Bu deyim başkalarının göremediği, farkına varamadığı incelikler, gerçekler için kullanılmaktadır. Bazı açık seçik olaylar birileri tarafından fark edilmesine rağmen başkaları tarafından fark edilemeyebilir.
Özellikle ABD’de son yıllarda toplum sağlığını ilgilendiren konularda pek çok bağımsız bilim insanı çalışmalar yapıyor, bunları yayımlıyor ve herkesin bu konuda üzerine düşeni yapması için yol gösteriyor. Bu çalışmalardan bazılarını sizlere aktarmak istiyorum.
Bağırsak mı artık!
Bağırsaklarımız 300-400 metrekare bir alan oluşturmaktadır. Yediklerimiz bu alanlardan ince ince elenerek kontrollü bir şekilde, adeta bir gümrük kapısından geçer gibi kan dolaşımına katılmakta ve gerekli vücut bölgelerine gitmektedir.
Bu yılın nisan ayında kabul edilen ve Ağustos 2015’te ünlü bir psikiyatri dergisinde yayımlanacak olan bir çalışma şöyle diyor: Probiyotik içeren fermente edilmiş bazı gıdaları mutlaka kullanmamız gerekiyor. Merkezi sinir sistemimizin bazı bölümlerinde GABA adlı bir madde bulunur. Genellikle sakinleşme, stresi azaltma, iyi bir uyku, dolaylı olarak büyüme hormonunu salgılatma gibi etkilere sahiptir. Probiyotikli gıdalar daha önce yapılan hayvan deneylerinde GABA miktarını artırmış idi. Bu çalışma ise doğal ve probiyotik içeren gıdaların insanda da GABA düzeyini artırdığı kanıtlanmış. Yani şu bizim doğal turşular, ev yapımı konserveler, tarhanalar, kefir, ayran, şalgam suyu, yoğurt, peynir gibi gıdalarımız adeta bir gevşetici, sakinleştirici ilaç gibi etki gösteriyor.
Çantalarımızda ne kadar yatıştırıcı, sakinleştirici ilaç taşıdığımızı, gençlerimizin ne kadar yatıştırıcılara yatkın olduğunu bir göz önüne getirin. Bir de son yıllarda gıda diye midelerimize, bağırsaklarımıza neler indirdiğimize. Taşlar yerine oturmuyor mu?
Anne ve babalar dikkat!
Bu konuda çok yazılar yazdım. Şu an bile önümde 5-6 dış kaynaklı yeni yazı var ve bunları derleyerek en güncel hali ile sizlere aktarmaya çalışıyorum
Bir zamanlar, örneğin 19. yüzyılda, puberte dediğimiz ergenliğe ulaşma çağı 14-15 yaşlarında gerçekleşirken günümüzde 7-9 yaşları arasında ortaya çıkmaktadır. En canlı veriler yine ABD’den. Bu ülkede kızlarda göğüslerde büyüme 8 yaştan önce, adet görme 9 yaşından önce görülmeye başladı. Öyle ki, oran % 16 düzeylerinde ve sayı korkunç bir şekilde artıyor. Kızlarda erken puberte görülme oranı erkeklerden 10 kat daha fazla.
Çeşitli katkı maddeleri, kimyasallar, gıdalar ile alabildiğimiz bazı hormonlar (çilek, domates, tavuk vs…), besleyicilikten uzak boş kalorili gıda alımı bunun en belirgin sebeplerinden. Özellikle erken yaşta başlayan vücut yağlarında artış, anne ve babaların ciddi anlamda önlemler alması için ilk uyarı sayılabilir.
Her sorumluluk hissi taşıyan anne ve baba sağlıklı bir çocuk yetiştirmek ister. Ama bu yolda bilinçli ilerlemem gerekir. Karacaoğlan Menzil adlı şiirinde diyor ki: Cennet-i Ala dan bir köşk dilersin, Boynunun farzını kıldın mı gönül?