söylemişlerdir.

Bilim geliştikçe güneş ışınlarının ultraviyole dalgaları taşıdığını, bunlardan ultraviyole B denilen dalgaların ise cildimize temas ettiğinde kolesterol yapısındaki (hani o öcü yapılan molekül) bir maddeyi D vitamini denilen bir vitamine dönüştürdüğünü buldu. D vitamini ilk bulunduğu zaman tek görevinin bağırsaklardan kalsiyumu emerek ve bunu kemiklere oturtarak sağlam kemikler oluşturmak olduğu sanıldı. Ancak olay sadece bu değildi. Her yıl yeni faydaları bulunan bu vitamin aslında bir hormon gibi çalışıyor ve neler neler yapıyordu.

Kaslarımıza etki ederek güçlü ve iyi kasılan kasların oluşumuna sebep olan bu vitamin kas ağrıları ve fibrosit (kulunç) oluşumunu engeller. Bağışıklık sistemi hücrelerimize etki ederek vücudumuza giren mikroplara karşı kuvvetli bir savunma gücü oluşturur. Grip başta olmak üzere tüberküloz dahil pek çok mikrobik hastalığa karşı dirençli olmamızı sağlar. Ayrıca yine iltihap önleyici etkisi nedeni ile eklem iltihapları, diğer romatizmal hastalıklar ve son yıllarda çok artış gösteren iltihabi bağırsak hastalıklarına karşı koruyucu etkiler gösterir.

Pankreasta bulunan ve insülin üreten hücre gruplarını etkileyerek şeker hastalığında şeker düzeylerimizi iyileştirir. Epitel ve endotel adı verilen ve organlarımızı, damarlarımızı çevreleyen hücrelerimizi kuvvetlendirerek yüksek tansiyon, kalp hastalıkları hallerinde koruyucu etkiler sağlar. Antioksidan (oksitlenme, paslanma engelleyici) özellikleri nedeni ile özellikle meme, prostat ve kalın bağırsak kanserlerine karşı koruyucu görev üstlenir.

Bu kadar çok mu faydası var derken 2013 yılında bilim insanları insan beyninin pek çok bölgesinde D vitamininin etkili olduğu alanlar buldular. Beyin hücreleri arasında irtibatı sağlayan bazı kimyasal maddelerin yapımının (serotonin, dopamin, asetil kolin gibi) D vitamini etkisi ile düzenlendiğini bulan bu uzmanlar şunu da gözlemlediler. Yeterince D vitamini alınmaz ise depresyon, migren, multipl skleroz, Parkinson, Alzheimer (bunama), Şizofreni, kronik başağrıları anlamlı derecelerde artış göstermekte idi.

Dünya genelinde % 70’lerde, ülkemizde de özellikle kış aylarında % 80’lerde olan D vitamini eksikliği aslında çok kolay tedavi edilebilmektedir. Nasıl beslenmeli, nasıl güneşten D vitamini yapmalı konusunu da diğer bir yazımda sizlere anlatıp yararlı olmaya çalışacağım.

Ne kadar doğru söylemiş Dostoyevski, her şey üzerinize üzerinize geliyor ise düşünün; belki de siz ters yöne gidiyorsunuzdur.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X