Kıymetli okurlarım. Çoğu ülkede olduğu gibi ülkemizde de şeker hastalığı ve obezite giderek artmaktadır. Beslenme hataları ve hareket eksikliği ön pland olmak üzere bir çok sebebi bulunan şeker hastalığı kalp damar sisteminden tutun da vücudun her yerine kan taşıyan damarların ve buraları döşeyen sinir liflerinin harabiyeti sonucunda kişiyi süründürerek öldüren bir kronik hastalıktır.

Tip 2 şeker hastalığı adını verdiğimiz şeker hastalığı tipi en sık görülenidir. Aşikâr hale gelmeden önce bazı belirtiler bunun dikkat edilmez ise ileride tam anlamı ile bir şeker hastası olacağınızı gösterebilir. Bu ilk belirtileri hem kişi vücudunun işleyişindeki bazı değişikliklerden hem de bazı laboratuar incelemelerinden bir hekim yardımı ile anlayabilir ve önlemlerini alarak kendisini kurtarabilir.

Hareketsiz yaşam biçimi, iştah artışı ile birlikte doyma sınırını aşıp fazla yemek yememiz, aldığımız besin maddelerinin besleyici özelliklerden mahrum yani boş kalori dediğimiz gıdalardan oluşması, son zamanlarda su içme isteğinde artış ile beraber fazla idrara çıkmak, açlığa dayanamamak, yemeklerden sonra halsizlik, uykuya meyil, aile ağacımızda şeker hastalarının bulunması ilk dikkate alınması gerekli olanlardır. Laboratuar tetkiklerinin başında glikoz ile birleşmiş bir proteinin ölçülmesi gelir. Bunun adı HbA1c dir. Bu test günün herhangi bir anında yapılabilir. %5.7-6.4 arası bir değer prediyabeti düşündürür. 8 saat açlıktan sonra ölçülen açlık kan şekeri değeriniz 100-125 arası da prediyabeti düşündürür. Şimdilerde eskisi gibi kullanılmayan oral glikoz tolerans testi dediğimiz bir test de bazı hekimler tarafından halen istenmekte ve tanıya götürebilmektedir. Gebelik, obezite, aile ağacında yaygın olarak şeker hastalığının varlığı yukarıdaki testler ile kontrol edilmenizi gerektiren bir durumdur ve mutlaka dikkate alınmalıdır.

İÇİNE KAPANIK OBEZLER DAHA ERKEN ÖLÜYOR

Yapılan yeni çalışmalar (ABD Tulane Halk Sağlığı Okulu) sosyal olarak izole olan obez kişilerin daha yüksek bir ölüm oranı ile karşı karşıya olduğunu göstermektedir. 300 binden daha fazla kişinin incelendiği çalışmalar 2006-2021 Yılları arasını kapsamaktadır. İzole olan, sosyal ortamlardan uzak duran ve obez olmayan kişilerde ölüm oranı içe kapalı obezlerden daha düşük bulunmuştur. ABD’de bazı bilim insanları obezitesi olan kişilerin dışlanmamasının gerektiğini hatta bu kişilerin diğer özürlü bireyler gibi bir takım haklara sahip olmasının düşünülmesi gerektiğini belirtiyorlar.

OBEZİTE VE GEBELİKTEKİ SIKINTILAR

Daha önceleri obez gebe kadınların kaşılaşabileceği sıkıntılar hakkında Olay’da bir çok makale yazdım. İnsülin direnci, kan şekerinde yükselmeler ve hipertansiyon obez gebeyi bekleyen tehlikelerin başında gelmektedir. Güncellenmiş hali ile aşağıda sıraladığığım durumlar da bu gebelerde obezitenin yol açabileceği komplikasyonlardandır.

Gebeliğe bağlı gelişen diyabet. Preeklampsi (Halk dilindeki gebelik zehirlenmesi). Sezaryen doğuma zemin hazırlanması.Doğumdan sonra normalden daha fazla kanama riski. Erken doğum, düşük, ölü doğum risklerinde artış. Beyin ve omurilik kusurlu çocuk doğurma riski.

Fedakârlık denilince ilk akla gelen annedir. Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar derler. Lütfen dünyaya getireceğiniz o masumu düşünün. Gebe kalmadan belirli bir müddet önce gerekli tedbirleri alıp sağlıklı bir şekilde gebe kalıp bunu sürdürün.

KIYMETLİ EMNİYET MÜDÜRÜM

Bursa’mızda asayiş konularındaki gayretlerinizi görüyor, sizlere ve tüm emniyet camiasına teşekkür ediyorum. Bazı kendini bilmezler yaşlısı var, yatalağı var, hastası var, şehit var, cenaze var, uyuyan bebek var demeden ana caddelerde, arada kalan caddelerde müzik seslerini, motorlarının egzos seslerini abartarak huzuru bozuyorlar. Bu konuda da duyarlı olduğunuzdan hiç şüphem yoktur ve elinizden geleni yapacağınızı biliyorum. Sağlık ve huzurlu bir kent adına saygılarımı sunarım.