Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Siyah çay ve kalp sağlığı

Köşe Yazısını Dinle

Kıymetli okurlarım. 28 Kasım 2022 tarihli bir makaleyi temel alarak sizlere bu başlık ile ilgili en güncel bilgileri vereceğim. Özellikle su ihtiyacının büyük bir kısmını çaydan karşılayan ülkemizin insanları için son derece önemli olduğuna inandığım bu bilgilerin  yararlı olmasını umar, saygılar sunarım.

Kalbimizden çıktıktan sonra önce göğüs bölgesinde sonra da karın bölgemizde yer alan ve bir ana nehir gibi akan ancak kollara, bacaklara, böbreklere yani tüm vücuda dallar veren damarımıza aort damarı diyoruz. Bu damarın karındaki kısmına abdominal aort denilmektedir. Bu damarın zamanla duvarlarının kireçlenmesi kalp krizi ve inmenin habercisi olabilmektedir. Yeni yapılan bilimsel çalışmalar siyah çay başta olmak üzere elma, turpgiller grubu gıdalar ile zengin beslenmenin içerilerinde bulunan flavonoid denilen antioksidan etkili maddeden dolayı bu kireçlenmeyi ciddi oranda azalattığını göstermektedir. Bu etki özellikle kadınlarda daha da öne çıkmaktadır. Flavonoid tüketimi fazla olan yaşlı kadınlar az tüketenlere göre bu kireçlenmeye %36 gibi bir oranda daha az yakalanmaktadırlar.

Bu çalışmaların en kayda değer olanı Avustralya’da Edith Cowan Üniversitesi’nde yapılmıştır.  Burada yapılan çalışmada daha önce hiçbir kalp damar sistemini ilgilendiren yakınmaları olmayan 881 yaşlı, beyaz ırktan kadın incelendi. Bu kadınların uzun bir süre boyunca yeme alışkanlıkları, sigara içip içmedikleri, yandaş bir hastalık durumu, ilaç kullanma öyküleri gibi bir çok parametreleri değerlendirildi. Siyah çay bütün katılımcı kadınların en çok flavonoid aldıkları gıda idi. Günde 2-6 fincan arası çay tüketen kadınlarda hiç içmeyenlere göre damar kireçlenmesi görülme oranı % 42 daha azdı. Çay içmeyip de diğer flavonoid kaynaklarını tüketen kadınlarda az da olsa kireçlenme oranı vardı ancak bu da flavonoid tüketmeyenlerden daha azdı. Abdominal aort damarından küçük olan damarların ve koroner damarların bu beslenme ile nasıl etkilendiği daha ileri çalışmalar ile belirlenecek.

Abdominal aort kireçlenmesinin en önemli risklerinden birisi de o kişinin bunama hastası olabileceği gerçeğidir. Bundan başka başta ünlü Cleveland Kliniği olma üzere çeşitli merkezlerde yapılan benzer çalışmalar ile aynı sonuçlara varılmıştır.

Peki bu flavonoidler nelerdir? Bu antioksidanların kanseri önlemede faydalı oldukları artık kesindir. Hücreleri oksidatif strese (paslanmaya) karşı korurlar. Çayda, yeşil yapraklı sebzelerde, bir kısım baharatlarda, bazı meyvelerde bulunan bir grup bileşiklerdir. Bilim insanları 6 binden fazla flavonoid türü tanımlamışlardır. Bunlardan bilinen en önemlilerinin adları ve bulundukları yerler şunlardır:

1-Antosiyaninler: Berry grubu meyveler, kırmızı lahana ve üzüm.

2-Flavin-3-ols: Çay, çilek, elma, bitter çikolata, kayısı, üzüm suyu.

3-Flavanol grubu: Çay, çilek, elma, soğan, brokoli, lahana, ıspanak, su teresi, maydanoz.

4-Flavonlar: Kereviz, maydanoz, nane, kekik, keklik otu grubu otlar.

5-Flavanon grubu: Limon, portakal, greyfurt grubu turunçgiller.

6-İzoflavon grubu: Fasulye, mercimek, bezelye ve soya grubu.

Asıl şu nokta sizleri şaşırtacak. Konu ile ilgili çalışan bilim insanları flavonoid bileşiklerini bir ilaç şeklinde almayı önermiyorlar. Çünkü 6 binden fazla olan bu bileşik grubun ayrıntısı ile teker teker faydalarını kestirmek zordur. Bu nedenle bu bileşikleri flavonoid grubu besinleri bol tüketerek almak gerekir demektedirler. Buna da gökkuşağı tarzı beslenme adını vermektedirler.

Çayı başta Rize olmak üzere Doğu Karadeniz’e getirten, burada yetişmesini sağlayan, o çayları eken biçen kim varsa mevlâm sizi var etsin. Hele bir de organik kökenli olanına hız verirsek değme gitsin…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X