Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Önemli konu başlıkları

Köşe Yazısını Dinle

Kıymetli okurlarım. Çoğumuzun kafasında soru işaretleri oluşturan ve bilgi kirliliği nedeni  ile doğru cevap konusunda tereddüt ettiğimiz bazı konuları sizlere yazmak istiyorum.

1-BALIK TÜKETİMİ KALP DAMAR HASTALIKLARINDAN KORUYOR MU: 2017 yılında sadece kalp krizinden dünyada yaklaşık 9 milyon insanın öldüğü belirtilmektedir. Yüksek tansiyon, şeker hastalığı, kötü beslenme, sigara içmek, stres ve karın içi yağların fazla olması kalp krizi riskini arttıran nedenlerin başlıcalarıdır. Balık tüketimi ile ilgili olumlu yönde yazılar da okumuşsunuzdur, hiçbir işe yaramadığına dair yazılar da. Ancak yaklaşık 40 çalışmanın derlenerek ortaya kesin bir sonucun çıktığı öz bir bilgiden size söz edeyim. 2019 yılına kadar farklı ülkelerin tıp merkezlerinde yapılan incelemelerin sonucunda yoğun balık tüketiminin kalp damarlarını koruduğu ve kalp krizine yakalanma oranını ciddi oranda azalttığı bulunmuştur. Öyle ki, her 20 gram/gün alınan balık etinin kalp krizi riskini % 4 kadar azalttığı sonucu ortaya çıkmıştır. Bunun yanında damar sertliği, yüksek tansiyon ve felçler de balık tüketiminin fazla olduğu kişilerde daha az görülmektedir. Uzun zaman incelenen Alaska Yerlileri ve Grönland Eskimoları bu hastalıklara çok az yakalanmaktadırlar.

Bazı balıklarda bulunan omega-3 yağ asitleri, sağlıklı protein molekülleri, D ve B vitaminleri, kalsiyum, selenyum ve özellikle L-arginin amino asidinin damar çeperini (endotel denilen yapı) toparlayıcı, iyileştirici etkileri olduğu bilinmektedir. Ülkemizde özellikle gençlerimizi etkisi altına alan batı tarzı beslenme modeli maalesef balıktan bizleri uzaklaştırmaktadır. Bunun acı sonuçları da genç yaşlarda kalp damar sistemi ve beyin hastalıkları olarak karşımıza mutlaka eskiye oranla katlanmış olarak çıkacaktır.

2-İNANILMAZ DERECEDE EKSİKLİĞİ YAYGIN OLAN MİKRO GIDALARIMIZ: En sık eksikliğine rastladığımız maddelerden birisi demirdir. Dünya genelinde yapılan araştırmalarda demir eksikliğinin % 25 civarında olduğu bulunmuştur. Okul öncesi dönemde bu sayı % 47’leri bulmaktadır. Adet gören kadınlarda eksikliğine % 30, gebelerde ise % 42 kadar rastlanılmaktadır. Batı tarzı beslenmeye yöneldikten sonra demir içeren gıdaların daha az alınması bu oranı daha da olumsuz yönde arttırmaktadır. Demirin en iyi kaynağı hayvansal ürünlerdir ve bu kaynaklardan alınan demir daha iyi emilir. Özellikle de kırmızı etlerde bol bulunmaktadır.

Bir diğer eksikliğine yaygın olarak rastladığımız madde iyottur. İyot tiroid dokusunun çalışması ve tiroid hormonlarının yapımı için olmazsa olmazdır. Dünya nüfusunun yaklaşık % 33’ünde iyot eksikliğine rastlanılmaktadır. Özellikle çocukluk çağındaki eksikliği direkt zekâyı etkilemektedir. Deniz yosunları, süt ürünleri, balık ve yumurta iyi birer iyot kaynağıdır. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin insanlarında eksikliğine sık rastlanılan bir diğer madde A vitaminidir. Bu ülkelerdeki çocuklarda yaklaşık % 50’ye varan eksiklikler saptanmıştır. Hindistan kadınlarının % 30’unda eksik olduğu bulunmuştur. Et, balık, yumurta, kümes hatvanlarının etleri, süt ürünleri, havuç ve benzeri kök sebzeler ve bazı sebze ve meyvelerde bol bulunur. Bu tip gıdaları tüketen insanlarda eksikliğine rastlamak zordur. A vitamini sağlıklı diş ve diş etleri, kemikler için gereklidir. Büyüme ve gelişme için çok gerekli olan bu vitamin ayrıca sağlıklı hücre zarlarının yapılabilmesi için de şarttır.

Bunların haricinde daha önceleri sık olarak sizlere yazdığım D vitamini, B12 vitamini ve kalsiyum eksikliklerine de çok sık rastlanılmaktadır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X